Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile davacının 15.059 TL borçlu olduğu, 115.840 TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada ise 15.964 TL ecrimisilin davacı (k.davalı) dan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı (k.davacı) vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 9 nolu parselin tapu kaydında Fahriye ve Bina Abdal adına kayıtlı olduğu ve davalı (k.davacı) İstanbul Defterdarlığının kayyım tayin edildiği, Üsküdar, ...'de bulunan 640 m² arsanın davacı tarafından iki katlı ev yapılmak suretiyle kullanıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada menfi tespit, birleşen davada ise ecrimisil talep edilmektedir. Menfi tespit davası açılabilmesi için davacının bir hakkı veya hukuki durumunun hali hazır bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit sebebiyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde bulunması, tesbit davasının bekletilmesinin davacıya zarar vermesi , tesbit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldıracak durumda olması gerekir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacının dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında davaya konu 30.000,00TL bedelli senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının bu senet yönünden borçlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran; iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi) İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı tarafından takibe konulan senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının takip konusu senet nedeniyle bir kısım ödemeler yaptığı, bakiye borcun 3.476,58 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasında davalıya 30.10.2013 tarihi itibariyle faizi ile birlikte 3.476,58 TL borçlu, bakiye miktardan ise borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davacının kefaleti nedeniyle davalı bankaya karşı 07.11.2003 takip tarihi itibariyle 1.000.00 YTL ana para, 1.485.00 YTL temerrüt faizi 74.00 YTL BSMV olmak üzere toplam 2.559.00 YTL borçlu olduğunun tespitine, kefalet miktarı üzerinde takibe girişen davalı banka kötüniyetli kabul edilerek 3.410.00 YTL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK.’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar belirlenip, HUMK.’ nun 388. ve 389. maddelerine uygun biçimde belirlenecek miktar üzerinden borçlu olmadığının tespiti biçiminde hüküm oluşturulması gerekirken borçlu olduğu miktarın tespiti şeklinde olumlu tespit hükmü kurulması doğru olmadığı gibi davalı bankanın takibinde kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı halde aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....
Şahıs tarafından açılan menfi tespit DAVA TARİHİ : 27/02/2023 KARAR TARİHİ : 26/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2024 Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; Bursa 11. İcra Dairesinin 2018/... Esas sayılı dosyasında gönderilen 3. Haciz ihbarnamesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, 2004 sayılı Kanun'un 89'uncu maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan 3. kişi tarafından açılan borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Eldeki davanın mutlak ya da nisbi ticari dava olmadığıyla ilgili; Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Dair Yargıtay 11....
nin menfi tespit davası açtığına dair derkenar alarak icra dosyasına ibraz etmiş ve icra müdürlüğü tarafından hukuken hatalı olarak ...Şti. hakkındaki takibin durdurulduğunu, davalı ...Şti'ne 89/3 ihbarnamesi ... tarihinde tebliğ edildiğini, ancak yasal 15 günlük süre içinde menfi tespit davasının açılmamış ve tebliğden itibaren menfi tespit davası açıldığına dair derkenarın icra dosyasına sunulmadığını, müvekkilinin menfi tespit davası konusu Antalya ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra dosyasının alacaklısı olması ve menfi tespit davasında "alacaklı" sıfatı ile taraf olarak gösterilmesi gerekirken gösterilmemesi nedenleriyle; ...'in davalı taraf yanında feri müdahil olarak dosyaya kaydını talep etmiştir. Antalya ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ... olduğu, borçlusunun davalı şirket olduğu, borçlu adına yapılan icra takibi, banka kredileri vs. gibi muhtelif ödemelerden doğan alacak ......
Sayılı icra takibine konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine yönelik menfi tespit davasıdır. Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....
Davalı, davanın reddini dilemiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; dava değeri takip miktarı olarak gösterilmesine karşın davada çekişmenin bu miktarda olmadığı, sadece iade edilen harç konusunda çekişme bulunduğu gerekçesi ile davada çekişme değerinin 3.516,30 TL olduğu kabul edilerek yargılama giderlerine bu miktar üzerinden hükmedildiği belirtilmiştir. Ne var ki; davacının, icra takip dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitini ve mükerrer tahsil edilen harç miktarının davalıdan tahsilini istemesi, Mahkemece de davanın kabulüne karar verilmesi karşısında yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar da gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının menfi tespit talebinin de kabulüne karar verilmesine karşın, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yalnız davalıdan tahsiline karar verilen 3.516,30 TL üzerinden belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Davada diğer talep olan davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinin yani menfi tespit davasının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı hususuna gelince, menfi tespit davasında davacı, davalıya borçlu olmadığının tespitini istemekte, buna karşın davalı taraf davacının borçlu olduğunu savunmaktadır. Netice itibarıyla mahkeme menfi tespit davasında davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile birlikte davalının da alacaklı olup olmadığının tespitini yapacaktır. Şu halde menfi tespit davasında dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğu açık olup 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında menfi tespit davasında arabulucuya başvurmak dava şartı ise de arabuluculuk dava şartına tâbi olmayan çek istirdadı davası ile birlikte açıldığından eldeki davada menfi tespit talebi de arabulucuk dava şartına tâbi olmayacaktır....
Oysa itirazla takip durduğuna göre borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan bir takibin mevcut olduğu kabul edilemez." şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, davaya konu menfi tespit davasının takipten önce açılan menfi tespit davası olduğu, bu haliyle davacının kötü niyet tazminatına hak kazanmadığı anlaşılmakla yukarıdaki gerekçelere istinaden talebin reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının davasının KABULÜ ile ------ çekten kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, 2- İİK 72/4 md....