yürütüldüğünü, şirketin kâr etmediğini, davacının sahip olduğu hissesinin bedeli için belirlenen miktarın kendisine bildirilmesini talep ettiğini ileri sürerek şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini istemiştir....
in maliki bulunduğu 50 pay hisse senedini devraldığını, şirketin diğer ortağı ... ise ...'in maliki bulunduğu 50 pay hisse senedini devraldığını, şirketin iki ortaklı olup ... ile davacının yarı yarıya ortağı olduğunu, ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesine şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açtığını, davanın derdest olduğunu ileri sürerek müvekkilinin haksız yere şirket ortaklığından çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İşbu dosya ile birleşin mahkemenin 2008/707 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, ... Toprak San. Adi Kom. Şti. ...-... ve ortakları isimli şirketin ortaklarının davalı gerçek kişiler olduğunu, şirketin mevzuunun dışına çıkılması, çekilen ihtarlara rağmen şirketin mevzuuna dönülmemesi, şirketin amacının kalmadığını gösterdiğini ileri sürerek şirketin feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İşbu dosya ile birleşen mahkemenin 2009/453 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, ortaklıktan çıkarılma kararının iptalini diğer tüm ortaklara yöneltmiştir. Davalı vekili, davacının ... 2....
Yerleşik Yargıtay kararları gereği şirketin uzun yıllardır kar elde edememesi, sürekli ----olması, borca batık halde olması, ---azınlık pay sahiplerinin haklarının--- genel kurul toplantısının sürekli ve devamlı şekilde yapılaması gibi haller şirketin haklı nedenle feshi nedenlerinden olarak sayılmaktadır. ---- davalı şirketin uzun yıllardır --- rağmen giderilemediği, --- dikkatte alındığında şirketin borca batık halde olduğu bu nedenle şirketin feshi için gerekli haklı nedenlerin dosyada subut bulduğu anlaşılmıştır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Elde davalı şirketin feshi yerine yaşatılmasını gerektirecek ekonomik ve rasyonel veriler mevcut değildir.Şirketin ticari faaliyetinin olmadığı ,şirketin devamında genel ekonomik menfaatler için yarar bulunduğunun tesbit edilemediği ,hiç kar dağıtmayan ve uzun zamandır zarar eden ekonomik yönden kötü durumda olan bir şirkette diğer pay sahibinin şirketin devamına ilişkin menfaatinin önemli görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır.Ekonomik faaliyeti durmuş bulunan şirketin devamında genel ekonomik menfaatler açısından bir fayda bulunmadığı kabulüyle şirketin fesih ve tasfiyesine karar veren ilk derece mahkemesinin delilleri takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır." belirtmiştir....
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan ve mahkememizce de isabetli bulunan mali incelemeler neticesinde; davacı şirketin, davalının şirketin finansal durumunun ortaklığın faaliyetini devam ettiremeyecek seviyede finansal durumun bozulduğu yönündeki kottan çıkarma gerekçesinin yerinde olmadığı yönündeki iddiasının; davacı şirketin; dört yılı aşkın süredir herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, birikmiş zararlarının sermayesinin üzerinde olduğu, özkaynak kaybı nedeniyle finansal ve hukuki baskı altında bulunduğu, herhangi bir faaliyeti bulunmamasına rağmen önemli finansal yükünün bulunduğu, aktifindeki varlıklarının cari değerinin ise şüpheli olduğu, davacı şirketin kredi borcunun bulunmasının tek başına, şirketin özkaynak problemi yaşamadığının kabulüne yeterli olmayacağı, Davacı şirketin öz sermayesinin yıllar önce negatife döndüğü, biriken zararları nedeniyle özsermayenin 2020 yılı itibariyle tamamının kaybedildiği, gelir tablosu incelendiğinde, şirketin 2017 yılından itibaren hiçbir...
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan ve mahkememizce de isabetli bulunan mali incelemeler neticesinde; davacı şirketin, davalının şirketin finansal durumunun ortaklığın faaliyetini devam ettiremeyecek seviyede finansal durumun bozulduğu yönündeki kottan çıkarma gerekçesinin yerinde olmadığı yönündeki iddiasının; davacı şirketin; dört yılı aşkın süredir herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, birikmiş zararlarının sermayesinin üzerinde olduğu, özkaynak kaybı nedeniyle finansal ve hukuki baskı altında bulunduğu, herhangi bir faaliyeti bulunmamasına rağmen önemli finansal yükünün bulunduğu, aktifindeki varlıklarının cari değerinin ise şüpheli olduğu, davacı şirketin kredi borcunun bulunmasının tek başına, şirketin özkaynak problemi yaşamadığının kabulüne yeterli olmayacağı, Davacı şirketin öz sermayesinin yıllar önce negatife döndüğü, biriken zararları nedeniyle özsermayenin 2020 yılı itibariyle tamamının kaybedildiği, gelir tablosu incelendiğinde, şirketin 2017 yılından itibaren hiçbir...
Şti. 26.01.1990 tarihinde tescil edildiği, şirketin sermayesinin 10.000,00 TL olduğu, şirketin halihazırda ortaklarının ... ve ... ... olduğu, davalı şirketin 2007 yılına ilişkin bilançosu ve gelir tablosunun incelendiğinde, şirketin 53.849,36 TL dönen olmak üzere duran varlığının bulunmadığı, şirketin 66.799,62 TL kısa vadeli olmak üzere borcunun bulunduğu, şirketin özkaynakları -12.950,26 TL olup ödenmiş sermayesi 10.000,00 TL olduğu görülmekle sermayenin özkaynaklar bünyesinde fazlasıyla korunamadığı, davalı şirketin şirketin cari oranı (dönen varlık toplamının, kısa vadeli borçlar toplamına bölünmesiyle bulunur.) 2007 yılında 0,80 olduğu görülmekle şirketin borca batık durumda olduğu ve özkaynaklarının ekside olduğundan gayrifaal durumda olduğu kanaati edinildiği, şirketin gelir tablosu incelendiğinde, 31.12.2007 tarihi itibariyle net satışlarının 1.951,00 TL olduğu, şirketin 31.12.2007 tarihi itibariyle 8.237,15 TL zarar ettiği görüldüğü, neticeten; Mali yönden yapılan incelemeler...
Somut olayda, davacı tarafından, ihyası istenilen şirketin vergi dairesinden vergi iadesi alacağının bulunduğu ve bunun emanet hesabında tutulduğu, şirketin tasfiye sonrası terkin olması nedeniyle söz konusu vergi iadesinin vergi dairesi tarafından ihyası istenilen şirkete ödenemediği vergi iadesi alacağının tasfiye sırasında unutulduğu bu nedenle ihyası istenilen şirketin vergi iadesini alabilmesi hususu TTK'nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olup, tasfiye işleminin tam olarak tamamlanabilmesi için şirketin vergi iadesinin vergi dairesinden alındıktan sonra tasfiye işlemlerinin tamamlanması gerekirken tasfiye memurunca bu husus yerine getirilmeden tasfiyenin kapatıldığı açık olup, davacı tasfiye memurunca şirketin vergi iadesi alınmadan şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği anlaşılmakla söz konusu ek tasfiyenin sağlanması için şirketin ihyasının gerektiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan,Tasfiye Halinde ... ünvanlı şirketin sicildeki terkin...
için şirketin atıl durumda olması sebebiyle mümkün bulunmadığını, bu nedenlerle şirketin feshine ve tasfiyesine , yargılama giderlerinin davalı şirket ortakları üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....