Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, davalı babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, her türlü işini kendisinin yerine getirdiğini ve resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında bu durumun dezavantajını yaşayacağını ileri sürmüş, davacı tanıkları da davalı babanın çocuğuna ilgisiz olduğunu, çocuğu görmeye gelmediğin anlatmışlardır....

        Mahkemece; "Davanın, tarafların müşterek çocuğunun davalı baba üzerinde olan velayet hakkının değiştirilmesi talebine ilişkin olduğu ve davacı tarafça, müşterek çocuğun velayet görevinin davalı tarafından gereği gibi yerine getirilmediği iddia edilerek, müşterek çocuğun davalı baba üzerinde bulunan velayet görevinin kaldırılarak müşterek çocuğun velayetinin kendisi tarafından yerine getirilmesine karar verilmesinin talep edildiği, TMK m.348 hükmü gereğince, velayet görevi kendisine verilen anne veya babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri nedenler ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi ile çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya çocuğa karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklanması durumlarının mevcut olması halinde, müşterek çocuğun velayetinin verildiği anne veya baba üzerinden kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verilebileceğinin düzenlenmiş olduğu, yine emsal içtihatlar gereğince, velayetinin kaldırılması veya değiştirilmesi...

        Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

        Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....

        Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....

          Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

          Aile Mahkemesinin 2019/257 esas, 2019/280 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığını, davalının çocuğa şiddet uyguladığını, ayağında yanık izleri olduğunu, hastalandığında ilgilenmediğini, gayriresmi bir şekilde eşi ile yaşadığını, 20/10/2021 tarihinde müşterek çocuğu almak için Kahramanmaraş'a geldiğini, birlikte yaşadığı kişi ile yolculuk yaptığını, müşterek çocuğun yabancı bir erkeğin kucağında yolu gittiğini, müşterek çocukla ilgilenilmediğini, davalının çocuğun velayetini davacıya vermek istediğini dile getirdiğini açıklayarak müşterek çocuğun velayetinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 200,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

          , velayeti annede olan çocuğun yaşadığı olumsuz durumlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu