Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

    a yöneltilmesi gerekmekte iken müvekkili bankaya husumet yöneltildiğini, bilindiği üzere, menfi tespit davasının konusu, tarafların borçlu olup olmadığının tespiti olup, davacı ... firmasının, icra takibi borçlusu ... ve ... ... ...'a borçlu olup olmadığı tespit edileceğini, uyuşmazlık konusunun çözüme kavuşmasında müvekkili bankanın herhangi bir etkisi bulunmamakta olup tarafların arasındaki borç tespiti hususunda da müvekkilinin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davacı takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatlayacak olup, bu minvalde davacının huzurdaki davayı takip borçluları olan ... ve ... ... ...'...

      Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, takip borçlusuna borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararında gerekçe olarak asıl borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kambiyo evrakına dayanması gerekçe gösterilmiş ise de; üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası, kambiyo senedine yahut kambiyo ilişkisine dayalı olarak açılan bir dava değildir. Kaldı ki üçüncü kişinin açmış olduğu menfi tespit davalarına istinaf incelemesi bakımından görevli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi, ... tarih, ... -......

        Ş., dava konusunun abonelik ilişkisinin tespiti, çekişmenin giderilmesi olduğu tespit edilmiştir . Her iki davada davalı şirketler farklı olduğundan derdestlikten sözedilmesi mümkün değildir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde (davanın derdestlik dava şartı yokluğundan reddine dair) karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (md.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu halde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Bu durumda İİK'nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (mesela borcu) sadece inkar etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (HMK. md. 190; TMK. md. 6)....

            Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

              Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan sözleşme(abonelik) ilişkisi sırasında davalı tarafından kayıp-kaçak ve diğer bedellerin davacı tarafından ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

                Davalı ... vekili cevabında, davacıya ait konutta genel kontrol sırasında kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini beyan etmiştir. Mahkemece; davacı hakkında bir icra takibi ya da icra tehdidi bulunmadığından ve menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında (veya takipten sonra) borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir (İİK.md.72,1). Borçlunun açacağı menfi tespit davasında dayandığı nedenler, İcra İflas Hukukuna değil, maddi hukuka (Borçlar Hukukuna, Ticaret Hukukuna) ilişkindir. Borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir borç için kendisini tehdit eden (alacaklıya) karşı, böyle bir borcu olmadığının tespiti için, daha başlamış bir icra takibi bulunmasa bile menfi tespit davası açma hakkı vardır (İİK.md.72,1)....

                  Huzurda görülen dava menfi tespit ve tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....

                    Ne var ki; mahkemece dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak yorumlanmıştır. Ancak dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olmayıp, mülkiyet hakkına dayalı çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacının da bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Hâl böyle olunca; işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu