Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi, 1175 ada 104 parsel sayılı taşınmazda 07.02.1994 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması ile payının bedele dönüştüğünü, şuyulandırma tarihi itibarıyla belirlenecek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ... Belediye Başkanlığı Encümen Kararı'nın uygulanmasına ilişkin bir değer arttırım talebi söz konusu olup hukuki el atma mevcut olduğundan davanın idari yargıda açılması gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazın 1975 yılından bu yana tamamının 1. Boğaz Köprüsü- ......

    Davaya konu Körfez İlçesi Yarımca Şuyulandırma Mahallesi 669 ada 6 numaralı parselin 575 m² olup arsa vasfında tapuda kayıtlı olduğu, hükmen tescil yolu ile 06/05/1980 yılında davalı Körfez Belediyesi adına tapu tescilinin yapıldığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede tesis kadastrosunun 1955 yılında yapıldığı, taşınmazın öncesinde 768 numaralı kadastral parsel olduğu, şuyulandırma ile 669 ada 6 numaralı parsel numarasını aldığı, 1980 yılında mahkeme kararı ile hükmen sonradan tüzel kişiliği kaldırılan Yarımca Belediyesi adına tescilinin yapıldığı, Yarımca Belediyesi adına tapu kaydının oluşumundan önce Tütünçiftlik Köy Tüzel Kişiliği adına tapu kaydının oluştuğu görülmektedir. Somut olayda, kök muris Halim Adıyaman'ın 26/07/1985 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak dava dilekçesindeki davacılar başlığı altındaki tüm mirasçılarını bıraktığı sabittir....

    Asıl ve birleştirilen dava tarihlerinin karar başlığında ve hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması infazda tereddüte yol açacağı, birleştirilen davanın yargılama masraflarının harçlar yönünden yanlış hesaplandığı ve 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16.11.2017 tarih ve 2016/195 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararı gereğince şuyulandırma davası yönünden maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden yapılan düzeltme yerindedir. 4....

      Dosya içeriği ve toplanan delillerden; (608 iken) 1193 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davacılar ve dava dışı kişiler, 1193 ada 31 sayılı parselde de davacıların miras bırakanı ... ve dava dışı kişiler kayden paydaş bulunuyor iken, taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulduğu ve davacıların payları ile murisleri ...’in payının bedele dönüştürüldüğü; 4 sayılı parsel paydaşlarından ...’ın payına karşılık olarak da dava konusu 3086 ada 10 sayılı parselin şuyulandırma ile ... adına 07.08.1995 tarihinde tescilinden sonra 28.10.1999 tarihinde intikal ile ... ve ...adına kaydedilip, 09.10.2003 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiği; yargılama sırasında da 06.09.2004 tarihinde dahili davalı ...’a, ondan da dahili davalı ...’a aynı yolla devredildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; anılan parselasyon işleminin idari yargı yerinde iptal edildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kök murisleri ...’nın ... ada ... parsel (şuyulandırma ile ... ada ... parsel) sayılı taşınmazın maliki iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, başka mirasçıları bulunmasına rağmen tescil işleminin sadece ikinci eşi ... ile bu evliliğinden olma çocukları ..., ..., ... ve ... ile ilk eşinden olma çocuğu ... mirasçıları adına sağlandığını, daha sonra ikinci eşten olma çocuklar ..., ... ve ...’in taşınmazdaki paylarını diğer mirasçı olan kardeşleri ...’ya aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmesi sonucunda devrettiklerini, dava konusu yerin şuyulandırma işlemine tabi tutularak 2263/2400 payın davalı ..., 137/2400 payın ise diğer davalı ... adına tescil edildiğini, ... tarafından diğer paydaş ...’ya karşı açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini ve çekişme konusu yerin tamamının...

          Bu itibarla; imar uygulması işleminin kesinleşip kesinleşmediği ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, davacılar adına oluşan yeni parsellerin tapu kayıtları getrtildikten sonra, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kabule göre de; Mahkemece verilen hüküm . Hukuk Dairesinin bozma kararı ile ortadan kalktığından davalı ... tarafından kamulaştırmasız el atılan kısımlarla ilgili yeniden bedel kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

            İstinaf Sebepleri Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin geçtiğini, bedelin tahsili hususunda yeterli araştırma yapılmadığını, dava konusu alanların da içinde yer aldığı 1175 ada 105 ve 106 parsel sayılı taşınmazların hissedarları tarafından şuyulandırma işleminin iptali için İdare Mahkemesinde açılan davalar sonucunda şuyulandırma işleminin iptal edildiğini, husumetin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, bedelin fahiş belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

              Kişiler adına yapılmış bir kamulaştırma işleminin mevcut olmadığını, davanın haksız yere ikame edildiğini, şuyulandırma bedelinin artırılmasının davayı öğrenme tarihinden itibaren 30 günlük ve imar uygulamasının yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süreler içerisinde açılması gerektiğini, davanın bu süreler içerisinde açılmadığını ve bu nedenle zamanaşımına uğradığını, davanın imar affına dayalı bedel artırım davası olduğunu, müvekkil belediyenin yasal olarak takdir komisyonunun belirlediği bedel ile bağlı olduğunu, imar affına dayalı bedel artırım davasında müvekkil Belediyenin hasım olmadığını, arsa bedellerinin tespitinin 2942 sayılı yasa hükümlerine göre yapıldığını, şuyulandırma evraklarının usulüne uygun olarak askıya çıkartılmış ve davacının askı süresi içinde herhangi bir itirazının olmadığını, şuyulandırma evraklarının davalıya tebliğinin de 3290 sayılı yasa çerçevesinde oluştuğunu ayrıca söz konusu gayrimenkulün çok rağbet gören bir yerde bulunmadığını belirterek...

              Davalı, çekişme konusu taşınmazda şuyulandırma işlemi sonucu malik olduğunu belirterek, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi koşulları oluşmadığından bahisle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile özellikle 20.11.2008 tarihli bilirkişiler raporundan 266 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 79.000 m2 yüzölçümündeki mera vasıflı 1019 sayılı parselden geldiği, 1996 yılında 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesine göre yapılan uygulamadan şuyulandırma işlemi sonucu dava konusu 266 ada 16 ve 17 parseller olarak tescil edildiği, uygulamanın onaylanmasına ilişkin 17.05.1996 tarihli belediye encümen kararının iptali için Hazine tarafından idare mahkemesine dava açıldığı, Bursa 1....

                Davalı, çekişme konusu taşınmazda şuyulandırma işlemi sonucu malik olduğunu belirterek, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi koşulları oluşmadığından bahisle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 267 ada 29 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 79.000 m2 yüzölçümündeki mera vasıflı 1019 sayılı parselden geldiği, 1996 yılında 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesine göre yapılan uygulamadan şuyulandırma işlemi sonucu dava konusu 267 ada 29 parsel olarak tescil edildiği, uygulamanın onaylanmasına ilişkin 17.05.1996 tarihli belediye encümen kararının iptali için Hazine tarafından idare mahkemesine dava açıldığı, Bursa 1. İdare Mahkemesinin 10.05.2002 tarihli ve 2000/624 - 2002/526 sayılı kararıyla işlemin iptalinin hüküm altına alındığı, kararın 08.10.2002 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu