Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda Dairemizce, ihyası talep olunan şirketin taşınmazının tasfiyesi ve ek işlemleri yönünden yeniden sicile tesciline, ek tasfiyesine karar verilen şirkete şirket ortağı olan davacının tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 14/10/2021 ve 2021/2387 Esas 2021/6034 Karar sayılı içtihatı). Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Erpet Akaryakıt San. ve Tic. A.Ş.'nin ek tasfiye işlemleri için ticaret siciline tesciline, T1 şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; A)1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Ankara 5....

nin tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına, 6102 Sayılı TTK'nun 547/2. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için sicile tesciline, 3-Ek tasfiyeyi sağlamak üzere davacı ...'...

    GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK'nun 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafından terkin edilen şirketler hakkında 26.6.2018 tarihinde işçilik alacaklarının tahsili için Bakırköy 24.İş Mahkemesinin 2018/294 esas sayılı sayılı dosyasında dava açılmış, açılan dava 13.10.2020 tarihinde karara bağlanarak, davanın kabulüne hükmolunan alacakların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

      un 08.12.2016 tarihinde vefat ettiği, davacı mirasçıların ve kalan ortağın ana sözleşme değişikliği yapılarak oy birliğiyle şirketin devamına yönelik aldıkları bir kararın varlığı ileri sürülmediğinden kollektif ortaklık sona ermiş olup, bu sona erme nedeniyle davalının temsil yetkisi de kendiliğinden ortadan kalkmış bulunduğu tespit edilmiştir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacılar her ne kadar Şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiye memuru atanarak tasfiye talebinden bulunmuş ise de; tasfiyesi istenen ... Kolektif Şirketi'dir. Tüzel kişiliğe karşı dava yöneltilmeden şirketin tasfiyesi istenemez ve tasfiye memuru atanamaz. Bu tür davalarda husumetin şirketin tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Somut davada, husumetin şirkete yöneltilmediği anlaşılmakla..." gerekçesiyle, pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        Sicil Müdürlüğü'nün 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi kapsamında kalmayan şirkete bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından yasada öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, ihyası talep edilen şirketin ticaret sicilinden terkini usulsüz olduğundan tam ihyasının talep edilebileceği, davacı yanın talebi ise şirkete ait iki adet aracın tasfiyesiyle sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına yönelik olduğu, davacının son müdürü olduğu şirket malvarlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, ihyası talep olunan şirketin ticaret sicilinden terkini usulsüz olduğundan tam ihyasına karar verilebilecek ise de, davalı yanın talebinin iki adet aracın tasfiyesiyle sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına yönelik olduğu gözetilerek iki adet aracın tasfiyesi ve ek işlemleri yönünden şirketin yeniden sicile tesciline, ek tasfiyesine karar verilen şirkete şirket son müdürü olan davacının tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve...

          ün seçildiğini, bu hususun 09/01/2017 tarih ve 9237 sayılı TTSG'de ilan edildiğini, 14/09/2017 tarih ve 9408 sayılı .... yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiğini , ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK 'nun 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasını ve Müdürlüğün açılan davada yasal hasım olduğundan tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ek tasfiye kararı geçici bir tedbir kararı olup, ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemekte yapılması ihmal edilmiş tasfiye işlemini takiben şirketin yine sona erdirilmesi amaçlandığı, bu hüküm kapsamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının gerekleri içerisinde şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmasının da söz konusu olabileceği, dosya kapsamı itibariyle Ankara ... ......

            İlk derece mahkemesince davanın TTK geçici 7.maddesi uyarınca re'sen terkin olunan şirketin ihyası olarak kabulü ile tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal edeceği hususu gözetilmeksizin şirketin ihyasına ilişkin hak düşürücü süre yönünden ek tasfiye talebine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK'nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın re'sen terkin olunan şirketin tasfiye olunmayan, 10 yıl sonra hazineye intikal edecek araçların ek tasfiyesi talebi yönüyle uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanması veya değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine.....” şeklinde karar verilmiştir....

              Mahkemece, şirketin feshi ve tasfiyesi davasının, şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiği, davacı diğer ortağa husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine; davalı şirket yönünden ise, tasfiyesi talep edilen şirketin pasifinin aktiflerinden daha fazla olduğu, şirketin zararda olması, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğu, şirketin öz mal varlığının bulunmadığı dava tarihi itibariyle faal de olmadığı ve borca batık olduğu, şirketin devamında hukuken ve fiilen ortakların korunmaya değer bir menfaatinin olmadığı ve şirketin feshi ve tasfiyesi için haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmiştir. Kararı davalı ... temyiz etmiştir....

                un davalı şirketin tasfiyesi işlemlerinde herhangi bir usulsüz işlemi bulunmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazlarının kabulüyle dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, müvekkilinin tasfiye memuru veya ihya görevlisi olarak davada yer almak istemediğinden mahkeme tarafından başka bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasını, müvekkili ...'a yönlendirilen davanın reddedilmesini talep etmiştir. TTK 547. madde "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler." şeklindedir. İhyası talep edilen şirketin merkezi ...'...

                  TTK.547.maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,---bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin --- yeniden tescilini isteyebilirler....

                    UYAP Entegrasyonu