"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayet değişikliği talebinin reddi, davalı yararına hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen suç için öngörülen cezanın alt sınırının 6 aydan 2 yıla çıkartılması karşısında, hakkında temel ceza teşdiden belirlenen sanık hakkında kurulan hükmün kanun değişikliği nedeniyle bozulması gerektiği yönündeki tebliğname görüşüne iştirak edilmemiş ve hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür....
Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Mahkemenin uzman raporu ve çocukların beyanlarını esas alınarak davanın kabulüne dair karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE : Dava velayet değişikliği talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ile; HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 6). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Davanın kamu düzeniyle olan ilgisi nedeniyle hakim gerektiğinde tarafların gösterdikleri delillerle bağlı kalmaksızın re'sen (kendiliğinden) delil toplayabilir ve araştırma yapabilir (HMK m.385/2). Bu konuda ana ve babanın anlaşmaları veya davalının "davayı kabul" açıklaması dahi hakimi bağlamaz....
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103/2-3, 109/2-3-f-5 ve 53. maddeleri uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.10.2015 tarihli ve 2015/88 Esas, 2015/302 Karar sayılı kararı ile mevcut delillerin değerlendirilmesi ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103/2, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 109/1, 109/3-f, 109/5, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir....
Sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğunun velayetinin davalı annesine verildiğini, davacının boşanma çocuğun menfaatini düşünerek bu durumu kabul ettiğini, mali olarak da karşı tarafa bir çok kazandırma sağladığını, davalının bu süreçten sonra müşterek çocuğu yanına alarak müşterek evden ayrıldığını ve gayri resmi olarak başka bir erkek ile birliktelik yaşadığını, müşterek çocuğun toplumsal ve kültürel ahlaki olarak olumsuz kötü bir ortamda bulunduğunu bu nedenlerle müşterek çocuğun velayetinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir Davacı 15.02.2022 tarihli celsede imzası ile tasdik ettiği beyanı ile davadan vazgeçtiğini bildirmiştir. SAVUNMA : Davalı vekili 06.08.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının iddialarının doğru olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. . İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Kuşadası Aile Mahkemesi'nin 2021/467 E. 20221/264 K....
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....
Ancak; Olay tarihi itibariyle mağdurun aşamalarda oyunu kaybettikten sonra sanığın kendisine hitaben "sen anne olacaksın ben baba olacağım şimdi pantolonunu indireceksin pipimi popona değdireceğim" dediğini ve akabinde sanığın pantolonunu indirdirdiğini, kaçmaya çalıştığını ancak hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen Kaan'ın kendisinin kolundan tutarak kaçmasına engel olduğunu, kendisini yere yatırdıklarını, sanığın zorla pantolonunu indirip üzerine abandığını beyan etmesi, raporlar, savunma, tanık ifadeleri ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın, olay günü mağdura yönelik cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirmeye teşebbüs ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu nazara alınıp, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanun'un 103/1, 103/3-a, 103/4....
HUKUKÎ SÜREÇ- OLAY VE OLGULAR Sanıklar hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103/1-1. maddesi uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Ankara Batı 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık ...'un çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Kanun'un 103/1-1, 62 maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık ...'in sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 103/1-2. cümle, 103/3-c, 62 maddesi uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. Sanık ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma, Çocuğun cinsel istismarı, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanıklar ... ve ...'un mağdurlar ...,.... yönelik yağma, mağdur ...'a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ile sanık ...'in mağdur ...'a yönelik çocuğun cinsel istismarı suçları hakkında temyiz itirazlarının incelenmesinde: 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK'nın 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmekle yapılan incelemede: Sanıkların, ....Büfe önünde alkol aldıkları sırada büfeden su alıp dışarı çıkan mağdur ...'...