Bankası Merkez şubesinde davalı ıban hesabı üzerine tedbir kararı verilerek bloke edilmesine, ... ve ... plakalı araçların kaydına tedbir konulmasına, müvekkilinin hissesinin davalı şirketin gerçek mal varlığına nispetle haiz olduğu gerçek değer karşılığında davalı şirkete veya ortağına devri ile pay bedelinin müvekkiline ödenmesine, karşılığında müvekkilinin şirketten çıkmasına, bu mümkün olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesine, TTK gereğince şirketten çıkma payının emsal ve güncel değerlendirme ile yetkin bilirkişiler marifeti ile tespiti ile 6100 sayılı HMK.nın 107.maddesi gereği belirsiz alacak davası" ikame edilerek fazlaya dair dava ve talep ile ıslah hakları saklı kalmak ve gerçek bedel belirlendiğinde harcı tamamlanmak üzere şimdilik 100.000,00-TL'lik çıkma payının davalıdan reeskont faizi ile tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ile tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından ihracının 17.03.2009 tarihinde kesinleştiğini, aidatlarının iade edilmemesi üzerine toplam 36.971,25 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, vaki itirazın itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının takip tarihi itibariyle anapara ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.002,93 TL çıkma payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit olmadığı gerekçesiyle de icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden 20.11.2008 tarihli istifaname ile istifa ettiği halde çıkma payı alacağının ödenmemesi üzerine, kooperatif aleyhine girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesine göre çıkma payı alacaklarının ödenmesinin ertelenebileceğini, buna göre 21.06.2009 tarihinde yapılan genel kurul üzerinden üç yıl geçmeksizin başlatılan takipteki alacağın muaccel hale gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
feshine karar verdiğini, çünkü esas olan şirketlerin devamı ilkesi olduğunu, davacı ile davalı çıkma payının ödenmesi konusunda uzlaşı içerisine girdiğinin görüldüğünü, davalının şirketin çıkma payı ödensin ve davacı şirketten çıkarılsın şeklindeki iradeyi ve kabulü ortaya koyduktan sora bilirkişi raporu sonrasında davacının çıkma payı istediği gelmemesi üzerine çıkma payını kabul etmeyerek şirketin feshini istiyorum şeklinde iradesinin hukuki değeri olamayacağını, mahkeme huzurunda defaten ifade ettiği davacının çıkma payının ödenerek şirketten çıkarılması şeklindeki kabulünden dönemeyeceğini, yerel mahkeme "davacının talebini para alacağına çevirerek çıkma payı bedeli kadar bedel artırımı suretiyle dava değerini de artırırak talep de bulunması hususu ise ıslah olarak kabulü ile davacıya süre vermiş ve bedelin artırılmasına imkan ve ortam sağlamış iken bu usul hukuku müessesinin yok sayılmasının doğru olmadığını, davalı taraf davanın çözümsüz kalması için oyun oynadığını, davalı şirket...
DAVA TARİHİ : 26.09.2008 HÜKÜM/KARAR : Kabul - Red Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali mümkün olmaması halinde çıkma payı alacağının tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ihraç kararının iptali talebinin reddine, çıkma payı alacağı talebi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
şimdilik 5.000 TL çıkma payının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ve mahkemece uyulan Dairemizin 18.02.2014 tarih ve 2013/8197 E., 2014/1138 K. sayılı bozma ilamı doğrultusunda bilirkişice hesaplanan davacı payına düşen 2.666,24 TL genel gider tutarının düşülmesi sonucu istenebilecek çıkma payı alacağının 21.583,76 TL olduğu saptanıp, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 20.000,00 TL çıkma payı alacağının 20.07.2011 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu durum 08/10/2018 tarihinde ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan olduğunu, müvekkili şirket hisselerini ortağına devretmesine karşılık kendisine herhangi bir çıkma payı ödenmediğini, müvekkilinin bu hususta şirketten çıkma payı dahil her türlü alacağının tahsili için arabuluculuk müracaatı iktiza ettiğini, arabuluculuk görüşmeleri ......
Somut olayda, hakkındaki ihraç kararı 16.09.2015 tarihinde kesinleşen davacı ortak tarafından 15.05.2016 tarihinde muaccel olan çıkma payı alacağından haksız olarak mahsup edilen tutarlar talep edilmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca çıkma payının ödenmesi aşamasında hesaplaşma yapılmaktadır. Ortaktan tahsil edilen tutarın tekrar ortağa çıkma payı olarak iade edilmesi söz konusu olmayacağından kooperatifçe faiz borcu adı altında ödeme talep edilmesi (bu tutarların davacı ortak tarafından ödenmesi halinde çıkma payı ile ilgili hesaplaşma sırasında tekrar ortağa ödenmesi gerekeceğinden) ve fazla genel gider payının mahsubu doğru olmamıştır....