Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu talebin muhatabı, yetkisinin kaldırılması istenen şirket yöneticisi olması gerektiğinden; bu talep yönünden davada davanın doğru davalıya karşı açıldığı kabul edilmiş ancak talep esastan reddedilmiştir. Davadaki ikinci talep, şirketi TTK 412 madde gereğince genel kurulunun toplantıya çağrılması için izin talebine ilişkindir. Bu talebin muhatabı şirket yöneticisi olmayıp, bizatihi şirket gösterilmelidir. Her ne kadar davacı yargılama devam ederken bu durumu fark edip, şirket yönetiminin davaya dahil edilmesi için dilekçe vermiş ve mahkeme kalemince de dilekçe şirkete tebliğ edilmiş ise de; dahili dava müessesesinin hukukumuzda ancak belirli hallerde mümkün olduğu; iş bu davada dahili davanın mümkün olmadığı ancak ayrıca bir dava açılması halinde birleştirme suretiyle sağlanabileceği, bu nedenle dahili dava işleminin geçersiz olduğu mahkememizce nazara alınmış; bu talebinin husumetten reddine karar verilmiştir. Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07...2011 tarih ve 2009/540-2011/773 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ...’ın davalı şirketin kuruluşundan itibaren 100 adet hisse sahibi ortağı olduğunu, şirketin ana sözleşmesi ile ortaklardan ... 11.11.2005 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak atanmış ve şirket yöneticisinin ana sözleşme ile atanması sebebi ile ortaklarca azlinin mümkün olmamış olduğunu, davalı şirket müdürü ve ortağı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan Terzioğlu Vakfı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. vd. maddelerine göre, davalı vakıf yöneticisinin vakıf senedinde yazılı ehil kişi olmadığı, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayarak ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmediği, kusurlu hareketiyle vakfa zarar verdiği, vakıf personeline kötü davrandığı iddia edilen vakıf yöneticisinin görevden alınması istemine ilişkindir....

        İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda davalı şirket müdürünün sunulan delillere göre özen ve bağlılık yükümü ile kanunlar ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerine ağır bir şekilde ihlal ettiği veya şirketi iyi yönetmek için gerekli yeteneği kaybettiği yönünde tam bir vicdani kanaate varılamadığı gerekçesiyle Ortaklık payının tespiti ve kar payının tahsiline ilişkin taleplerin kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu olan şirket müdürlüğünden azil talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, şirket müdürünün azli istemine ilişkindir....

          GEREKÇE: Talep, limited şirket müdürünün müdürlük görevini yerine getirmemesi nedeniyle TTK'nın 630/2. Maddesi uyarınca açılan müdürün azli davasında azli istenen müdürün yönetim ve temsil yetkisinin durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 389/1. maddesine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun yanı sıra uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilmesi için HMK'nın 390/3....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/481 E. sayılı dosyası ile şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanmasını talep ettiğini, şirket müdürünün .../03/2016 tarihinde şirket müdürlüğü görevinden istifa ederek hissesini muvazaalı olarak devrettiğini, .../03/2016 tarihli genel kurulda şirket müdürünün hisse devrinin ve istifasının onaylandığını, ibra edildiğini, şirket müdürü ... aleyhine 2015/481 esas sayılı dava dosyası ile yargılama devam ederken, şirket müdürünün istifasına,ibrasına ve hisse devrine yönelik genel kurulda karar alınmasının dürüstlük kuralına uygun olmadığını, genel kurul toplantısının ilan ve tebligatının usulsüz olduğunu,.... 621.maddesinde öngörülen karar nisabının sağlanmadığını ileri sürerek davalı şirkete dava sonuna kadar kayyum atanmasını, usul ve hukuka aykırı olarak yapılan .../03/2016 tarihli olağan genel kurulunda alınan tüm kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemece, davacı şirket kurucusu ve yöneticisinin soyadından oluşan NATUZZİ markalı ürünlerin dünyanın pek çok ülkesinde satıldığı, davacıya ait ürünlerin 1990' lı yıllardan bu yana ithalat yoluyla ülkemizde de pazarlanmakta olduğu, bu durumda davacının, davalıya ait marka tescilinden önce NATUZZİ markası üzerinde sınai bir hak elde ettiği, ayrıca davacı şirket sahibinin ve yöneticisinin soyadı ve aynı zamanda şirket ünvanı olan NATUZZİ ibaresinin, PARİS Sözleşmesi gereğince üye ülkelerde korunması gereken bir sınai hak sağladığı, bu ibarenin davalı tarafından tesadüfen bulunup seçilmiş olmasının da hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, davalının marka tescilinin kötüniyetli bir tescil olduğu, davacının markası dünyanın pek çok ülkesinde hazırlanıp satıldığından ve mobilya sektöründe geniş ölçüde tanındığından bu marka 556 sayılı KHK nun 7/1-ı maddesi ile PARİS Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesi gereğince tanınmış marka olduğu, davacının markasının tanınmışlık derecesinin...

                Ceza Dairesinin 22.01.2017 tarihli ve 2016/14575 Esas, 2017/9940 Karar sayılı kararı ile "...1)İİK’nın 339 uncu maddesinden kurulan hükümlerin şikayetçi vekilinin dilekçesi hakkında itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 2)Sanıklar... hakkında İİK’nın 333/a ve İİK’nın 345/a maddelerine aykırılıktan kurulan hükümlerin onanmasına, 3)Sanık ... hakkında; a)İİK’nın 333/a maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik incelemede; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden öğrenilerek muhasebecisi...

                  İncelenmesinde; şirket temsilcilerinin şirket ortağı ... tarihine kadar münferiden şirketi temsile yetkili olduğu görülmüştür. Şirket temsilcisi olan ... ise ... tarihli 9666 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edilen iç yönergede belirtilen şekilde genel müdür ve mesul müdür olarak sınırlı yetkili olduğu görülmüştür. Antalya ...Sulh hukuk Mahkemesi'ne müzekkere yazılarak ... Esas sayılı dosyası uyap sistem üzerinden dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde; davacılar ... tarafından ...'un vesayet altına alınması istemli dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu görülmüştür. Antalya ...Noterliği'ne müzekkere yazılarak ... tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ve tebliğ şerhinin dosyamıza alındığı incelenmesinde, ihtarnamenin şirket ve yönetim kurulu başkanına ... tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. ......

                    edilmemesi, şirketi fiilen davacıların arzusu hilafına diğer ortağın tek başına yönetmesi, davacıların şirket işlemlerine katılma veya denetleme imkanı olmaması ve tüm bunlardan kaynaklanan sürtüşmeler haklı neden teşkil ettiğini ileri sürerek şirket müdürünün azli ile şirketi temsil ve idare yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu