nin imzası şartı konulduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu, şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, kararın anonim şirket temel yapısına, sermayenin korunmasına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, alınan karara müvekkili tarafından şerh düşüldüğünü ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 28/04/2021 tarihli toplantıda alınan 2 nolu yönetim kurulu kararının yokluğunun tespitine, aksi takdirde TTK 391.md kapsamında batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalı şirket yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitini veya iptali ile yürürlüğünün durdurulmasını, ayrıca karara dayanak Ticaret Sicil Gazetesi ilanlarının batıl olduğunun tespiti veya iptali ile yürürlüğünün durdurulmasını talep etmiştir....
in A grubu pay sahipleri tarafından gösterilmediği, böylece üye seçimi kararının şirket ana sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği, diğer pay sahiplerinin haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüyle 03/06/2014 tarihli yönetim kurulu kararının 5.nolu bendinin batıl olduğunun tespitine karar vermiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı şirketin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam ettiğinin tespiti ile bu hususun davalı şirkete bildirilmesine, davalı şirketin ve müvekkillerinin zarara uğramalarının engellenmesi için dava sonuna kadar davalı şirketi yönetmek ve yönetim kurulu yerine kayyım olmak üzere bir veya birkaç kayım atanmasına; Davalı şirketin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve kanuna aykırı olması sebebiyle batıl olduğunun tespiti veya iptaline, bu aşamada tebligat yapılmaksızın resen ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile yönetim kurulu kararının TTK 449 . Madde uyarınca yürütmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına ve 27.10.2020 tarihinde şirket olağanüstü genel kurul toplantısının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TTK'nun 391 maddesi uyarınca yönetim kurulu kararının batıl olmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesi gereği önemli miktarda şirket mal varlığının toptan satışı hususunda yetki ve görevin genel kurula ait olduğunu, TTK'nın 391. Maddesi gereği diğer organların görevine giren hususlarda ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararların batıl olduğunu, söz konusu geminin satış işlemi genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, yönetim kurulu kararı ile yapılan bu satışın butlanla malul olduğunu, yok hükmünde olduğunu, ----- Asliye Ticaret mahkemesinin -------Sayılı dosyasında geminin satışına ilişkin yönetim kurulu kararının butlan ile malul olduğunun tespiti istemi ile dava açtıklarını, iş bu davada da butlanla malul olan yönetim kurulu kararına dayanılarak yapılan satışın iptalini istediklerini, her iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu belirtmiş dosyaların birleştirilmesini talep etmiştir....
DAVANIN KONUSU: Şirket yönetim kurulu kararının butlanının tespiti Taraflar arasında görülen davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili ...'un davalı şirketin kurucu ortaklarından olup, batıl olduğunun tespiti talep edilen yönetim kurulu kararının alındığı 2000 tarihinde de şirkette pay sahibi olduğunu, davalı şirkete ait 08/11/2000 tarih 2000/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile şirket yönetim kurulu başkanı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2020/25 ESAS 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Yönetim Kurulu Kararının Batıl Olduğunun Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki şirket yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davalı şirketin 29/12/2021 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı vekili, 23/07/2017 tarihli "Satış Sözleşmesi Ptotokolü" başlıklı protokolle ... Ürünlerinin satışı hususunda adi ortaklık kurulduğu, davalı şirketin ilgili yönetim kurulu kararlarının, devredilemez yetkilerin ihlali niteliğinde, eşit işlem ilkesine aykırı, sermayenin korunmasını gözetmeyen ve pay sahiplerinin ve üçüncü kişilerin haklarını ihlal eder içerikte olduğunu ileri sürerek kararların batıl olduğunu ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK'nın, Batıl kararlar, başlıklı; 391/1.maddesi:"Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirket iki ortaklı bir şirket olup, ortaklardan birinin davacı, diğerinin ise yönetim kurulu başkanlığını yapan ... isimli kişi olduğunu, davacının, yeminli mali müşavir olduğundan, yasa gereği şirket yönetim kurulunda görev üstlenmesinin hukuken mümkün olmadığını, dolayısıyla şirket yönetim kurulunda görev yapabilecek yegane ortağın eski yönetim kurulu başkanı ... olduğunu, ...'...