ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, ancak dava konusu yönetim kurulu kararında ...ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, ...'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, ...'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin ilan edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi ...'...
kurulu kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, yönetim kurulunun 21.06.2021 tarih ve 2021/003 sayılı kararının, 28.06.2018 tarih ve 2018/014 sayılı kararının ve varsa diğer karaların TTK'nın 391. maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine, karar verilmesini istemiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;davacının, davalı şirketin 15/04/2022 tarih ve 2022/5 sayılı Yönetim Kurulu Kararının Geçersiz (Batıl) olduğunun tespiti ile iptali isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Dava, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır. Eldeki davanın 6102 sayılı TTK nın 391 maddesi kapsamında yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davası olduğu, yapılan işlemlerin yönetim kurulu işlemi oldukları, anılan hükme göre; pay sahiplerinin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitini mahkemeden isteyebilecekleri, davalıların ...A.Ş..'nin Yönetim Kurulu üyesi oldukları, yönetim kurulu kararlarının batıl olduklarının tespiti davasında ise husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, işlemi gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinin bu dava yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığı açıktır. Davada sıfat yani husumet, davanın tarafı ile dava konusu arasındaki hak ilişkisine dayalı bağdır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 10.08.2011 tarih ve 2011/05 sayılı yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine yönelik talebinin yerinde olmadığı, davalı şirketin hisse dağılımının yönetim kurulunun 10.08.2011, 2011/05 sayılı kararı ile 09.12.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmış hali ile yasal olarak netleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının 10.08.2011 tarih ve 2011/05 sayılı yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine yönelik talebin reddine, davalı şirketin hisse dağılımının şirket yönetim kurulunun 10.08.2011 tarih ve 2011/05 sayılı kararı ile 09.12.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmış hali ile yasal olarak netleştiğinin tespitine, davacıların 09.12.2011 tarihi itibariyle hisse miktarlarının beheri 100,00 TL olan 50'şer adet olduğunun tespitine, 08.09.2006 tarih ve 2006/1 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacı A.....
TTK’nun 436/2. maddesi, “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz." hükmünü haizdir. Davaya konu genel kurul kararında ise, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan 5 numaralı kararda, anılan yasa hükmüne aykırı olarak yönetim kurulu üyelerinin, kendileri dışında kalan yönetim kurulu üyelerinin ibrası için oy kullandığı, kendileri dışında kalan oyun ise davacıya ait muhalif oy olduğu, karar nisabını sağlamaya yeterli başka da oy bulunmadığı, bu nedenle anılan kararın yoklukla malul olduğu belirlenmiş olmakla keyfiyetin tespitine dair karar vermek gerekmiştir....
Ticaret A.Ş'nin 11/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup dava konusu 2012/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının istifası üzerine ilk genel kurulun tasvibine arz edilmek üzere S ... ’nin yönetim kurulu üyesi atanmasına, 2012/3 sayılı yönetim kurulu kararıyla ise davacının istifası üzerine yeniden oluşturulan yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımına, temsil yetkilerinin belirlenmesine, istifa eden yönetim kurulu üyesi davacının tüm yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu yönetim kurulu kararları davacı ile ilgili bulunduğundan davacının 11/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti istemiyle dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....
Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 21.08.2019 tarih ve 8 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile yeni yönetim kurulu başkanı ve başkan vekillerinin seçilmiş olduğunu, mevcut yönetim kurulu başkanı ...’ın ise görevine son verildiğini, ilgili yönetim kurulu toplantısının ve bu toplantıda alınan yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olarak oluşturulduğunu ve yok hükmünde olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı ..., başkan vekili ... ve yönetim kurulu üyeleri ..., .... ve ... olduğunu, mevzuat ve ana sözleşmeye göre, şirket yönetim kuru- lunun yönetim kurulu başkanı tarafından toplantıya çağrılacağını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 392/7 hükmü gereğince, her yönetim kurulu üyesinin başkandan, yönetim kuru- lunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak isteyebileceğini, istem üzerine yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulunu toplantıya çağırmazsa aynı maddenin 4. fıkrasına göre, her yöne- tim kurulu üyesinin mahkemeye müracaat hakkının saklı olduğunu, yönetim kurulu başkanı...
İLK DERECE MAHKEME KARARI : Mahkemece, dava konusu yönetim kurulu toplantısının yönetim kurulu başkanı davacının çağrısı ile yapıldığı tespit edilemediği gibi öncesinde TTK.392/7 maddesi gereğince, davacı yönetim kurulu başkanından yönetim kurulunu toplantıya çağırmasının talep edildiğinin yönetim kurulu üyesi davalılarca da iddia ve ispat olunamadığı, yönetim kurulunu toplantıya çağırmanın başkanın görevi olduğu ve başkanın bulunmadığı zamanlarda başkan vekilinin de yönetim kurulunu toplantıya çağırabileceği, ne var ki davaya konu yönetim kurulu yönünden, davacı yönetim kurulu başkanının, toplantıya çağrıya ilişkin görevini yerine getirmeye engel durumda olduğu davalı tarafça usulünce ispat edilemediği, davacı yönetim kurulu başkanından habersiz davaya konu yönetim kurulu kararının alındığı, bu nedenle davaya konu 06/07/2018 tarihli yönetim kurulu kararının butlanla malul olduğu, davaya konu 06/07/2018 tarihli genel kurul toplantısının ise, yukarıda anılan yönetim kurulu kararına dayanmakta...
ATM nin dosyasında dava dışı şahıs tarafından davalı şirket aleyhine davamız konusu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti talebi ile dava açıldığı ve cevap dilekçesi ile davanın kabul edildiği nedeni ile kararın kesinleştiği ve ilgili yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespit edildiği tespit edilmiştir. Eldeki davada davacı tarafından ticari işletmenin devrine dair sözleşmenin geçerli olduğunun tespiti talep edilmiştir. Zira Anadolu 12. ATM nin kararı ile yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine karar verilse de verilen bu hüküm kanunen mahkememiz davacısı aleyhine bir hüküm doğurmayacaktır. Başka bir deyiş ile geçerli bir yönetim kurulu kararına binaen işletmeyi devralan davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır zira devre konu ticari işletmenin kullanımı davalı tarafından engellenmemektedir....
davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, davalı şitketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarını incelendiğinde 10.07.2020 tarihli ilanda şirket yönetim kurulu üyeleri olarak Fatih Bülent Akpınar, Kemal Akpınar, Levent Akpınar yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, ancak dava konusu yönetim kurulu kararında Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, Sena Akpınar'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, Fatih Bülent Akpınar'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin ilan edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu üyeliği sona erdirilmiş ve Sena Akpınar yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, Fatih Bülent Akpınar ise yönetim kurulu başkanı olarak atandığını, yönetim kurulunun, genel kurulun devredilemez nitelikteki yetkilerini kullanmak suretiyle alacağı kararlar ve yaptığı işlemlerin batıl olduğunu, söz konusu kararın eşit işlem ilkesine...