WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan 28/05/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda çocukla yapılan görüşme içeriği ve değerlendirme, idrak yaşındaki çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanı itibariyle anne ile soyadının farklı olmasının küçüğü ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

Değerlendirme 1.Dava, çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi talebi ile açılmıştır. Dava, velâyet hakkından kaynaklanan soyadı değişikliği talebine ilişkin olduğundan, davanın aile mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması da gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Mahkemece işin esasının incelenmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. 2. Kabule göre de; Evlilik devam ettiği sürece ana-baba velâyeti birlikte kullanırlar. Boşanma ve ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velâyeti düzenler. Somut olayda, anne ve baba boşanmış ve ortak çocuğun velâyeti annesine verilmiştir. velâyet sahibi davacı anne, ortak çocuğun annenin bekarlık soyadını kullanması talebiyle eldeki davayı açmıştır....

    yanına taşındığını, davalının müvekkilinin annesinin evine gelerek camları kapıları kırarak hakaretler ettiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu hareketleri ile temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk lehine aylık 1.500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

    dan bahsetmeyip mahkemedeki ifadesinde bahsetmesi ve 19.11.2014 tarihli soruşturmadaki ifadesinde suça sürüklenen çocuğun telefonuna ulaşamadığı için evine gittiğini annesinin kapıyı açması üzerine suça sürüklenen çocuğun arkadan söyleme diye işaret ettiğini beyan etmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun paranın sahte olduğunu da bildiğinin anlaşıldığı olayda suça sürüklenen çocuğun atılı parada sahtecilik suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması ve hakaret HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK'nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise; Mahkemece kanıtlar...

        Öcal ve oğlu... ... ile birlikte yaşadıklarını, ... ... evleneceği için kiraya çıkarak bir sokak ileriye taşındığını, sürekli olarak annesinin yanına gelip gittiğini, orada da kaldığını, ...’ın katılan ...’le evlenmesinden sonra... ve mağdurun da o eve yerleştiklerini, suça sürüklenen çocuğun annesinin ... ...ın köylüsü olduğunu, bu nedenle tanıdığını, o günlerde dershaneye gitmek için köyden geldiğini ve annesinin evinde kaldığını, suça sürüklenen çocuğun mağdura yönelik herhangi bir eylemini görmediğini, mağdurun zaman zaman yalan söylediğini bildiğini ancak mağdura tecavüz edildiğine dair herhangi bir olaya şahit olmadığını, sorulması üzerine; suça sürüklenen çocuğun o evde haftanın en fazla üç günü kaldığını, dershaneye gitmediği zamanlarda ailesinin yanına döndüğünü, ayrıca suça sürüklenen çocukla mağdurun hiçbir zaman yalnız kalmadıklarını, o odada annesi ..., kardeşinin oğlu ..., mağdur ve suça sürüklenen çocuğun hep birlikte kaldıklarını, hatta bazen o odada kendisinin de onlarla...

          Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine dosya esasa kaydedilerek yapılan açık yargılamanın sonunda; İDDİA VE SAVUNMA İLE İLK DERECE YARGILAMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, çocuk doğduktan sonra davalının annesinin tarafların özel hayatlarına çok fazla müdahale ettiğini, huzursuzluk çıkardığını, evlerinin çok yakın olması nedeniyle annesinin uygunsuz vakitlerde habersiz olarak çokça geldiğini, davalı erkeğe müvekkili hakkında yakınmalarda bulunduğunu, davalının da annesine inanarak müvekkiline kötü davrandığını, müşterek çocuk ile beraber kendisini evden kovduğunu, davalının annesinin çocuğa bakmayacağını söylemesi üzerine müvekkilinin annesinin baktığını, hafta içi taraflarda kalıp hafta sonu ilçedeki köyüne döndüğünü, müvekkilinin annesinin çocuk için kalmasına davalının annesinin bozulduğunu ve davalı erkeği doldurduğunu, evde huzursuzluk çıktığını, davalının bir seferide müvekkilini gece...

          Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine dosya esasa kaydedilerek yapılan açık yargılamanın sonunda; İDDİA VE SAVUNMA İLE İLK DERECE YARGILAMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, çocuk doğduktan sonra davalının annesinin tarafların özel hayatlarına çok fazla müdahale ettiğini, huzursuzluk çıkardığını, evlerinin çok yakın olması nedeniyle annesinin uygunsuz vakitlerde habersiz olarak çokça geldiğini, davalı erkeğe müvekkili hakkında yakınmalarda bulunduğunu, davalının da annesine inanarak müvekkiline kötü davrandığını, müşterek çocuk ile beraber kendisini evden kovduğunu, davalının annesinin çocuğa bakmayacağını söylemesi üzerine müvekkilinin annesinin baktığını, hafta içi taraflarda kalıp hafta sonu ilçedeki köyüne döndüğünü, müvekkilinin annesinin çocuk için kalmasına davalının annesinin bozulduğunu ve davalı erkeği doldurduğunu, evde huzursuzluk çıktığını, davalının bir seferide müvekkilini gece...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki savunmalarında suçlamayı kabul etmediği, HTS kayıtlarına göre cep telefonunu çalındığı tarihten 5 gün sonra ilk olarak dosya dışı....’ın kullanmaya başladığı, adı geçen şahsın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde suça konu telefonla ve olayın gerçekleştiği okul ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu nedenlerle davacının kızlık soyadını kullanmaya izin verilmesine ilişkin kararın yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere uygun olmadığı belirtilerek kararın kaldırılması talep olunmuştur. Taraf vekilleri istinaf dilekçesine cevap vermemişlerdir. Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alınarak HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile; Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187). Davacı ve davalı eşlerin incelenen nüfus kayıtlarına göre 01/10/2016 tarihinde evlendikleri belirlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu