ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/436 Esas KARAR NO : 2023/216 DAVA : Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Çıkma Payı Alacağı, Kar Payı Alacağı, DAVA TARİHİ : 24/06/2021 KARAR TARİHİ : 23/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Çıkma Payı Alacağı, Kar Payı Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı şirket ortaklarından biri olduğunu, %18,75 hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, müvekkili ile beraber annesi olan ... (%12,50), ablası ... (%18,75) ve amcası ...'ın (%50) da bu şirkete ortak olduğunu, müvekkili ve sayılan ortakların yine aynı hisse oranında......
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin ortağı olan davacının ........2008 tarihli dilekçesi ile ortaklıktan istifa ettiğinin ve istifasının davalı kooperatifin 06.....2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile kabul edildiğinin, davacının 34.701,... TL çıkma payı alacağı bulunduğunun sabit ve tartışmasız olduğu, ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/213 Esas sayılı dosyasında davacının çekişmesiz 34.701,... TL alacağı dışındaki alacağının, ....194,......
Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/24813 soruşturma sayılı dosyasındaki şikayete kadar ortaklar arasında sorun olmadığını, davacının haksız rekabet yasağına aykırı olarak şirketin zararına, kendisine haksız kazanç sağlamak niyetiyle şirket müşterilerini başka acentelere yönlendirdiğini, davacının ortaklıktan çıkma ya da müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması yönündeki taleplerinin haklı sebeplere dayanmadığını savunarak davanın reddini istemitir. Davalı şirkete dava dilekçesi TK'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağı istemi ile açılan davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiğinden davalı şirket ortağı ...'...
İnşaat Malzemeleri, Turizm, Nakliye, Sigortacılık, Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki ortaklığından çıkmasına ve ancak çıkma payı talebinin şirket reel değerlerinin müspet nitelikte olmadığından reddine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; şirket ortağı davacı ...'ın (... T.C. Kimlik Numaralı) davalı ... İnşaat Malzemeleri, Turizm, Nakliye, Sigortacılık, Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki ortaklığından çıkmasına, -Çıkma payı talebinin şirket reel değerlerinin müspet nitelikte olmadığından reddine, 2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 29,20 TL peşin harcının mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 30,10 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, üyesi olduğu davalı kooperatiften 20.02.2008 tarihinde tebliğ ettirdiği noter ihtarı ile istifa ettiğini, çıkma payı alacağının tahsili için daha önce açılan davada alacak miktarının 93.200,00 TL olarak belirlendiğini, ancak genel kurulca alınan erteleme kararı nedeniyle davanın reddedildiğini, müvekkili yerine daha sonra üye kaydedildiği halde çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, 93.200,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili kooperatifin adresi itibariyle davada yetkili mahkemenin Sincan Asliye Ticaret olduğunu, davacının kooperatif üyeliğinin muvazaalı olduğundan hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı olan E....
Şti'nin kayıtlarına geçtiği, satış bedeli olarak tahsil edildiği, bu taşınmaza yönelik muvazaalı satışın varlığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, 28 nolu bağımsız bölüme yönelik davanın reddine, şirket ortaklığından çıkmaya izin ve çıkma payı alacağı talepleri yönünden; çıkma payı alacağının hesaplanabilmesi için davacının dolaylı zararlarının giderilmesi (tapuların davalı şirketin bünyesine tekrar kazandırılması) davasının neticelenmesi gerekeceği, zira tapu iptal ve tescil istemi hakkında verilen karar kesinleştiğinde, davacının çıkma payı alacağı hesaplanırken bu taşınmazların da nazara alınacağı, bu nedenle davacının ortaklıktan çıkma ve çıkma payı alacağı talep ettiği davaların ana dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamaya buradan devam edilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekili, talebe konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili kooperatife borç vermediğini, davacının görev yaptığı dönemdeki işlemleriyle kooperatifi zarar uğrattığını, hakkında ceza davası açıldığını ve müvekkilin davacıya her hangi bir borcu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin 2005 yılında yapılan genel kurul toplantısında çıkma payı alacaklarının ödemesinin ertelendiği, muacceliyet tarihinden önce icra takibi yapıldığı, huzur hakkı alacağının da zamanaşımına uğradığı ve kooperatife vermiş olduğu 7.200,00 TL borçtan 6.116,00 TL alacağı kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 6.116,00 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
feshine karar verdiğini, çünkü esas olan şirketlerin devamı ilkesi olduğunu, davacı ile davalı çıkma payının ödenmesi konusunda uzlaşı içerisine girdiğinin görüldüğünü, davalının şirketin çıkma payı ödensin ve davacı şirketten çıkarılsın şeklindeki iradeyi ve kabulü ortaya koyduktan sora bilirkişi raporu sonrasında davacının çıkma payı istediği gelmemesi üzerine çıkma payını kabul etmeyerek şirketin feshini istiyorum şeklinde iradesinin hukuki değeri olamayacağını, mahkeme huzurunda defaten ifade ettiği davacının çıkma payının ödenerek şirketten çıkarılması şeklindeki kabulünden dönemeyeceğini, yerel mahkeme "davacının talebini para alacağına çevirerek çıkma payı bedeli kadar bedel artırımı suretiyle dava değerini de artırırak talep de bulunması hususu ise ıslah olarak kabulü ile davacıya süre vermiş ve bedelin artırılmasına imkan ve ortam sağlamış iken bu usul hukuku müessesinin yok sayılmasının doğru olmadığını, davalı taraf davanın çözümsüz kalması için oyun oynadığını, davalı şirket...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, işbu dava açıldıktan sonra ... takip talebinden feragat edildiğinden davanın konusuz kaldığı, takip tarihi itibariyle hakkında alınmış bir ihraç kararı bulunmamakla henüz muaccel hale gelmiş bir çıkma payı alacağı olmayan davalının, takip talebinde haksız olduğu sabit olsa da var olduğunu düşündüğü hakkını talep etmiş olması nedeniyle kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği, öte yandan sırf davacı kooperatife zarar vermek kasdıyla hareket ettiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....