Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davalının çocuğun eğitim-öğretimi ile ilgilenmediğini, mahkemece görevlendirilen uzman ile görüşmeye gelmediğini, çocukların babaları ile görüşmemesi için psikolojik baskı yaptığını, çocuğun beyanına üstünlük tanınarak eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın kabulünün gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi davası niteliğindedir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayeti istenilen müşterek çocuk Alperen Taner 02/04/2008 doğumlu olup idrak çağındadır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; velâyetin anneden alınmasını ve babanın çocukla olan kişisel ilişkisinin sınırlandırılmasını gerektirecek sebeplerin ispatlanmadığı, sorunların taraflar arasındaki çatışmadan kaynaklandığı çocuğun bu çatışmadan etkilendiği, kişisel ilişkinin çocuğun gelişimi ve babalık duygularının tatmini için elzem olduğu gerekçesi ile; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tarafların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ortak Çocuğun Soyadının Velâyet Hakkına Sahip Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Çocuğun üstün yararı gereği, velâyetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi bekârlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin bekârlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin bekârlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı gibi babanın soyadını taşımasına engel çocuğun üstün yararı da ispatlanamamıştır. O halde bu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Bu çerçevede; davalı babanın uzun yıllardır Norveç ülkesinde yaşadığı, müşterek çocuğu yanında götürmediği, müşterek çocuğun bu süre içinde halasının bakım ve gözetiminde kaldığı, babanın velâyet görevini çocuğun halasına bıraktığı, velâyet görevini yerine getirmediği, annenin velâyet görevini üstlenmesinde herhangi bir sakınca bulunduğu ispatlanmadığı gibi, annenin velâyeti üstlenme konusunda motivasyonunun yüksek olduğu, çocuğa sağlıklı bir düzen sağlama imkanının bulunduğu, asıl olanın çocuğun anne veya babası tarafından büyütülmesi olduğu, velâyetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğu ve velâyetin anneye verilmesinin mevcut duruma göre çocuğun menfaatine daha uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukukî değerlendirme sinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin velayetin değiştirilmesi ve babayla kişisel ilişki kurulması yönündeki kararına bir itirazının bulunmadığını, iştirak nafakası ve avukatlık ücreti talebinin olmasına rağmen bu konuda karar verilmediğinden bahisle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TMK’nın182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu küçüğün henüz 3- 4 yaşında olması dolayısıyla anne bakımı ve şefkatine muhtaç olduğunu, düzenli bir yaşamı ve küçük çocuğun bakımı ile ilgilenme imkanı olmayan davacıya velayet verildiğinde çocuğun menfaatlerinin zarar görecek olduğunu, davacının daha önceki evliliklerinden doğan nafaka borçlarını dahi düzenli ödemediğini, davacının bugüne kadar çocuğunu arayıp sormadığını, davacı tarafından sunulan kurgu mahiyetindeki ve hukuka aykırı nitelikteki delillerin hükme esas alınamayacak olduğunu, küçük çocuğun velayetinin anneden alınmasını gerektirir hiçbir durumun olmadığını, davacı babanın da velayet görevini yerine getiremeyecek durumda olması nedeniyle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacı davalının hayat kadını gibi yaşadığını ve çocuğun kötü şartlarda olduğunu iddia ederek iş bu davayı açmıştır....

        GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Sezin 09/06/2010 doğumlu olup idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde;  çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

        Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....

          Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır. Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

          UYAP Entegrasyonu