Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, limited şirkete yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı ile davalı gerçek kişinin diğer davalı şirkette eşit paylı ortak oldukları, her iki ortağın şirketin müşterek yetkili yöneticisi oldukları, aynı davacı tarafından aynı davalılar aleyhine İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/756 esas sayılı dosyasında aynı şirketin fesih ve tasfiyesi ile karşı dava olarak ortaklıktan çıkarma istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında akdedilen sulh protokolü nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği; yine aynı taraflar arasında ortağı bulundukları ... şirketinin fesih ve tasfiyesi ile kayyım atanması ve karşı dava olarak da ortaklıktan çıkarılma istemiyle İzmir 5....

    ileri sürerek bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ileri sürerek bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ortaklar kurulunun toplanamadığı, şirketin organsız kaldığı, şirket ortakları arasında anlaşmazlık ve husumet bulunduğu, davalı şirketi ortak olarak yürütmelerinin mümkün olmadığı, zaten şirketin fesih ve tasfiyesi konusunda tarafların anlaştığı ancak şirkete ait tekstil jakarlı dokuma makinelerinin satışı ve bedelinin tahsili konusunda uyuşmazlık çıktığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi konusunda haklı sebeplerin gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle, ...'nın 551/1 maddesi gereğince davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir....

          Davalı vekili, şirket yöneticilerinin eylemlerinden kaynaklı olarak TTK'nın 434. maddesi gereğince şirketin feshi ve tasfiyesinin istenilemeyeceğini, şirketin kötü yönetilmesi ve zarara uğratılmasına dair iddiaların yersiz olduğunu, şirketin maddi durumunun iyi olduğunu, mevcut varlıklarla şirket amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2016 NUMARASI : 2014/1070 ESAS 2016/1296 DAVA KONUSU : Haklı Nedenlerle Şirketlerin Feshi ve Tasfiyesi KARAR : DAVACI : T3 -TC No:- Fatih Mah. Dalaman Sk. No:2 İç Kapı No:1 Kocasinan/ KAYSERİ DAVALI : T2- Organize Sanayi Bölgesi Demirciler Sitesi Yanı No:17 Melikgazi/ KAYSERİ VEKİLİ : Av. MEHMET DİNÇ & Av....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30.12.2009 tarih ve 2009/116-2009/755 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin hissedarı olan ...'den 70.000,00 TL alacağı için yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, takip borçlusunun davalı şirketteki hisselerinin haczi ve borç ödenmediği takdirde şirketin feshinin isteneceğine dair ihbarnamenin davalı şirketin diğer ortaklarına tebliğ edildiğini ve haciz pay defterine işlendiğini, ihbarnamenin tebliğinden itibaren altı aylık yasal sürenin dolmasına rağmen söz konusu borçların ödenmediğini ileri sürerek; davalı şirketin feshine ve tasfiyesine, tasfiye sonucunda borçlu ...'...

              Davalı, davanın reddini dilemiş; birleşen davası ile, taraflar arasındaki ortaklığı yargılama devam ederken aktedilen 9.9.2009 tarihli ‘Ortaklık Sonlandırma ve Paylaşım Sözleşmesi’ ile sona erdirdiklerini, ancak davacı-birleşen davalı tarafından sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen cezai şart gereğince şimdilik 10.000.TL’nin davacı-birleşen davalıdan tahsilini istemiş, bilahare ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteminden vazgeçtiğini bildirmiştir....

                TTK'ye göre,------------ ile ilgili sebepler belirtilmemişse, haklı bir sebebin bulunması durumunda, şirketin feshini mahkemeden talep edebilir. ------------- sebeplerinden biri olan haklı sebeple fesih, Türk Ticaret Kanunu’nun 636. maddesinin III. fıkrasında düzenlenmektedir. Bu madde, haklı sebeplerin varlığında, her ortak Mahkemeden şirketin feshi (TTK m. 245, m. 328, m. 531, m. 636/III), şirketten çıkma ve çıkarılma (TTK m. 255, m. 257, m. 328, m. 638, m. 639, m. 640) ve yönetim yetkisinin geri alınması ve kısıtlanması (TTK m. 219, m. 274-276, m. 282, m. 328, m. 565, m. 630) durumlarında haklı sebebe hukuki sonuç bağlanmaktadır....

                  Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir. Somut olayda, davalı şirketin faaliyet adresini terkettiği, faaliyetinin bulunmadığı, 2015 yılından beri kar etmediği gibi yönetim giderleri nedeniyle sürekli zarar eder durumda olduğu, oluşan bu zararlar nedeniyle öz varlığının azaldığı, bu sebeple fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğu anlaşılmakla şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu