Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirket, edimin %90-95 oranında tamamlandığını, ayıp bulunmadığını, kira kaybı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı banka, bağlı kredi olmadığını, süresinde talepte bulunulmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, satış sözleşmesinin feshi ile davalı şirkete ödenen 150.000,00-TL'nin tahsiline ilişkin talebin reddine, konut finansmanı kredi sözleşmesinin feshi, dava tarihine kadar ödenen kredi taksit bedelinin tahsili ve ipotek şerhinin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine, 9.299.99-TL kira kaybı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1.Tüketici ve ... 3....

      Dava, taraflar arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesinden kaynaklı haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen KKDF ve BSMV tutarlarının iadesi,ayrıca Konut Kredisi Sözleşmesinin hatalı olarak dövize endeksli Tüketici Kredisine uyarlanması nedeniyle sabitlenemeyen kur farkından kaynaklı tüm fazla ödemelerin ve faize ilişkin fazla ödemelerin iadesi talebine ilişkindir....

        CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak 04/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. MAHKEME: "........Dava dilekçesi ve ekleri, bilirkişi raporu, dosya içerisine alınan evraklar ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden (ön ödemeli konut sözleşmesi) kaynaklı meskenin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi, kira geliri ve tazminat isteminde bulunmuştur. Davanın dayanağı olan ve taraflar arasında haricen düzenlenen 05/12/2018 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi; davacının 50.000,00 TL ödediği, davalı-satıcının belirtilen süre ve şartlarda teslim etmeyi, davacı-alıcının da satış bedelini ödemeyi taahhüt ettiği ve teslim edilmediği taktirde her ay için 1.000,00 TL kira bedeli ile 20.000,00 TL cezai şart(tazminat) konulduğu sözleşmedir....

        DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/12/2020 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı firmanın SGK prim borcunun bulunduğunu ve iskan alabilmek için davalıya ait prim borçlarını ödediğini, ödenen bedelin davalı şirketten istendiğini, ödeme yapılmadığını bunun üzerine Ankara ... İcra Müdürlüğünün 2020/9717 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğundan bahisle haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

            Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan ve satışa konu taşınmazın davacı adına olan kaydının iptal edilmesi nedeniyle taşınmaz için ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme ilkesi gereğince iadesi isteminden ibarettir.Davacı, davalının taşınmazın bedelini ödemek suretiyle satın almış ancak üçüncü kişinin açtığı dava sonucu satışın muvazaalı olduğu saptanarak davacı adına olan kayıt iptal edilerek üçüncü kişi adına tescil edilmiştir.O halde, borcun kaynağı geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olmakla, mahkemece, bir yıllık zamanaşımının uygulanması yerinde ise de BK mad. 66’ya göre iade alacaklısının geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl sonra nedensiz zenginleşmeden doğan iade istemi zamanaşımına uğrar....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tüketicinin, davalı bankanın anlaşmalı proje olarak tanıttığı siteden konut satın aldığı, davacıya kullandırılan konut kredisinin bağlı kredi niteliğinde olduğu, dava tarihinin 02.10.2017 olmakla beraber davacının davalılara 17.10.2016 tarihli ihtarname keşide ettiği ve 21.02.2017 tarihinde Ankara 18. icra Müdürlüğü'nün 2017/4258 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı göz önüne alındığında davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, bağlı kredilerde konut finansman kuruluşunun sorumluluğu kullanılan kredi miktarı ile sınırlandırıldığından satış sözleşmesine göre 215.000 TL'ye satın aldığı ve davalı bankadan 161.250 TL konut kredisi kullandığı gözetildiğinde, davalı bankanın kullanılan kredi miktarı ve 6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklar ile sınırlı olmak üzere, davacı tarafından, diğer davalı satıcı şirkete ödenen 53.750 TL'den, 2.150 TL KDV'den ve...

                Davada dayanılan ve önceki iş mahkemelerince verilen kararlarda davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğundan sözedilmiş ise de sözkonusu davalarda davalı taraf yeralmadığı gibi anılan dosyalarda işçilere karşı hem asıl iş sahibinin ve hem de yüklenicinin, müştereken ve müteselsilen sorumluluğu yasadan kaynaklanmış olduğundan bu belirlemenin eldeki davada davacıyı bağlayıcı bir yönü bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalının işçileri ile bağlı oldukları Petrol-İş Sendikası’nca açılan davalarda Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanıp hüküm altına alınan ve davacı tarafından ödenen miktar sözleşmenin 6.8 maddesi uyarınca davalıdan rücuan talep edilebileceğinden mahkemece iş mahkemesince karara bağlanıp sözleşme uyarınca davacının ödemek zorunda kaldığı miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili ... .... Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava yanlar arasında imzalanan “Elektrik Bakım ve Onarım İşleri” sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

                    UYAP Entegrasyonu