Tekstil'den alıp müvekkil şirkete fatura ettiği ve müvekkil şirketin böylece mülkiyet hakkına haiz olduğu kumaşların davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketin müvekkili şirketin göstermiş olduğu aynı özeni göstermediğini ve sözleşmede belirlenen ürünlerden ... ürünleri belirlenen terminde herhangi bir şekilde üretmediği gibi müvekkil şirketin teslim etmiş olduğu kumaşları da ziyan ettiğini akabinde de üretimin maliyetlerini karşılamadığı gerekçesi ile üretimi durdurduğunu, kumaşların mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğu fatura ve sevk irsaliyeleri ile de sabit olduğunu, davacı şirketin belirlenen özelliklerde, kalitede ve terminde -teslim tarihinde- ürünleri üreterek teslim etme yükümlülüğü olduğunun şüphesiz olup, sözleşmenin 3.1 maddesinde de sipariş formunda belirlenen sürede ürünlerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, fakat davacı şirketin belirlenen terminde ürünleri teslim etmediğini, hatta ve hatta belirlenen terminden 1 yıllık süre geçmesine ve müvekkili şirketin...
İhale tarihinin 23/05/2016 tarihi olduğu , cinsi ( Mahiyeti ve önemli özellikleri ) bölümüne 34 XX 101 plakalı, Mutsubıshi marka, Canter FE 859 tipi, 2008 model, olduğu ruhsatı ve anahtarı bulunmadığı , kasasında klima olduğu, sol aynanın, şarızımanı, diferansiyeli, aküsü, sigorta tablası, aks ve şaftının olmadığı, aracın şoför kabinin tamamında çürüme izlerinin olduğu, ön camı çatlak kamyonet olduğu takdir edilen değerinin 10.000,00 TL olduğu yazılmıştır. Uşak 2....
Davalı şirketin 15/02/2021 tarihinde kurulduğu ve kuruluşundan yaklaşık 10 ay sonra bu davanın açıldığı, şirketin iki ortaklı olduğu ve davacının da şirket müdürü olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirketin ticari defter ve belgelerine ulaşılamamış ve sadece bir tanık dinlenmiştir. Dinlenen tanığın sadece bir sefer şirket ortaklarının tartışmasına tanık olması haklı nedenle şirketin feshi için yeterli değildir. Davacı, şirketin haklı nedenle feshini gerektirecek boyutta taraflar arasında ihtilaf olduğunu, şirketin devamının kendisi için çekilmez hal aldığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini ispat edememiştir. Davacının şirketin müdürü olması nedeniyle şirketin alacak kalemleriyle ilgili olarak son birkaç aydır diğer ortağından net bir bilgi alamadığı ve şirketin amacına ulaşabilmesinin imkansız duruma geldiği iddiaları da haklı nedenle fesih sebebi olarak kabul edilemez....
Sicil Numarası ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünde şirketin kayıtlı göründüğünü, 2006 yılında hisse devirleri olduğunu, şirketin şu anda iki ortağı bulunduğunu, ortaklardan birinin Halil İbrahim Koçar diğer ortağın ise eşi olan Filiz Koçar olduğunu, şirketin uzun zaman önce faaliyetine son verdiğini, yaklaşık 2008 yılından itibaren şirketin hiçbir faaliyette bulunmadığını, vergi dairesinin şirketin resen terkinini yaptığını, şirketin vergi kaydının kapalı olup, bulunmadığını, bunun yanı sıra şirketin hiçbir bankada hesabı, üzerine kayıtlı taşınmaz malı bulunmadığını, sadece taşınır olarak ... plakalı aracın bulunduğunu, şirketin gerek Gelir İdaresi Başkanlığına gerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na gerekse de devletin hiçbir kurumuna borcu bulunmadığını, tüm borçlarını davacıların ödediğini, şirketin yalnızca İzmir Ticaret Sicilinde kaydı bulunduğunu, bu nedenle de şirketin haklı nedenle feshini ve araç bulunması nedeniyle araç yönünden tasfiyesini isteme zorunluluğu doğduğunu, 6102 Sayılı...
TL'lik sermaye payının kendi payına ek olarak sahibi olduğunu, şirket hissedarlarından -----yurt dışında olması ve diğer şirket hissedarları ile sağlıklı ve düzenli iletişim kuramaması nedeniyle davalı şirketin gayri faal hale geldiğini, şirket hissedarlarının ortak isteği doğrultusunda şirketin kapatılmak istendiğini, şirket hissedarlarından ----yurt dışında olması nedeniyle genel kurulun toplanamadığını ve şirketin tasfiye edilemediğini, şirketi temsilen bir yetkili ve şirketin organının bulunmadığını, uzunca bir süredir şirketin yasal olarak gerekli organlarından genel kurulun toplanamaması nedeniyle şirket alacaklılarından veya ortaklarından herhangi birinin talebi üzerine kanunen şirketin tasfiyesinin talep edilebildiğini, şirketin faal olmaması ve ortaklara artık mali yükümlülük yüklemesi nedeniyle ortakların da şirketin tasfiyesini istediğini, şirketin tasfiyesinden sonra da şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin yasal bir gereklilik olacağını, davalı şirketin uzunca bir...
OLAY VE OLGULAR 1.Olay günü saat 05:30 sıralarında, kolluk görevlileri tarafından icra edilen yol emniyet ve kontrol devriyesinde sanığın kullandığı 44 FE ... plaka sayılı aracın durumundan şüphelenilerek durdurulduğu, sanığa araç içerisinde ne olduğu sorulduğunda kaçak akaryakıt olduğunu beyan etmesi üzerine usûlüne uygun olarak yapılan aramada, aracın arka koltuk kısmında ve bagajında bulunan 2 adet tank içerisinde 700 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği anlaşılmıştır. 2.Sanık bozma öncesinde mahkemesince alınan savunmasında, suçta kullanılan aracı arkadaşı Mesut Turaç'ın kendisine muayenesini yaptırması için emaneten verdiğini, araçla Kırıkhan'a geldiğinde bir şahsın yanına gelerek ucuz mazot olduğunu söylediğini, şahıstan mazot satın aldığını, araç sahibinin olaydan haberinin olmadığını beyan etmiş, bozma sonrasında ise maddi gücü nedeniyle gümrüklenmiş değerin iki katı ve gümrük vergilerini ödemeyi kabul etmediğini beyan etmiştir. 3.Malen sorumlu ...'...
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait itiraza mesnet markalar “SKYPE” ibaresinden, davalılara ait 2014/101592 sayılı başvuru markası ise, beyaz zemin üzerine mavi renk harflerle yazılmış “SKY” ile, kırmızı renk harflerle yazılmış “FE” ibarelerin bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulmuş “SKYFE” ibaresinden ve uçak şeklinden oluşmaktadır. İlk derece mahkemesince, tarafların marka olarak kullanmak istediği işaretlerin benzer olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, başvuru markasının, içerdiği farklı renk ve karakterle oluşturulmuş yazım şekli ve mesnet markalarda yer almayan şekil unsuruyla mesnet markalardan farklılaştırıldığı, anılan farklılıkların ortalama tüketicinin iki farklı marka karşısında olduğunu idrak etmesine yeter düzeyde olduğu, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Sitesi ve çevresinde yapılan araştırmada ilgili şirketin tespit edilemediği bu isimde bir şirketin olmadığının tespit edildiği görülmüştür. 29/01/2024 tarihli bilirkişi raporu ile davalı şirketin 03/09/2008 tarihinde kuruluş tescilin yapıldığı davalı şirketin taahhüt edilen sermayesinin ödenmediği şirketin ticaret sicile tescil ile kurulmuş olduğu ancak faaliyete geçmediği, şirketin herhangi bir varlığından veya borcundan da bahsedilemeyeceği davalı şirketin taahhüt edilen sermayesinin ödendiği yönünde de herhangi bir tespit yapılamadığı şirket ana sözleşmesinin 4....
Sicil Numarası ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde şirketin kayıtlı göründüğünü, ardından hisse devirlerinin olduğunu, işbu şirketin şu anda iki ortağının bulunduğunu, ortaklardan birinin müvekkili diğer ortağın ise davacının annesi ... olduğunu, şirketin uzun zaman önce faaliyetine son verdiğini, vergi dairesi işbu şirketin resen terkinini yaptığını ve şirkete ait defterleri de teslim aldığını, şirketin vergi kaydının bulunmadığını, bunun yanı sıra şirketin hiçbir bankada hesabı, üzerine kayıtlı taşınır-taşınmaz malının bulunmadığını, ayrıca şirketin gerek Gelir İdaresi Başkanlığına gerek Sosyal Güvenlik Kurumu’na gerekse de devletin hiçbir kurumuna borcunun bulunmadığını, borcun bulunmadığına ilişkin belgeleri işbu dilekçe ekinde de dosyaya ibraz ettiklerini, şirketin yalnızca İzmir Ticaret Sicilinde kaydı bulunduğunu, bu nedenle de şirketin haklı nedenle feshini talep etme zorunluluğu doğduğunu, şirketin idari yetkilisinin bulunmadığını, şirket temsilcisinin 10 yıllık süre ile belirlendiğini...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkilinin eğitim sektöründe faaliyet gösterirken başka bir şirkette kurs hizmeti vermeye başladığını, bu nedenle davalı şirketin bulunduğu iş yerini tahliye ettiğini ve davalı şirketin kapatılmasına karar verildiğini, ancak davalı şirketin ticari defterlerinin tahliye sırasında kaybolması nedeniyle açtıkları zayi belgesi verilmesi davasının reddedilerek kararın kesinleştiğini, ticari defterlerinin bulunmaması nedeniyle tasfiye taleplerinin ticaret sicil müdürlüğünce reddedildiğini, bu yüzden davalı şirketin atıl halde kaldığını ve şirketle ilgili hiçbir işlem yapılamadığını, bu haliyle şirketin devam etme olanağının kalmadığını, mevcut durumda şirketin tasfiye koşullarının oluştuğunu, buna rağmen mahkemece hiç bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin haksız olduğunu, şirketin karar defterinin bulunmaması nedeniyle kapatma işleminin yapılamadığını belirterek, kararın kaldırılarak...