Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar bu madde ile ilgili olarak --- üyeleri oy kullanmasının yazıldığı halde oy sayımı yapılırken yönetim kurulu üyesi------- maddesine göre ---- ibra oylamasında oy kullanamayacaklarını, oy hakkından yoksun paylar ibra kararının alınmasında etkili olmuş ise başka sebebe gerek kalmadan ibranın iptali için dava açılabileceğini, ibra için oy kullanan yönetim kurulu üyeleri çıkarıldığında olumlu oyun ------ düştüğünü, bu durumda yeterli nisap sağlanamadığından ibra kararının iptali gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı yan ise oy hakkı bulunmayan ------ olduğunu, diğer kabul oyu veren--- oranları toplamının ---olup, davacıların pay oranlarının ise --- olduğunu, bu durumda ----- kurulunun ibra edilmiş durumda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket ------müşterek imza ile şirketi temsile yetkili ---- oldukları, ibra kararının bu yönetim kurulu üyelerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

    alınan Yönetim Kurulu kararının TTK m. 391 uyarınca butlan ile malul olduğunun tespiti veya iptali ile yürütmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/718 Esas KARAR NO : 2022/785 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 26/08/2022 KARAR TARİHİ : 06/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin son işleminin 25/04/2022 tarihli yönetim kurulu kararı olduğunu ve bu kararlarda da hali hazırda halen yönetim kurulu başkanının ... ... olduğunu, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları incelendiğinde müvekkili şirket karar defterlerinde olmamasına rağmen, şirket yönetim kurulu ve genel kararı alınmadığı halde 10/08/2022, 11/08/2022, 11/08/2022, 11/08/2022 karar tarihli, 17/08/2022 tescil tarihli 4 adet tescil işlemi gözüktüğünü, bu işlemlerin hiç birinin müvekkili şirket tarafından alınmadığını, usulsüz olduğunu ve yok hükmünde işlemler olduğunu, müvekkili şirketin ve yetkililerinin hiçbir şekilde yeni yönetim...

        Olayda davacı şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketin son yönetim kurulu başkanına tebliğ edilmiş olmasına karşın ödeme emrine karşı dava açabilecek olan yönetim kurulunun henüz oluşturulmadığı görüldüğünden, yeni yönetim kurulu henüz teşekkül ettirilemediği durumlarda borçlu şirketin haklarını doğrudan etkileyen ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde şirketin son yönetim kurulunun ve yönetim kurulu başkanının yetkili olduğunun kabulü gerekeceğinden, ödeme emirlerine karşı dava açma süresi içinde şirketin son yönetim kurulu başkanı...tarafından açılan davada şirket adına dava açan …'ın yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda henüz yeni yönetim kurulu oluşmadan tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı şirketi temsilen son kanuni temsilci tarafından açılan davanın ehliyetli kişi tarafından açılmış bir dava olarak kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddinde yasal isabet bulunmamıştır....

          Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. '' hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. maddeleri uyarınca izin verilmesi kişisel nitelikte bir işe ilişkin olduğundan yönetim kurulu üyelerinin bu müzakerelerde oy kullanmayacağı izahtan vasrestedir. ----------- Yine madde gereği aile bireyleri de yönetim kurulu üyesine izin verilen bu karara katılamayacaktır. Somut olayda; davacı taraf bu madde oylamasında red oyu kullandığından ve geriye kalan hissedarların da oy hakkı bulunmadığından davacı tarafın toplantının 6 ncı maddesinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile genel kurulda kanun ve ana sözleşmede öngörülen toplantı ve karar nisaplarına uygun oylama sonucunda karar alındığı, 6102 sayılı Kanun'da ve şirket ana sözleşmesinde söz konusu kararlar için ağırlaştırılmış karar nisabı öngörülmediği, önceki yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesi ve şirket bilanço ve hesaplarının onaylanmamış olmasının, önceki yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilmesine engel teşkil etmediği, bilançonun onaylanmaması ve yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesinin, önceki yönetim kurulu üyelerinin şirketi zarara uğrattığı ve hukuki sorumluluklarının doğduğu sonucununu doğurmayacağı, oydan yoksunluk hâllerinin 6102 sayılı Kanun'un 436 ncı maddesinde düzenlendiği, yönetim kurulu üyeliklerinin seçiminde özel oydan yoksunluk hâli düzenlenmediği, buna göre şirket ortakları kendilerinin yönetim kurulu üyeliklerine seçiminde oydan yoksun olmadığı, kaldı ki toplantı tutanağına göre yönetim...

              e devredildiğini, bu karara istinaden şirketin temsil yetkisinin (yönetim kurulu üyesi ve başkanı sıfatlarının) ...'e geçmesinin mümkün olmadığını, buna rağmen, ...'in imzası ile 10.01.2022 tarihli 10 No'lu Yönetim Kurulu Kararı alındığını, bu karar ile ...'in münferit imzası ile şirketi bu kez 1 (bir) yıllığına temsil ve ilzam etmesi yönünde karar verildiğini, ...'in yönetim kurulu üyeliği ve münferit temsilci sıfatının İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü'nde tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, ...’in hukuka aykırı olarak "yönetim kurulu üyesi ve başkanı" seçilmesine dair 30.12.2021 tarihli 1 no’lu Olağanüstü Genel Kurul Kararının ve bu karara dayalı olarak ...'in imzası ile alınan 10.01.2022 tarihli 10 No'lu Yönetim Kurulu Kararının iptali için, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .../... Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yine ...'...

                Yönetim kurulu üyeleri hakkında kurumca yapılan takipler de haklı hale gelmiş olur. Bu nedenle yönetim kurulu üyesi olan davacının sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğinden ve aksi yönde verilmiş mahkeme kararının bu yönden bozulması gerektiğinden, Dairenin sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum. 07.02.2017...

                  Davacı vekili, bilirkişi raporuna karşı itiraz ederek, davalı şirketin 2014 yılı yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücrete ilişkin genel kurul kararının iptali talepli davalarının ret kararının, örtülü kar dağıtımı olduğu ve dahası eşitlik - dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulduğunu belirterek ,yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 11.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, şirket üzerinde üst hakkı kurmak suretiyle tek sahip olduğu taşınmazın kiraya verildiği, şirketin tek gelir kaynağının bu taşınmazdan elde ettiği gelir olduğu, başkaca bir faaliyette bulunmadığı, dava konusu genel kurulun ait olduğu faaliyet yılında yıllık net kârın 139.938.22 TL olduğu, 2015 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunda açıklandığı üzere, şirketin herhangi bir yatırım planı olmadığı gibi şirket faaliyetlerine ilişkin önemli bir gelişme de yaşanmadığı, yönetim kurulu üyelerinin...

                    Davacılar vekili, müvekkillerinin şirket ana sözleşmesinin geçici birinci maddesi ile 3 yıl süre için yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, şirket ana sözleşmesinin 07.04.2010 tarihinde ilan edildiğini, buna rağmen şirket yönetim kurulunun müvekkillerine haber vermeksizin 14.06.2012 tarihinde toplanarak müvekkillerinin, yönetim kurulu ve başkan ve vekilliğinden alınmalarına, şirketi temsil ve ilzam yetkilerinin sonlandırılmasına; şirket genel müdürü olan müvekkili T5 ve genel müdür yardımcısı olan diğer müvekkillerinin genel müdür yardımcılığından uzaklaştırılmasına karar verildiğini, müvekkilleri olmaksızın toplanan yönetim kurulunun 25.06.2012 tarihli kararıyla 19.07.2012 tarihli genel kurul toplantısına çağrı için karar alınarak belirtilen toplantıda yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, alınan kararın iptali için Bakırköy 15....

                    UYAP Entegrasyonu