ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/955 Esas KARAR NO:2024/377 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 27/12/2023 KARAR TARİHİ: 15/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının ortağı ve son müdürü olduğu ------yılından beri gayri faal olduğu, şirketin tasfiyesi çalışmalarına başladıktan sonra, ----------şirketin tasfiye haline girdiğinin yayınlanmış olduğu, davacı ile davalı şirket muhasebecisinin irtibatını kesmesi ve davacının şirketin kapandığını düşünmüş olduğu, davacının şirketin halen faal göründüğünü, emekli olmak istediğinde öğrenmiş olduğu, davalı şirketin, 2005 ten beri faaliyet göstermediği, şirket merkezinde şirketin bulunmadığı, şirket organlarının bulunmadığı, ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, şirketin yine uzun zamandan bu yana mal alım, mal satımı veya hizmet sunumunun durdurulmuş olduğu, şirketin vergi kayıtlarının...
, ayrıca davalı şirketin sürekli zarar ettiğini ve kamu borçlarını dahi ödeyemediğini, şirketin -----çalıştığını gösterir herhangi bir emare bulunmadığını, ------kaydının askıda olduğunu, -------, faaliyetlerini sürdürecek ---- sahip olmadığını beyan ederek --------haklı nedenlerle feshi ve tasfiyesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların açtıkları boşanma davasındaki birbirine yönelik ithamları ve diğer hukuk davaları karşısında, eş olarak bir arada olmama iradelerini açıklayan tarafların ortak olarak şirkette bulunmalarının mümkün olmadığı, şirket ortağı olan ...'ın iki ortaklı şirkette açılan fesih davasına karşı koymasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine, birleşen dava yönünden ise şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket yönetim yetkisinin tafiye memurlarına geçtiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında anılan şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olarak ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/77 Esas 2008/594 Karar sayılı karar ile davanın sonuçlandığı, şirketin fesih ve tasfiyesine dair verilen kararın kesinleştiği, tasfiye memuru atanıp tasfiye işlemlerinin devam etmekte olduğunun anlaşıldığı, yine taraflar arasında görülen ... 2....
“Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. “ şeklinde, Aynı Yasanın 636/3 m “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. “ şeklinde düzenlenmiştir. TTK 636/3 m. uyarınca haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemli dava şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir. Dava, davalı Limited şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gereklidir. Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin .... Esas ... Karar sayılı ilamı ".... Haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemli davanın, kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir Somut olayda dava davalı ......
in 3 ve ...'ın 3 adet pay sahibi oldukları, davacının eldeki dava ile şirketin fesih ve tasfiyesi, bu talep kabul edilmezse şirketten çıkarılması ve ayrılma akçesi ödenmesine, kâr payı, ücret alacağı ve huzur hakkı alacağının ödenmesini istediği, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince tanıklar dinlendikten sonra davacının tüm taleplerinin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden olup olmadığı, varsa davacının şirketten çıkmasına ve ayrılma akçesi isteme koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının kâr payı isteyip isteyemeyeceği ve varsa huzur hakkı ve ücret alacaklarının ne kadar olduğu noktalarındadır. İşin esasına girilmesinden önce terditli dava ve dava yığılması üzerinde durulması gerekmiştir. Dava yığılması 6100 sayılı HMK'nın 110....
Davalılar vekili, davacı şirket ortağının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davacı ... ... yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı şirket ortağı olan davacı Lütfü ile davalıların ortak mutabakatla şirketin fesih ve tasfiyesi ve şirket ortaklarının ticari hayatlarına ayrı ayrı devam etmeleri yönünde karar aldıklarını, bu aşamadan sonra davacı ortağın diğer ortakların müdürlük ve imza yetkilerini kaldıran tek taraflı karar aldığını, ancak şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde alınan kararın resmiyete geçirilmediğinden müvekkil ortaklar tarafından şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açıldığını, ayrıca müdürlük temsil ve imza yetkisinin kaldırılması kararına karşı da dava açıldığını, müvekkillerin hiç bir zaman rekabet yasağını ihlal etmediklerini ve şirket aleyhine eylemde bulunmadıklarını, aksine davacı ortağın aynı sektörde faaliyet gösteren 2 ayrı şirkette ağırlıklı hissedarlığının mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
G.., fesih ve tasfiye kararının henüz kesinleşmediğini, mahkemenin 20.11.2012 tarihli ara kararı gereği karar kesinleşinceye kadar kayyım olarak görevlendirildiğini, görev ve yetki sınırının kayyım sıfatı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunmuş; birleşen davada davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, şirketin fesih ve tasfiyesi istemi ile açılan davada ihtiyati tedbir kararı ile M.. G..'...
nin de ortağı ve müdürü olduğu, şirketin taşınmaz ve taşınır malları ile makine ve malzemelerin 3. kişilere muvazaalı olarak devredilmesi nedeniyle davacı tarafından açılan davaların kabulüne karar verildiğinden davalı şirketin kötü yönetilerek şirketin mal varlığının 3. kişilere muvazaalı olarak devri gibi işlemlerinin ortakların bir araya gelerek şirketin ticari faaliyetini gerçekleştirme amacını ortadan kaldırdığı, sadece bu dosyaların içeriği ve kesinleşen kararlar nedeniyle dahi davacı ortak yönünden haklı nedenin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ...'nin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Tavzih talebi üzerine mahkemece, bu kez, fesih ve tasfiyesi istenen şirketin dava dilekçesinde .... olarak belirtildiği, Ticaret Sicil kayıtları ve tüm dosya içeriği ile fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin Ticaret Sicil Memurluğunda .... sicil numarası ile kayıtlı "..."...
TTK'nın 531. maddesi uyarınca, fesih ve tasfiye isteminin Ticaret Sicil Müdürlüğüne değil doğrudan tasfiyesi istenilen şirkete yöneltilmesi gerektiği, somut olayda davanın yasal mirasçı tarafından davalı şirkete yöneltildiği, şirketin tek yetkilisinin 18.11.2019 tarihinde hayatını kaybettiği, şirketin ticari bir faaliyetinin bulunmadığı ve yasal mirasçı tarafından öne sürülen tasfiye isteminin haklı sebebe dayandığı kanaatine varılmış olup,Davalı ...'nin TTK md. 531 uyarınca fesih yoluyla tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak ... T.C. Kimlik Numaralı ...'ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret tayinine yer olmadığına, Kayyım ...'ın görevine son verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulüne, Davalı ...'nin TTK md. 531 uyarınca fesih yoluyla tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak ... T.C. Kimlik Numaralı ...'ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret tayinine yer olmadığına, Kayyım ...'...