Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisinin olup olmadığının tespit edilerek aleyhine hüküm kurulan ... Apartmanı kat malikleri adına yönetim kurulu ya da yöneticisine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek, yönetim kurulu ya da yöneticisinin bulunmaması halinde ... Apartmanın kat maliklerinin tespit edilerek, kat maliklerine gıyabi hükmün yöntemince tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın limited şirket ve şirket ortağından kar payı ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, davacının davalı şirket ortağıyken 285 payını 10/02/2015 tarihli pay devri sözleşmesiyle davalı ...'ye devrettiği, davalı şirketin yöneticilerinin davalılar ... ve ...'den oluştuğu, davalı şirketteki payını tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredip ortaklığını sona erdiren davacının davalı şirket ile ... ve ...'den kar payı alacağı talep edemeyeceği, TTK m. 553 gereği limited şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açabilecek kişilerin şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklıları olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      OLAY VE OLGULAR Dava konusu olay; icra takip borcunu ödemeyen şirket yöneticisi sanıkların sermaye şirketinin iflasını istememek, ticareti usulüne aykırı terk etmek, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması,alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek suçlarından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ( 2004 sayılı Kanun) 333/a, 337/a, 338, 345/a ve 331/1 inci maddesi gereğince cezalandırılmaları istemine dayalıdır. Temyizin kapsamına göre; A....

        Davalı yüklenici şirket ve proje sorumlusu ... vekili; taraflar arasında herhangi bir sözleşme veya taahhüt bulunmadığını, davacının kat malikleri adına böyle bir davayı açamayacağını davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur. Mahkemece davanın ... yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket açısından davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15....

          nun sorumluluğu 5.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere 22/07/2009 olay tarihinden yasal faizi ile birlikte davalı şirket ile davalı ...'ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat için 6.301,56 avukatlık ücretinin davalı şirket ile davalı ...'ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kabul edilen manevi tazminat için 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalı ...'nun sorumluluğu 1.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalı şirket ile davalı ...'ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Harçlar Kanununa göre kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.024,65 TL harcın davalı ...'nun sorumluluğu 341,50 TL ile sınırlı olmak üzere davalı şirket ile davalı ...'...

            Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarından davacı şirket defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, defterlerin eksik olduğu tespit edilmiştir. Anılan eksiklikler davalının davacı şirkette yönetici olduğu döneme ilişkin olup, davalının sorumluluğunda bulunmaktadır. Bu durumda davalının kendi sorumluluğu altında bulunan ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmasını sağlamayıp, kapanış tasdiklerini yaptırmadığından kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyecektir. Kaldı ki, davalının sorumluluğu davacı yanın ticari defterlerine göre değil, davacının banka kayıtları esas alınmak suretiyle tespit edilmiştir. Davalı şirket müdürü olduğu dönemde şirket defterlerini usulüne uygun olarak tutmakla, harcama belgelerini usulüne uygun şekilde defterlere kaydetmekle yükümlüdür. Davacı şirket defter ve kayıtlarında ise davalının şirket için yaptığını bildirdiği harcamalara ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır....

              Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarından davacı şirket defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, defterlerin eksik olduğu tespit edilmiştir. Anılan eksiklikler davalının davacı şirkette yönetici olduğu döneme ilişkin olup, davalının sorumluluğunda bulunmaktadır. Bu durumda davalının kendi sorumluluğu altında bulunan ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmasını sağlamayıp, kapanış tasdiklerini yaptırmadığından kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyecektir. Kaldı ki, davalının sorumluluğu davacı yanın ticari defterlerine göre değil, davacının banka kayıtları esas alınmak suretiyle tespit edilmiştir. Davalı şirket müdürü olduğu dönemde şirket defterlerini usulüne uygun olarak tutmakla, harcama belgelerini usulüne uygun şekilde defterlere kaydetmekle yükümlüdür. Davacı şirket defter ve kayıtlarında ise davalının şirket için yaptığını bildirdiği harcamalara ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır....

              - K A R A R - Davacı vekili, uzun yıllardır elde ettiği kazancını davalı bankaya yatırmaya gittiğinde banka yöneticisinin yönlendirmesi ve ... hesabındaki paralara devletçe güvence verilmediği hususunda ikaz edilmemesi nedeniyle parasını ... hesabına yatırdığını, bilahare davalı bankaya ... tarafından el konulduğunu, oysa paranın davalı ... bankası hesabına gitmeyip, davalı banka hesabında kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.600.TL'sının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... A.Ş.'ye izafeten ... vekili, davacılar hesabının ... niteliğinde olmasından dolayı mevduat sigortası kapsamı dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ( ... A.Ş.) vekili, davacının kendi özgür iradesi ile parasını ayrı bir tüzel kişilik olan ... ... ... Ltd.Şti’ne yatırdığını, müvekkili bankanın sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

                nde çalıştıkları ve bunun SGK kayıtlarında da geçtiği, tüm hususlara bakıldığında borçlu şirket yetkililerinin borçlardan kurtulmak için 21.07.2009 tarihinde ....Tekstil Şti. isimli şirketi kurduğu ve borçlu şirket ...Tekstil ...Şti'ye ait bütün malların ve hatta işçilerin muvazaalı bir şekilde yeni açılan şirkete geçtiği, bu nedenle sanıklar hakkında alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek ve ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması suçlarından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası ile 333/a maddesi gereğince cezalandırılmaları için dava açılmıştır. 2. Antalya 3....

                  Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dosya içerisinde yer alan delillerin incelenmediğini, tek taraflı hazırlanan raporlara göre feshin ispatlanmadığı yönünde haksız bir sonuca ulaşıldığını, müvekkili şirket tarafından davacının ziyaret etmesi gereken sağlık mesleği mensuplarını ziyaret etmediği, ya hiç ziyaret planlamadığı ya da planladığı ziyaretleri yapmadığı, görevlerini yöneticisinin müteaddit talimat ve uyarılarına rağmen yerine getirmediği hususlarının tespit edildiğini, davacının bu tutum ve davranışlarının müvekkili şirketin ürün tercih edilebilirliğini azalttığını ve böylece müvekkili şirketi zarara uğrattığını, iş akdinin de savunması alındıktan sonra geçerli nedenle feshedildiğini, yerel mahkemece bu hususlar incelenmeden denetime açık bir uzman bilirkişi raporu alınmadan basit ve düz gerekçelerle karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu