Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka Aracı Kılınmak ve Şirket Yöneticisinin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Aralık 2003 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’ un 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’ un 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    olması nedeni ile talepte bulunmasının imkansız olduğunu, kaldı ki yine şirket adına kayıtlı olan bir başka araç olan ----plakalı aracın da -------araç ile çarpıştığını, hasarlar yönünden tahkime gidilmesi gerektiğini, tahkimde de şirketi kısıtlı yöneticinin temsil edemeyeceği belirtilerek şirkete hali hazırda yöneticinin vasisi olan------- yönetici kayyumu atanması talep edilmiştir.Dava, şirkete yönetici kayyımı atanmasına ilişkindir.Mahkememizce firma kaydı çıkarılmış olup, şirket tek kişilik bir ticari şirket olup, -----şirketin tek ortağı ve yöneticisidir.Şirkete yönetici kayyımı atanması, TTK 630/2 madde gereğince mümkün olup, bu tür davalarında yönetici aleyhine açılması, yürütülmesi zorunludur....

      İcra Dairesinin ... ve 4530 Esas sayılı dosyalarında başlatılan icra takiplerinde kredi borçlusuna ait kömürlerin 1991 yılında haczedildiği, haczedilen kömürlerin maliki olan ... tarafından açılan istihkak davalarının bu şirket lehine sonuçlanarak kesinleştiği, ... firması tarafından ... ve ... Bankası'nın da aralarında bulunduğu davalılara karşı haksız hacizden kaynaklanan tazminat davası açıldığı, mahkemece hükmedilen ve kesinleşen maddi ve manevi tazminat tutarının ... Bankası tarafından ödendiği, bu kez ... Bankası tarafından, ödenen tutarın müteselsil sorumluluk gereği tahsili istemiyle İstanbul 9. ATM'nin 2007/495 Esas, 2015/491 Karar sayılı dosyasında ...'ın da aralarında alacaklılar aleyhine dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda diğer davalılar ile birlikte ...'ın da sorumluluğuna hükmedildiği ve kararın 14/09/2017 tarihinde kesinleştiği, TMSF Fon Kurulunun 18/01/2018 tarih ve 2018/20 sayılı kararı ile mahkemece hükmedilen ve ...'...

        Dava, HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 9. HMK’nın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir: a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması. b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması....

          Kısmen kabule göre adı geçen davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden kabul ve ret oranına göre sorumluluğuna, keza reddedilen miktar yönünden ise lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekirdi. Davalı alt işverenin tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğuna karar verilmesi, lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır. 2- Diğer taraftan hükme esas bilirkişi raporunda davacı işçinin 22.05.1993- 31.12.2009 tarihleri arasında 16 yıl 7 ay 9 gün aralıksız çalıştığı kabul edilmiştir. Oysa davacının tazminat ve izin alacağına esas hizmetini gösteren SSK kaydında davacının aralıklı çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının kayda dayanmayan sürelerde çalışıp çalışmadığı araştırılmadan aralıksız çalıştığı kabul edilerek tazminat ve yıllık ücretli izin alacağının hesaplanması da isabetsizdir....

            Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun tali olduğunu, tazminat talebi ihraççıya yöneltilmeden yönetim kurulu üyelerine yönetilemeyeceğini, SPK m. 32/6 uyarınca, kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan tazminat talebi, zararın meydana geldiği tarihten itibaren altı ay içinde zamanaşımına uğrayacağını, davacı tarafın şirket yöneticilerinin kusurları sebebiyle zarara uğradığını ispatlayamamakta olduğunu tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın ve davacının tüm taleplerinin külliyen reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce; ---- dava dışı -----cezasına ilişkin tüm belge ve evrakları ve --------------- kuruluşundan itibaren ----- kayıtları ayrı ayrı celp edilerek incelenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Davacı vekili dilekçesinde, davacının davalıya ait işyerini kiraladığını, davalının deprem standartlarına ve yasaya uygun bir yapı inşa etmemek/ettirmemekle veya bu şekilde inşa edilen bir yeri kiraya vermekle kusurlu olduğunu belirterek maddi, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın deprem nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu ve mal varlığına ilişkin davaların sulh hukuk mahkemesinin görevi dışında olduğundan davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz olunmuştur. Dosya önce temyiz incelemesi için Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gelmiştir. Mezkur Daire davanın taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu belirtmek suretiyle dosyayı dairemize göndermiştir. Ne var ki dava bina sahibinin sorumluluğuna dayalı olup, mahkemece de bu şekilde nitelendirme yapılmıştır....

                Zira borcun doğumundan sonra yeni kurulan davacı şirket üzerinden faaliyete devam edildiği için mahcuzların borçlu şirket ile irtibatı kurulması mümkün görülmediği yahut mahcuzların davacı şirket kayıtlarında mevcut olduğunun tespit edilmesi muhtemeldir. Ancak izah edildiği üzere muvazaa vakıası, bu tespitin önüne geçmiştir. Tüm bunlardan dolayı davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/611 Esas KARAR NO : 2022/816 DAVA : Şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden ayrılmış olduğunun tespiti DAVA TARİHİ : 14/09/2021 KARAR TARİHİ : 08/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden ayrılmış olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini 24/12/2020 tarihli devir sözleşmesiyle davalı şahsa devrettiğini, şirket yöneticiliğinden de ayrıldığını; bu kararın ticaret siciline tescilini davalı şahıs olan yeni şirket yöneticisinin yaptırması gerektiğini, fakat davalı yeni yöneticinin ------ bildirdiği adresinde bulunmadığını, kendisine ulaşamadıklarını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek; davacının şirket ortaklığından ve şirket yöneticiliğinden ayrılmış bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar davaya cevap vermemiş ancak davalı şirket bilahare bir dilekçe vererek davacımızın 24/...

                  AŞ, malik olmayan donatanın ise gemi işletme müteahidi .... olduğu, gemi yöneticisinin (Ship Manager) personel yönetiminde, gemi adamlarının seçilmesi, işe alınması, bon servislerinin kontrolü ve gemi personeli yönetimini sağladığı, gemi yöneticisinin genel olarak iş veren vekili durumunda olduğu, üzerine aldığı işlemleri, donatanın ad ve hesabına yaptığı, temsil ilişkisinin geçerli olduğu hallerde gemi yöneticisinin iş veren sıfatına haiz olmadığı, iş veren sıfatının kendisiyle arasında gemi yönetimi sözleşmesi bulunan donatana ait olduğu, gemi yöneticisinin personel yönetimi çerçevesinde doğrudan doğruya gemi adamlarıyla kendi adına iş sözleşmesi yapabileceği, bu tip sözleşmelere CREWMAN B uyarınca gemi adamlarını kendi adına çalıştırabileceği, bu halde ise gemi yöneticisinin iş veren vekili konumunda olmayacağı, doğrudan iş veren olacağı, dava konusu iş sözleşmesinde ......

                    UYAP Entegrasyonu