Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ Dava; 6102 sayılı TTK'nun 636/3 madde ve fıkrası uyarınca limited şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; TTK 636.madde uyarınca davacının ileri sürdüğü şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı, makul kabul edilebilir çözüm yolu bulunup bulunmadığı, davalı şirkete tedbiren kayyım atanması şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir....

    gösteren ve ------------ kurulu üyeliğinden ------ ------ numaralı ------ile tanzim ve tescil edilen tüm temsil ve ------- yetkisi içerir görevlerinden istifa ettiğini, feshi ve tasfiyesi --------- kaldığını, diğer ortak ---- yapılan tüm görüşmeler ve çözüm önerilerinin sonuçsuz kalmış ve feshi istenen ------ eksiklikliği nedeniyle şirketin ------ yapılamadığını, ----- yönetim kurulunun bulunmadığını, -----bulunan üyelerin aralarındaki husumet nedeniyle bir araya gelerek karar alma ihtimallerininde bulunmadığını belirterek Türk Ticaret Kanunu 529, 530 ve bu durum aynı zamanda şirketin haklı feshini ve tasfiye edilmesini talep hakkı verdiğinden 531. maddesi hükümleri çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      borçlarından dolayı şirket hissesinin paraya çevrilmesi ve şirketin tasfiyesi tehlikesinin ortaya çıktığını, ancak müvekkili şirket için daha da önemli risk olarak şirketin faaliyet gösterdiği ve kiralayarak kullandığı işletmenin kira sözleşmesinin 6. maddesine göre kiralananın her ne sebeple olursa olsun başkasına işgal ettirilmesi, iş ortağı ve kar ortağı alınmasının sözleşmenin feshi sebebi olacağını, bu nedenle haklı sebeplerle davalının şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/275 Esas KARAR NO : 2022/920 DAVA : Ticari Şirketin Feshi DAVA TARİHİ : 15/04/2022 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 DAVA : Davacı dava dilekçesinde, ... 'de kayıtlı ... LİMİTED ŞİRKETİ'nin hissedarı aynı zamanda temsilcisi olduğunu, diğer hissedarların ise birisi Lübnan uyruklu diğerinin ise Kuveyt uyruklu davalıların olduğunu, kurulduğundan bu yana şirketin faaliyet göstermediğini, davalıların ülkelerine döndüklerini, şirket ile ilgilenmediklerini belirterek söz konusu şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalıların adresi tüm araştırmalara rağmen bulunamamış, davalılara ilanen tebligat yapılmış ancak cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

          nın atandığını, mevcut hal itibariyle müvekkiller tarafından kurulan davalı şirketin feshini talep etme zorunluluğu doğduğunu, TTK'nun 636/3'ncü maddesinde şirket feshi bakımından haklı sebepten bahsedilmesine rağmen,bu kavramın tanımlanamadığını, her ne kadar limited ortaklığın feshi bakımından haklı sebep kavramı tanımlanmamışsa da, kolektif ortaklığın haklı sebeple feshini düzenleyen TTK'nın 245'nci maddesisinde hem haklı sebep kavramı tanımlanmış hem de örnekseme yoluyla hangi hallerin haklı sebep teşkil edeceği ifade edildiğini, bu düzenlemeye göre haklı sebep; ortaklığın kuruluşuna yol açan fiili ve kişisel sebeplerin ortaklığın işletme konusunu elde edilmesini imkânsız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalktığını, kişisel sebeplerin yanı sıra nesnel sayılabilecek olgular da şirketin feshine yol açabileceğini, buna göre şirketin kar elde edemez hale gelmesi, uzun süredir gayrı faal olması da şirketin feshine sebebiyet verebileceğini, buna göre davalı şirketin karar defteri...

            Davacılar şirketin hala mal varlığının olduğunu terkinin usulsüz olduğunu öne sürmüşlerdir. TTK geçici 7.maddesi bir kısım şirket ve kooperatiflerin resen sicilden terkinini düzenlemiştir. Yine aynı maddenin 15.fıkrasında ilgililer ve alacaklıların haklı sebeplerin varılığı halinde terkinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açabilecekleri düzenlenmiştir. Davacıların şirket ortakları olarak ilgili sıfatına sahip oldukları, şirketin mal varlığının bulunmasının haklı sebep sayılabileceği anlaşılmaktadır. Fakat, şirketin terkinine ilişkin ilan 27.07.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş ve 27.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmıştır. Dava ise 12.07.2021 tarihinde açılmakla ihya için öngörülen 5 yıllık süre geçirilmiştir. Bu sebeple davacıların davasının reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              K. sayılı kararla; “...taraflar arasında düzenlenen 31/12/2011 tarihli "Ortak Girişimin Feshi'' sözleşmesinin muvazaalı olduğu ve ortaklığın fesih ve tasfiyesinin henüz gerçekleşmediği nazara alınmak suretiyle, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur....

                Davalılar vekili, davacı ... ve ... aleyhine fesih ve tasfiyesi istenen şirketi zarar uğrattıkları gerekçesiyle dava açtıklarını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, zira şirketin tasfiyesine karar verilirse şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirme, alacaklarını tahsil etme işlemlerinin yapılmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin faal olmadığı, şirketin zorunlu organlarının bulunmadığı halihazırda tasarruf edebileceği varlığının olmadığı, davalı tarafından bekletici mesele yapılması talep edilen davanın, şirket ortakları arasındaki tazminat davası olduğu, şirket ile doğrudan herhangi bir ilgisi bulunmadığı, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı nedenlerin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Altınok Boya ve Kimyevi Maddeler Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin feshine, tasfiye memuru olarak Sezai İçyüz'ün atanmasına karar verilmiştir....

                  HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Şirketin fesih ve tasfiyesi davasının KABULÜ ile, 6102 s. TTK'nin 531....

                    Öte yandan, asıl davada, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile tazminat; tefrik edilen davada ise, sözleşme gereği yükleniciye verilmesi kararlaştırılan pay yönünden tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde halihazırda yapılan %15 oranındaki imalatın bedeli talep edilmiştir. Buna göre, akdi ilişkinin tasfiyesi için her iki davanın birlikte bir sonuca bağlanması gerekirken, birleşen dava hakkında tefrik kararı verilmesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu