Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların davacının kusurlu davranışları sebebiyle boşandıklarını, davacının müşterek çocukla görüşme girişimi olmadığını, velayetin değiştirilmesi için aranan ve kanunda belirtilen somut olayların bulunmadığını, tek başına müşterek çocuğun beyanına itibar edilemeyeceğini, davacının yaşadığı ortamın müşterek çocuğun gelişi için olumsuz şartlar barındırdığını yerel mahkeme kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusunun velayetin değiştirilmesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. ../.......

    Velayet düzenlemesinde; çocukla ana/baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararım belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecek idiyse, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır....

      Somut olayda; Velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı olarak Kantekin soyadıyla değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

      Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük Kardelen'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'un soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından; ortak çocuk Ayşegül'ün velayetinin değiştirilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti babaya verilen 17.10.2007 doğumlu ortak çocuk .... idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocuğun çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade edeceği görüşe önem verilmelidir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmayacağı gibi mahkemeyi de bağlamaz. Davacı baba 28.06.2016 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı üzerine velayeti annede olan 2008 doğumlu müşterek çocuğun velayetin değiştirilmesi suretiyle kendisine verilmesini istemiş, mahkemece talep reddedilmiştir. Müşterek çocuğun dava tarihinden önceki dönemde Necmettin Erbakan Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'na anne tarafından götürüldüğü, çocuğa karşıt olma ve karşı gelme bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu teşhisi konulduğu ve ilaç tedavisine başlanıldığı sabittir....

            CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ancak gerçek boşanma sebebinin kadının sadakatsiz davranışları olduğunu, müşterek çocuk henüz 3-4 yaşlarında iken davacı kadının müşterek eve bir erkek şahıs aldığını ve müşterek çocuğun yanında samimi buluşmalar yaptığını, kadının boşandıktan sonra düzenli bir hayat kuramadığını, velâyetin babadan alınmasını gerektirir herhangi bir durumun gerçekleşmediğini, müşterek çocuğun annesinin eşini sevmediğini, velâyetin değişmesi durumunda çocuğun alıştığı düzenden kopacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının oğlu .. it'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesinin ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile adı "Lukas Hans" olarak düzeltilmiş soyadı değişikliği isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının oğlu ..... t'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesini ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmeni istemiş, mahkemece adın değiştirilmesine yönelik istem kabul edilmiş, soyadın değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu