Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait vekaletnamenin dosyaya celbi ile usulüne uygun vekaletname sunulması ve vekalet ilişkisinin devam etmekte olduğunun tespiti halinde gerekçeli kararın suça sürüklenen çocuk vekiline tebliği; aksi halde suça sürüklenen çocuğa hükmün tebliği ile yasal temyiz süresi içerisinde temyiz dilekçesi verildiği takdirde bu dilekçe ile birlikte gönderilmesi için incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 3.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu açıklamalar ışığında; sanığın müstehcen olduğu hususunda şüphe bulunmayan görüntüyü çocuğa gösterdiğine ilişkin her hangi bir iddia ve tespitin bulunmadığı olayda TCK’nın 226/1-a maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunun oluşmayacağı; alınan bilirkişi raporuna göre ise, bir adet fotoğraftan oluşan müstehcen görüntünün çocuğa ait olup olmadığının belirlenemediğinin anlaşılması karşısında; sanığın iddianamede yer alan şekliyle, müstehcen görüntüyü facebook isimli sitede herkesin görebileceği şekilde paylaşıp paylaşmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde araştırılarak, paylaştığının belirlenmesi halinde sanığın eyleminin, TCK’nın 226/2. maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunu oluşturacağı, aksi durumda ise, müstehcenlik suçununun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan suça sürüklenen çocuk ... ...’nun yargılama sırasında 18 yaşından büyük olup savunmasını yaparken müdafii istemediğini belirttiği, kararın suça sürüklenen çocuğun yokluğunda, müdafiinin yüzüne karşı verildiği, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurması nedeni ile müdafii istemediğini belirtmesi karşısında hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin suça sürüklenen çocuğa ait olduğu, yokluğunda verilen kararın suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmediği buna göre kendi hakkındaki mahkumiyet hükmünü öğrenmesi üzerine süresinde temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan incelemede; 1) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde: 14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, internet ortamında yaşı küçük katılan ile tanışıp arkadaş oldukları, akabinde katılana "paraya ihtiyacım var, çok zor durumdayım, sen beni seviyorsan bunu halledersin" diyerek kendisini para gönderme konusunda ikna ettiği, katılanın ise annesine ait altınları ailesinden gizli olarak alıp bozdurmak suretiyle elde ettiği toplam 10.000 TL tutarında parayı farklı tarihlerde suça sürüklenen çocuğa PTT yoluyla gönderdiği, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun, katılanın yaşının küçük olmasından da yararlanarak hileli hareketlerle katılanı aldatıp haksız yarar sağlayarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunması, katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı...

          Ancak; Suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, 5271 sayılı CMK.nun 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında yapılan sorguları esnasında mahkemece suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafi için ödenen avukatlık ücretinin sanıklara suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan; zorunlu müdafii için ödenen ücretin yargılama gideri olarak Suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına; karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,...

            düşülmesi, 4-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, suça sürüklenen çocuğa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle suça sürüklenen çocuğa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ile; gerekçeli karar mahkemesince suça sürüklenen çocuk ...’ya usulüne uygun olarak tebliğ edildikten sonra temyiz talebinde bulunması halinde, temyiz dilekçesi eklenerek bu talep hususunda ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere dosyanın mahalline iadesi için; ayrıca suça sürüklenen çocuk ... müdafii Av. ...’ın temyiz dilekçesinde suça sürüklenen çocuğun isminin diğer suça sürüklenen çocuk ile karıştırılmasının maddi hata olarak nitelendirilebileceği ve Av. ...’ın temyiz talebinin suça sürüklenen çocuk ...’a yönelik olduğu değerlendirilerek suça sürüklenen çocuk ... yönünden ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİ’NE, 09.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                kararlara karşı temyiz yolu değil itiraz yolu açık olduğundan, 28.04.2014 tarihli ek kararın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlatlık verilen yaşı ... olan çocuğa evlat edinenin ... olması nedeniyle vasi tayini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... ... ...'un 19/06/2002 doğumlu olduğu, annesinin ..., babasının ... olduğu, dava dışı ... ... (...'in) ... çocuğu evlat edindiği, ... ...'un 07/08/2006 tarihinde ölümü ile ... çocuğun vesayet altına alınmasının istendiği anlaşılmaktadır. T.M.Y.'nın 314/1. maddesinde "Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer". T.M.Y.'nın 404. maddesinde "velayet altında bulunmayan her ... vesayet altına alınır." hükümleri yer almaktadır....

                    Ancak; Suça sürüklenen çocuğa ait olduğunu belirten parmak izini içerir mukayese tablosu ve expertiz raporunun aslı veya onaylı sureti dosyaya konmadan, onaysız evrakların hükme dayanak yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 169. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 19.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu