WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK’nın 157/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca 5 kez erteli 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılması, hak yoksunluğu; kazanılmış hakkı gözetilerek neticeten 1 yıl 15 ay erteli hapis cezası ve beş kez 80 TL adli para cezası) Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Adana ilinde faaliyet gösteren Hasmak ünvanlı bir şirkette formen olarak çalıştığını ve şirketin Rusya'da çalıştırmak üzere işçi aradığını ifade ederek, gerekli belgelerin kendisine teslimi halinde yurtdışında iş imkanı sağlayacağı yönünde bilgi yaymak suretiyle ilgi uyandıran sanığın; şikayet dilekçelerinde belirtilen suç tarihlerine göre 2007 yılının Şubat, Mart ayları içerisinde beş ayrı mağdurla görüşüp; yurt dışına anılan şirket vasıtasıyla işçi olarak götürülecekleri vaatlerinde bulunarak mağdurlardan başvuru dosyası oluşturulmak üzere, nüfus cüzdanı, pasaport fotokopileri, sağlık raporları, vesikalık fotograf...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 50/1-a ve 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, suç tarihinde müştekiye kendisini “Tarık” ismiyle tanıtarak yurt dışına işçi olarak götürebileceğini söylediği, müştekiden pasaport ve kimlik fotokopisi ile fotoğraf, sağlık raporu ve vize işlemleri için 830 TL aldığı, daha sonra paranın yetmediğini belirtip 170 TL daha aldığı, ancak daha sonra ortadan kaybolduğu, bu surette sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, Sanığın...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 21.05.2010 tarihli iddianame ile sanığın kardeşinin kimlik bilgileri kullanılarak tanzim edilmiş nüfus cüzdanı talep belgesi ile nüfus müdürlüğünden nüfus cüzdanı alması ve bu nüfus cüzdanı ile emniyet müdürlüğünden pasaport tanzim ettirerek kullanması nedeniyle kamu davası açıldığı anlaşılan olayda, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin tüm unsurları itibariyle oluştuğu belirlendiğinden mahkemenin suça konu pasaportun birden fazla kullanılarak yurt dışına çıkılmış olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yönündeki hatalı gerekçesi sonuca etkili görülmemiş, ayrıca ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.01.2014 gün ve 2013/8-409-2014/4 sayılı kararında açıklandığı üzere kurum tarafından düzenlenen belgelerde aldatma yeteneğinin bulunduğunun kabulü gerekeceği cihetle, tebliğnamedeki bu hususa ilişen ve bozma isteyen düşünceye de iştirak edilmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereği mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Mağdurların yurt dışına işçi götürdüklerini duydukları sanık ... ile temyiz dışı sanık ... ile tanıştıkları, sanık ...'...

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, gerçek doğum yılının 1953 olmasına karşın her nasılsa nüfus kütüğünde 1.3.1954 doğumlu olarak yazıldığını, 1976 yılında yurt dışına giderken evlilik cüzdanındaki 1953 doğumlu olarak gösterildiği kayda göre pasaport çıkarttığını, ay ve gün baki kalmak kaydıyla doğum yılının 1953 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle doğum tutanağı içeriğinden davacının 1.3.1954 tarihinde doğduğu anlaşılmaktadır. Davacının 16.7.1976 günü ......

            Velayete sahip olan davalının, çocuğu 2012 yılı Haziran ayında babaya bırakıp sürekli kalacak şekilde yurt dışına (Almanya) gittiği ve yeniden evlendiği eşiyle birlikte Almanya'da yaşadığı, bu suretle velayet görev ve sorumluluğunu son iki yıldır yerine getirmediği, çocuğun bu süre içinde babasının yanında olduğu ve onun yanında ilköğretime başladığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum, velayetin değiştirilmesini gerekli kılan yasal bir sebeptir (TMK m. 183). Baba yanında kalmasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde ciddi sebep ve deliller de bulunmamaktadır. O halde, velayetin anneden alınarak babaya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk incelemede gözden kaçtığından, hüküm onanmıştır....

              Bu durumda şahit beyanının doğru olup olmadığının denetlenmesi ve hizmet süresinin tam olarak belirlenebilmesi için hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının pasaport kayıtlarının incelenmesi, Sosyal Güvenlik Kurumundaki sigorta sicil dosyası getirtilerek dosya kapsamına alınması, davacının yurt dışı hizmet borçlanması yapıp yapmadığının araştırılması ve buna ilişkin belgelerin getirtilmesi, çalışma olgusuna ilişkin olabildiğince kayıt ve belgelere ulaşılarak elde edilecek delillerin birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekirken eksik inceleme ile tespit edilmiş olan hizmet süresi esas alınarak sonuca gidilmesi isabetli bulunmamıştır. Keza; dosya içeriğine ve tarafların beyanına göre davacının, davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde kalıpçı ustası olarak çalışmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı nitelikli işçi olup bilgisine başvurulan şahit iddia edilen ücret miktarını doğrulamıştır....

                "; 3. fıkrasında "Hususi ve hizmet pasaportlarının müracaat işlemleri, yurt içinde sadece il emniyet müdürlüklerince, yurt dışında ise İçişleri Bakanlığının muvafakatı ve Dışişleri Bakanlığının talimatı ile dış temsilciliklerce yapılır."; "Pasaport müracaatında gerekli belgeler" başlıklı 16. maddesi, 1. fıkrasında " Pasaport alacak kişinin bizzat müracaatı esastır. İlgiliden durumuna göre aşağıdaki belgeler istenir: g) Diplomatik, hususi ve hizmet pasaportları için talep formu." düzenlemelerine yer verilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, hususi pasaport almak isteyen kişilerin öncelikle kurumlarınca düzenlenerek yetkili amirleri tarafından onaylanan talep formunu kurumlarından almaları, ardından bu belgeyle birlikte hususi pasaportun düzenlenmesi istemiyle İçişleri Bakanlığına başvurmaları gerektiği anlaşılmaktadır....

                  , fazla mesai ücreti, pasaport harcı ve beynelmilel ehliyet alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                    Uluslararası tır şoförü olan davacı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 31.12.2008 tarihinde feshedildiğini savunurken, davalı işveren davacının 16.10.2008 tarihinde izin verilen davacının 24.10.2008 tarihinde izin dönüşü işe gelmediğini ve devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin de devamsızlık nedeni ile 12.01.2009 tarihinde feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından işten çıkış kodu olarak 07 gösterilerek 12.01.2009 tarihinde feshedilmiş ise de davalının davacı işçinin iş sözleşmesini tazminat gerektirmeyecek şekilde feshettiğini kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatın kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya davacının kullandığı ve yurt dışına çıkış yapan araçların giriş ve çıkış kayıtları sunulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu