WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; pek kötü veya onur kırıcı davranış ve zina hukuki sebebine dayalı olarak açmış olduğu davaların reddi ile maddî ve manevî tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kadının zina ve pek kötü onur kırıcı davranış nedenlerine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddi noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci, 162 nci, 174 üncü, 175 inci ve176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....

    Yani davanın ıslah edilmiş olması nedeniyle davanın açıldığı tarihten itibaren bu dava zina olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olduğundan zina vakıasınında dava tarihinden önce vuku bulması gerekmektedir. Kadın taraf ıslah dilekçesinde erkeğin nüfusta bir başka kadından doğan çocuğu tanıyarak nüfusuna kaydettirdiğinden zinada bulunduğunu ileri sürmüştür. Erkeğin nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesiyle 09/12/2021 doğumlu anne adı Kübra olan Öykü isimli çocuğu 13/12/2021 tarihinde nüfusta tanıdığı ve nüfusuna kaydettirdiği görülmüştür. Çocuğun doğum tarihi esas alındığında bu çocuk ana rahmine en erken 23/02/2021 tarihinde düşmüş olması gerekmektedir. Eldeki dava 10/08/2020 tarihinde açılmıştır. Her dava davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılacağına dair hukuk ilkesi uyarına erkeğin dava tarihine kadar zina eyleminde bulunduğu olgusu ileri sürülen nüfus kaydı ile ispatlanamaz....

    Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı zina nedeniyle TMK 161 maddesi kapsamında boşanmaya karar verilmesi gerekirken TMK 166/1 maddesi gereğince boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zinanın reddi konusunda gerekçe bulunmadığı ayrıca, müvekkilinin yoksulluk nafakası talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğüne uymadığı ve kadın eşe hakaret ettiği böylece erkek eşin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş ise de, davacı kadının TMK 166/1 maddesi gereğince zina nedeniyle özel boşanmaya dayalı talepte bulunmasına rağmen yerel mahkemece davacının zina nedeniyle boşanma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı karşı davacı kadının başka bir erkek şahısla gönül ilişkinin bulunduğu, geceleyin geç saatlerde de olacak şekilde sıralı mesajlaşma ve arama yoğunluğuna yönelik telefon kayıtları ile uyumlu tanık anlatımlarından anlaşılmış, ayrıca tanık Ufuk Keser'in beyanına göre karşı davacı kadının Üzeyir isimli erkek şahısla aynı evde kaldıklarının anlaşılmış olmasına göre zina kusurunu işlediği; tanık Yağmur Hanım Tekin ile tanık Yeter Öz'ün beyanlarına göre davacı erkeğin karşı davacı kadına şiddet uyguladığı sabit görülmüştür. Karşı davacının güven sarsıcı davranışı nedeniyle TMK'nın 166/1 maddesi gereğince davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının, zina eylemi nedeniyle de TMK'nın 161/1 maddesi gereğince zina nedenine dayalı davası kabul edilmiştir. Davacı erkeğin şiddet eylemi nedeniyle de karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsıması nedenine dayalı davası kabul edilmiştir....

    İkinci Bozma Kararı 1.Bozmaya uyan Mahkemece, dosya kapsamında zina olgusunun ispatı yönünden tanık Hayrettin beyanında geçen ... isimli bayanı eve aldığı hadiseden sonra aynı tanığın ifadesinde geçen bu olay sonrasında ancak davacı ve davalının birlikte yaşamaya devam ettikleri şeklendeki ifade nazara alındığında affedilen bu olgunun zina nedeniyle boşanmaya delil olamayacağı ifadede bahsedilen diğer hususların soyut yer zaman mefhumu olmaksızın beyan edildiği ayrıca dava dışı Şadiye isimli bayanın hamile olduğuna ilişkin dosyada bir delil olmadığı gibi dosya kapsamına göre de davacının süreklilik arzeden bu şekilde yaşam sürdüğünün de ispatlanamadığı anlaşılmakla haysiyetsiz hayat sürme olgusunun da oluşmadığı, davacı tarafından zina olgusuna ilişkin olarak dosyaya fotoğraf sunulmuşsa da, bu kanıt zina iddiasını kanıtlamak için yeterli görülmediği, ne var ki davacının sadakatsizlik davranışları zina ve haysiyetsiz hayat sürme boyutuna ulaşmadığı, kadının erkeğe hakaret ettiği, bardak...

      Davalı-karşı davacı kadın tarafından, terditli olarak özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m. 161), bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma isteminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kocanın halen, başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve bu kadından çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davası terditli olarak açıldığından ve öncelikle zina nedeniyle boşanma talep edildiğinden yerel mahkemece zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte; zina eylemi, mutlak boşanma sebebi olduğundan, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu yönündeki karar da usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kocanın, karşı davanın kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı erkeğin zina yaptığının dosya kapsamı ve tanık beyanları ile sabit olduğu; karşı davada zina nedeniyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; davalı- karşı davacı kadının kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden asıl davanın reddine karar verilmesinde; tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuk ve davalı- karşı davacı kadının ihtiyaçları, boşanmakla yoksulluğa düşmesi, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, erkeğin zina yapmasından ötürü kadının kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, zina nedeni ile reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar, reddedilen zina davası nedeni ile vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1....

          Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açtığı zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasını ispatlayamadığından bahisle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; Tanık Mesut G. tarafından 18.02.2019 tarihli celsede davacı-karşı davalı kadının evlilik birliği içerisinde zina eylemini gerçekleştirdiğinin ifade edildiği, dosyaya yansıyan mesaj dökümleri ile tanık Mesut G.nin beyanları beraber değerlendirildiğinde erkeğin, kadının zina eylemini 2017 yılının Kasım ayında öğrendiği, tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin şartların oluştuğu dikkate alındığında, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Davalının, davanın zina hukuki sebebi nedeniyle kabulüne, kusur tespitine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161/1. maddesinde "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." TMK.nun 163. maddesinde "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." TMK.nun 166/1. maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....

            UYAP Entegrasyonu