Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kayıtlarının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK. nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kayıtlarının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK. nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    Davacı ve davalı ticaret şirketi olup, her ne kadar uyuşmazlık konusu zarar haksız fiilden kaynaklanmış ise de ticaret şirketlerinin tüm işlerinin ticari olduğu, davacı ve davalı şirketin taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdikleri ve faaliyet alanıyla ilgili olarak gerçekleşen trafik kazası neticesinde uğranılan zararın tazmini talepli davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu gözetilerek görülmekte olan davanın dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu anlaşılmıştır. 5-6100 sayılı HMK'nın 115/1. Maddesi uyarınca "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler." 6-06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun'un 20....

      A.Ş.nin ise Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası gereğince sorumluluğunun bulunduğunu beyanla, oluşan maddi zararın tazmini için şimdilik 1.000-TL ile manevi zararın tazmini için 150.000-TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, sigorta şirketi vekili ve ... vekili davanın reddini dilemiştir. Davacı vekili, 04.04.2018 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile talep miktarını artırmış ve 131.000-TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, 04.12.2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talep içiğini açıklamış ve Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/43 D. İş dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporu ile ek rapora göre talepte bulunduklarını ve talep içeriğinin bu raporlar ile tespit edilen hasar bedellerine ilişkin olduğunu belirtmiştir. Mahkememizin 2017/759 Esas sayılı dava dosyası Uyap üzerinden incelenmiş olup: Davacı ... ile ......

        İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz....

          Mahkemece, hastanelerin kamu hizmeti yürüttüğü sırada kişiye verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada hizmet kusuru nedeniyle idarenin sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, bu nedenle davanın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir....

            Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... sözleşmesinin, işçinin işveren tarafından hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi ve işverene zarar vermesi sebebiyle, haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir. İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması durumunda, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır....

              Öte yandan, İnsan Hakları Mahkemesinin 1.4.1998 tarih 99/1995/605/693 sayılı Akduvar ve Diğerleri/Türkiye Davasında da güvenlik nedeniyle köylerini terketmek zorunda kalan kişilerin uğradığı zararın tazmini yolunda karar verilmiş bulunmaktadır. Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava; davacının terör olayları nedeniyle terk etmek zorunda kaldığı ve bölgede güvenliğin sağlanamamasından dolayı 1993 yılından itibaren giremediği … İli, … İlçesi, … Köyü, … mezrasındaki malvarlığından; tasarruf edememesi nedeniyle yararlanamaması ve malvarlığının kısmen harap olması sonucu uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kırılan cam ile kapı kilidine verdiği zararın sanık tarafından giderildiğine ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı gibi sanığın zarar tazmini yönünde bir iradesinin de dosyaya yansımadığı; diğer yandan, mahkemece suçu işleyiş özellikleri, kişiliği ve suç işleme eğilimi gözetilerek bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirilmediği şeklindeki yasal ve yeterli olan gerekçe ile sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, tebliğnamede bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir....

                  İnceleme konusu karar, işçinin işyerine verdiği zararın tazmini istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    İnceleme konusu karar, işçinin işyerine verdiği zararın tazmini istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu