Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 02/03/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Taraflar, nafaka miktarını, protokol ile; başka bir anlatım ile "sözleşme" ile kararlaştırmışlardır. Yapılan sözleşme hükümleri ile davacı baba, boşanma davasında, çocuklar için aylık toplam 4.800,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul etmiştir. O nedenle; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıkta Borçlar Kanununun uygulanması zorunluluğu bulunmaktadır. Sözleşme hukukuna hakim olan asıl ilke sözleşmeye bağlılık ilkesidir. Nafaka hükümleri bakımından ise, sözleşme hukuku kural ve ilkeleri ile TMK hükümlerinin birlikte uygulanması icap eder....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum somut olayda dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı; ancak ekonomik durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenle, yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      GEREKÇE : Dava, şahsi ilişkinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı baba istinafında, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek davasının kabulünü istemiştir. Dairemizin 2019/1236 E.- 2020/292 K. Sayılı ilamı ile davalı annenin ikametinde şahsi ilişki yönünden SİR alınmaması nedeni ile ilk derece mahkemseinin kararının kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararımız sonrasında mahkemece, annenin ikametinde SİR alındığı, eksikliğin giderildiği görülmüştür. Yargılamanın ilk başından itibaren müşterek çocukların SİR'deki beyanlarında anneleri ile görüşmek istedikleri, özellikle küçük çocuk Emre'nin annesi ile daha çok görüşmek istediği yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve alınan uzman raporu ve içeriklerinden, şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasına veya kısıtlanarak değiştirilmesine yönelik somut bir olgu ve eylemin belirlenememiş olması, davalı babanın müşterek çocuğa karşı olumsuz bir tutum veya davranışın bulunduğunun kanıtlanamadığı, TMK'nın 324. maddesi bağlamında davalı baba ile müşterek çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılması ya da değiştirilmesini gerektirecek bir durumun da söz konusu olmadığı değerlendirilerek..."gerekçesi ile; "1- Davacının şahsi ilişkinin kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacının şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

      Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre, davacının bekar olup ev hanımı olduğu, çalışmadığı, kendisine ait evde oturduğu; davalının ise yeniden evlendiği, astsubay olarak görev yaptığı, aylık 3.467 TL maaş aldığı, taksitlerini ödemeye devam ettiği kendisine ait evde oturduğu anlaşılmış; davacı tarafından, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının psikolojik tedavi gördüğünü, çocukların anneye aşırı düşkün olduklarını, annelerinden ayrılmak istemediklerini, babanın çocuklarla ilgilenmediğini, hal böyle iken müşterek çocukların hem gece yatılı kalacak şekilde hem de bir ay boyunca babalarının yanında kalmalarının uygun olmadığını, bu nedenle çocuklar ile baba arasında mahkemece kurulan şahsi ilişkinin kaldırılarak daha uygun süre ve yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin olup mahkemece verilen karar çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişki tesisine ilişkin hüküm dışında diğer yönlerden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kaldırılması ve Velayet Taraflar arasındaki dava ve karşı davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından asıl davada Soner için iştirak nafakalarının artırılması, karşılık davada ise, iştirak nafakasının azaltılması, müşterek çocuk Soner'in velayetinin anneden alınarak babaya verilmesi, velayeti babaya verilen çocuk Beste için iştirak nafakası verilmesi, baba yanında kişisel ilişki sırasında çocukların kaldığı bir aylık süre için iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük beş yıl için bu sürede ödenen iştirak nafakalarının iadesi yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Asıl davada Soner için takdir edilen iştirak nafakasının artırılan bölümünün yıllık tutarı, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı 1890 TL.'...

          TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik sözkonusu değildir....

            Aile Mahkemesinin 08.07.2021 tarih, 2019/242 Esas ve 2021/434 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1'ün iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması taleplerinin REDDİNE, 2- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 3- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 5....

            UYAP Entegrasyonu