"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kooperatif aidatından ve teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacılar yüklenici, davalı kooperatif ise iş sahibidir....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İİK.nun 72/5inci maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1.381,49 TL borçlu olunmadığının tespiti ile 1.000,00 TL ıslahen 5.473,92 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davalının talep ettiği 1.381,49 TL'den davacının borçlu olmadığının tesbiti ile 1.000,00 TL ıslahen 5.473,92 TL alacağın davalıdan tahsili talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; menfi tespit ve alacak talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2020/7117 E. sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğini, aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davasının 27.04.2021 tarihinde açıldığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususların itirazın iptali davasında da ileri sürülebileceği, hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerektiği, bu nedenle mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkemece, Cumhuriyet Savcılığı'nca alınan raporda senetteki kefil imzalarının davacının eli ürünü olmadığının belirlendiği, gerekçesiyle senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının, tespitine, takip konusu bedel üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının temyizi kötü niyet tazminatına yöneliktir. Menfi tespit davasında davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Davalı takibinde haksız ise de çeki ciro yoluyla devralmış olup kötü niyetli olduğu ispatlanmadığı sürece avalist imzasının davacıya ait olup olmadığını bilmeyeceğinden kötü niyetli kabul edilemez....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; Özel ... Tıp Merkezi adlı işyerinin sahibi Özel Gürkan Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi’nin mesul müdürü ve muhasebe sorumlusu olduklarını, davalı SGK Başkanlığı tarafından tıp merkezi hakkında düzenlenen 11/07/2014 tarihli rapor ile 98.837,90 TL kurum alacağının kendilerinden tahsil edileceğinin bildirildiğini, SGK'nın tek yanlı olarak düzenlediği hükümlerin 6098 sayılı TBK nun 20. maddesi uyarınca genel işlem koşulları olduğunu, bu nedenle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ...Ş vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, İcra ve İflas Yasası'nın 89/3 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi nedeni ile takip borçlusuna borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup yerel mahkemece davanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
nin açmış olduğu borçlu olmadığının tespiti talepli asıl davasında; Bilirkişiler Makine Mühendisi Hakan Milli ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Arif Barış’tan bir kök ve iki ek rapor alınmışsa da, alacak miktarının tespiti yönünden kök ve ek raporlarda farklı sonuca varıldığından ve bu farklılığın sonuçları raporda açıklanamadığından, mahkemece raporlar arasındaki farklılığı giderecek, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan menfi tespit davalarında davacı borçlunun borçlu olmadığı miktar tespit edilip, bu yönde bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece, borçlu olduğu miktar tespit edilip, fazlasından menfi tespit davasının kabulüne şeklindeki hüküm usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Alınan bilirkişi raporları ve kefaletin süresine ilişkin sözleşme hükmü dikkate alındığında, davacının menfi tespit talebi esas bakımından haklıdır. Davalı vekilinin hukuki yarara ilişkin istinaf nedenlerinin değerlendirilmesinde ise; Emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011- 19/622 Esas, 2012/9 Karar ve 18.01.2012 tarihli emsal ilamında belirtildiği üzere;"...Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....