Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/508 esas sayılı dosyasında verilen aylık 300 TL tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinde de bulunmuştur. Davacı erkek adli yardımdan yararlanmaktadır. Davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup, davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 01.03.2017 tarih ve 2015/23027 esas ve 2017/2143 karar sayılı onama kararının bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden kaldırılmasına ve münhasıran bu yönden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması taleplerinin reddedilmesi yönünden, davalı tarafından ise tüm yönlerden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı anne tarafından, koşulların değişmesi nedeniyle baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde ise kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanması talebi ile açılan davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, " davalının çocuklarına düşkün olduğu...

      Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

      Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması(asıl) ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması(karşı) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 63.50 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı-k. davacıya, 82.20 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı-k....

        Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesi uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Davalının (alacaklının) yoksulluğunun azalmış veya büsbütün ortadan kalkması halinde nafaka tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebilir. Somut olayda isedavalının boşanmadan sonra ölüm aylığı almaya başladığı, en son aldığı aylığınsa 541,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun çeşitli kararlarında belirtildiği üzere asgari ücret seviyesindeki bir gelir yoksulluğu ortadan kaldırmasa da davalının elde ettiği gelir sayesinde mali durumunun olumlu yönde değiştiği açıktır....

          Aile Mahkemesinin 2017/409 E, 2018/386 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, tarafların müşterek çocukları Deha Berk ve Canberk'in velayetinin davacı anneye verildiği, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, boşanma davasının 10/08/2017 tarihinde açıldığı, dava açıldığında belirlenmiş olan 1500,00 TL nafakanın sürecin devam etmesi nedeniyle aynı şekilde devam ettiği ancak çocukların ihtiyaçlarının arttığı ve 2017 yılında belirlenen nafakanın günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması karşısında yetersiz kaldığı gerekçeleri ile müşterek çocuklar yararına hükmedilmiş olunan nafakanın artırılması ile dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı 3000 TL iştirak nafakası ödenmesi ile belirlenecek olan yeni nafaka miktarına her yılın başında Üfe oranında artış yapılması, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Maddesine göre yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı, 4.maddesine göre ise de; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması, kaldırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

          nafakası bağlanmasını, mahkemenin ilamı ile çocuk ile davalı baba arasında her pazar günü saat 10:00'dan- 17:00'a kadar baba yanında kalmak sureti ile şahsi ilişki tesisi kurulduğunu, ancak davalının her pazar müşterek çocuğu görmeye gelmediğini, görüş günlerinde de müşterek çocuğu babaannesinin yanında bıraktığı, müşterek çocuğa psikolojik şiddet uyguladığını, kişisel ilişki nedeni ile çocuğun huzurunun tehlikeye düştüğünü, bu sebeplerle şahsi ilişkinin yeniden düzenlenerek baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılması ya da 2 haftada bir şahsi ilişki tesisi kurulmasını talep ederek dava açmıştır....

          ile davanın kabulüne, davalı ile ortak çocuklar ... ve ... arasında ... 3....

            UYAP Entegrasyonu