) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346)....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen borcun yönetimden talep edilmesi gerekirken hatalı bir şekilde davacıdan talep edilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalının başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yine davalı tarafın davacı hakkında icra takibi yapmakta iyi niyetli olmadığı belirtilerek % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, menfi tespit davasının kabulüne karar verilirken davalı aleyhine de icra takibinde iyiniyetli olmadığı belirtilerek %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine takibin iptaline ve icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilip Dairemizin 2013/16513 Esas- 2014/1082 Karar sayılı ilamıyla eksik inceleme ve araştırmaya yönelik bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma ilamımıza uyulup gerekli araştırma yapılarak bozma öncesi hüküm gibi yeni hüküm kurulmuştur. İcra İflas Kanunun 72 nci maddesinin beşinci fıkrasında, “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, menfi tespit davasında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması koşulu bulunmamaktadır....
Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2015 NUMARASI : 2014/1044-2015/247 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 01.06.2010 tarihinden itibaren aylik kira bedelinin brüt 27.000- TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafindan vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir. Avukatlik Asgari Ücret Tarifesinin 9.maddesinde "kira tespiti davalarında tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı geregince hesaplanacak miktarin tamamı vekalet ücreti olarak hükmolunur" düzenlemesi mevcuttur....
mevzuat gereği bir önceki tutanak tarihlerinden itibaren geçen şüre zarfında sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimler dikkate alınmak suretiyle davacı kurumca yapılan uygulama mevzuata uygun olduğunu, davacı tarafın menfi tespit talebi olamayacağının değerlendirildiğini, mahkemece aksi yönde karar verilir ise hesaplandığı üzere (ceza bedeli dahil edilmeksizin normal tarifeler üzerinden) davacı tarafın 42.660,12-TL menfi tespit talebinin olabileceği hesap edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, kesilen emekli aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı “böyle bir borcu bulunmadığının saptanması” için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun, bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır. Alacaklının elinde İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Kaldı ki, davacı/borçlunun borçlu olmadığını ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesi, ancak takibin durmasını sağlamakta olup, icra takibini ortadan kaldırmamaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih : 23.10.2008 Nosu : 15-343 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacılar vekili, davalı bankaca kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı borçlu ... A.Ş.ne ve müvekkilleri aleyhine takibe geçildiğini, oysaki sözleşmede davalı banka adına atılmış imza bulunmadığı gibi dava dışı borçlu firmaya da herhangi bir kredi ödemesinin yapılmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ın davacı müvekkiline borçlu olduğunun tespit edildiğini. Bu nedenle davanın kabulü ile müvekkili ...'ın takip borçlusu .... .....'a borçlu olmadığının tespitine ve dolayısıyla Bursa 10. İcra Dairesi 2023/1067 Esas sayılı dosyada takip alacaklısı ...'ya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili ...'ın Bursa 10. İcra Dairesi 2023/1067 Esas sayılı dosyadaki borçlu sıfatının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Dava, üçüncü kişi olan davacının takip borçlusu olan dava dışı oğluna kendisine gönderilen 89 ihbarnamesi uyarınca dosyaya borçlu eklenmesi üzerine borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır. Yargıtay'ın müstakar uygulamasında, İ.İ.K. 89. Madde uyarınca üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirlenmiştir. Lakin Yargıtay 19....