CEVAP : Davalı şirkete çıkartılan tebligatın iade edilmesi üzerine sicil adresine Tebligat Kanunu madde 35'e göre tebligat yapılmış olup gelmediği ve beyanda bulunulmadığından yargılama yokluğunda sürdürülmüştür. GEREKÇE : Dava; davacıların ortağı olduğu davalı limited şirketin haklı nedenlerle feshi ve tasfiyesi, olmadığı taktirde hisselerine düşen gerçek pay bedellerinin ödenerek ortaklıktan çıkmalarına karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davalı şirketin ortaklarını ve yetkililerini gösterir ticaret sicil özeti celp edilmiş, yapılan incelemede ..... temsile yetkililerin ... ve ... olduğu anlaşılmıştır. Ostim Vergi Dairesine davalı şirketin bilanço ve vergi kayıtları ve borcunun olup olmadığı hususlarında yazı yazılmış olup, yazı cevabında vadesi geçmiş 1.068.996,70 TL borcu bulunduğu belirtilerek yazı ekinde 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ile sicil bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 18.10.2016 tarih, 2016/ 11101 Esas, 2016/ 8204 Karar sayılı emsal içtihadında; "tasfiyesi talep edilen şirketin pasifinin aktiflerinden daha fazla olduğu, şirketin zararda olması, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu, şirketin öz mal varlığının bulunmadığı dava tarihi itibariyle faal de olmadığı ve borca batık olduğu, şirketin devamında hukuken ve fiilen ortakların korunmaya değer bir menfaatinin olmadığı ve şirketin feshi ve tasfiyesi için haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesi yerindedir ” şeklinde belirtilmiştir. Dava konusu somut olayda, davalı şirket borca batık olup faaliyetine devam etmemektedir. İki ortaklı şirketin ortakları arasında da husumet olup her iki ortağın da açmış olduğu davalardaki talepleri arasında şirketin feshi bulunmaktadır....
MADENCİLİK İNŞAAT İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'ne İzmir ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında görülen ve davalı olduğu, şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi talepli davada temsil edilmesi için Av. ...'...
Davacı tarafından, davalı şirketin iki ortaklı olması dolasıyla yeterli karar sayısının sağlanamadığı, diğer ortak ------- davacı ortağın şirket yönetimindeki yetkilerini kullanmasına engel olduğu, şirket yönetimince sergilenen tavırların bulunduğu, davacının bilgisi dışında birçok iş ve eylem gerçekleştirdiği, şirketle ilgili ----yılından itibaren hiçbir haber alamadığı, hiçbir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, ihtarname çekilmesine rağmen netice elde edilemediği, davalı şirket ortağı ---- davalı şirket iştigal konusu ile aynı olan başkaca bir şirket kurarak haksız rekabette bulunduğu iddialarıyla şirket ortaklığından ayrılma ve ayrılma akçesinin ödenmesinin talep edildiği, Davalı tarafından ise şirketin --- yıldır faaliyetsiz atıl halde ticaret yapmadığı, şirketin tasfiyesi için davacının bizzat yahut vekilinin ya da muvafakat ile bu işlemlerin yapılmasının beklenildiği, davacının tasfiye hususunda bir girişiminin olmadığı, şirketin ekonomik bir değeri olmadığı, davacının şirketin tasfiye...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenlerle ayrılma ve ayrılma payının ödenmesi, olmazsa şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece, yukarıda yazılan gerekçe ile reel ayrılma payının hesaplanamaması sebebiyle davacının ilk talebi olan ortaklıktan çıkma ve ayrılma payının tahsili yerine terditli olarak ileri sürdüğü şirketin fesih ve tasfiyesi talebi kabul edilmiştir. TTK'nın limited şirketlerde ortaklıktan çıkmayı düzenleyen 638/2. maddesine göre; her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmekle; davanın, davacının da hissedar olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ve ayrılma akçesi ödenmek suretiyle şirketten çıkması talebine ilişkin olduğu, TTKnun 636/3.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." denilmekte olup, mahkememizde açılan işbu davada hem fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketin hem de şirketin diğer hissedarı olan davalı ...'...
gösterir belgeler bulunmadığından işbu şahısların şirketi temsile yetkili kimseler olup olmadığı ve şirketin başka temsilcisi bulunup bulunmadığı ve dahi temsilin şekli konusunda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır....
haklarını da hiç saymak suretiyle yönetmeye devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin reel değerler üzerinden tepit edilecek ayrılma payı karşılığında davalı şirkette çıkarılmasına, olmadığı takdirde, davalı şirketin feshine, tedbiren şirkete kayyım atanmasına, banka kayıtlarında mevcut paranın kar payı olarak dağıtılmasına, şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının devrinin yanısıra bankadaki mevut paranın çekilmesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bakırköy 7 Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin 2017/1065 Esas sayılı dosyasında dava terditli açılmış olmakla; davacı ... tarafından davalı ...nin fesih ve tasfiyesinin talep edildiği, eldeki istinafa konu dava dosyasında da yine davacı ...'in ...nin fesih ve tasfiyesinin talep edildiği, anlaşılmaktadır. TTK'nın 531.maddesine dayalı davada, neticei talep davalı şirketin fesih ve tasfiyesidir. Anonim şirketlerde ortaklara, doğrudan çıkma davası açma hakkı verilmemiştir. Fesih ve tasfiye davasında mahkemece fesih için haklı sebeplerin varılığını tespit ederse, "feshin son çare olduğu" ilkesinden hareketle, fesih yerine çıkma veya uygun başka bir şeye karar verebilir. Bu nedenle eldeki dava ve derdestlik itirazına konu dava terditli dava niteliğinde değildir. Çünkü davacının ileri sürdüğü çıkma ve çıkma payının ödenmesi talebi, fesih ve tasfiye kararı yerine mahkemenin vereceği bir karara ilişkindir....
Davacı vekili anonim şirketin feshi davasında ; fesih kararı verilmesine gerek olmadığı ,ancak terditli talepleri olan şirketten çıkma talebi hakkında bir karar verilmediğini ileri sürerek terditli taleplerinin incelenmesini talep etmiştir. Eldeki dava TTK'nın 531. maddesi uyarınca anonim şirketin haklı sebeple feshine ilişkindir.Davalı şirketin yapılan genel kurulunda şirketin fesih ve tasfiyesine karar alınmıştır....