Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM : Red Taraflar arasındaki munzam zararın tazmini davasından dolayı Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli ve 2016/9487 Esas, 2018/161 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanı reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/642 Esas, 2021/108 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davacı maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde; "karar düzeltme yolunun kapalı olmaması gerektiğini, onama ilamının tebliğ edilmediğini, ilk kararda davanın kabulüne karar verildiğinden kazanılmış hak oluştuğunu, bilirkişi raporunun lehine olduğunu" belirterek Daire kararının kaldırılmasını ve dilekçede belirtilen sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2017/14686 Esas sayılı dosyasında BK'nun 400.maddesine göre "İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur." maddesine göre işçiye rücu talepli icra takibine başlamak zorunda kalındığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili 24/02/2020 havale tarihli cevabında özetle: Davacı çalışanın iş sözleşmesinin feshedildiğinin tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık hak düşürücü sürede dava açmaması nedeniyle hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, Davacı çalışanın paketleme bölümü elemanı olarak çalışırken departman içi değişiklik ile kendisine uygun nitelikte iş verilemediği için davacı çalışanın iş sözleşmesinin tüm hakları kendisine ödenerek usule, yasaya ve hukuka uygun olarak feshedildiğini, Davacı çalışanın iş sözleşmesinin mevcut piyasa koşulları ve ekonomik koşullar gözetildiğinde davacı çalışanın görev yaptığı birimde yeniden yapılanmaya ve küçülmeye gidilmesi nedeniyle zorunlu olarak feshedildiğini, Davacı çalışanın tüm hak ve alacaklarının kendisine ödendiğini, herhangi bir işçilik alacağı kaleminin söz konusu olmadığını, İş sözleşmesi feshinin 4857 sayılı Yasanın 17. ve 18. maddelerine uygun olarak feshedildiğini, koşulları oluşmadığı halde işe iade...

      Müdürlüğü aleyhine 02/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca adli yardım talepli olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Kararı temyiz eden davacı, temyiz dilekçesi ile birlikte adli yardım talebinde de bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 336/3 maddesi uyarınca "Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay'a yapılır." Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacıların ekonomik ve sosyal durumu ile temyiz harç ve masrafları gözetildiğinde adli yardım talebinin kabulü gerektiği kanaatine varılarak, temyiz incelemesine geçildi. Dava, haksız el koymadan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir....

        Davalı vekili süresinde vermiş olduğu temyiz dilekçesinde, ödemenin yanlışlık sonucu yapılmadığını iddia edemeyecek tek çalışanın davacı olduğu, davacı tarafından 29.10.2009 tarihinde iş göremezlik ödeneği ödemelerini yapmayanların listesi bildirildiği, ancak kendi ismini yazmadığını bu durumun tesadüfen ortaya çıktığını kararının bozulmasını talep etmiştir. Davacı, davalı işverene ait işyerinde insan kaynakları biriminde uzman olarak çalışırken doğum sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı iş göremezlik ödeneğini işverene vermesi gerekirken vermemiş ve yaklaşık bir yıl sonra yapılan kontrollerde bu durum ortaya çıkmıştır. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı iş göremezlik ödeneğini banka hesabına yatırmayarak zimmetinde tuttuğunun tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesi, işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e maddesi uyarınca feshedilmiştir. Davacının iş göremezlik ödeneği aldığı dönemde ücretlerini herhangi bir kesinti olmaksızın aldığı tartışmasızdır....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davacı banka çalışanlarının bankaya verdiği zararın tazmini istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, kiracının kiralanana verdiği zararın tazmini isteminden kaynaklanmakta olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 05.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kamu görevlisinin verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık; davalının yol yapımı sırasında davacıların taşınmazında bulunan ekili ürüne verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu