Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık .... ile ..... hakkında 20.11.2007 tarihinde düzenlenen tutanakta, kayıtsız sayaç ile tüketim yapıldığı ve alınan bilirkişi raporu sonucunda kayıt dışı tüketim olduğunun tespit edildiği, tutanak altında sanığın “İrfan Kaymacı elektrik işlerini takip ediyor” şeklinde beyanının bulunduğu, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki tüm ifadelerinde, ....Limited şirketinde sadece işçi olarak çalıştığını, iş yerini....,...ın birlikte işlettiğini savunması karşısında; şirkete ilişkin ilgili bilgi ve belgelerin sanıktan sorulmak sureti ile şirketin ismi açıkça belirlendikten sonra ticaret siciline yazılarak şirketin yetkili yöneticisinin tespiti ile hakkında dava açılmasının sağlanması, eğer iş yeri şirket adına değil ise haklarında tutanak tutulan ...,.... ve sanığın savunmasında geçen....hakkında...

    Bu nedenle, limited şirket yöneticisinin azli davasında yapılan kayyım talebi hakkında ihtiyati tedbire ilişkin genel hükümlerin uygulanması gerekir. TTK'nın 630. maddesinin II. fıkrasında; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.” Aynı maddenin III. Fıkrasında ise; “Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.” denilmektedir.Bu durumda, davacının öncelikle şirket müdürünün azlini gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Haklı sebep kavramı Yasa maddesinde tanımlanmamıştır. Müdürün, kanun ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği görevleri yapmaması haklı sebep oluşturacaktır. İlk derece mahkemesince; davalılardan ...'...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1311 KARAR NO : 2022/1364 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 (Talep) - 14/06/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/763 Esas DAVA : Limited Şirket Müdürünün Haklı Nedenle Azli BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2022 KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/763 Esas sayılı dosyasından verilen 14/06/2022 tarihli ara kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Talep, limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete tedbiren kayyım atanmasına, şirket taşınmazı üzerine devri önleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine...

        A.Ş.’ye sadece 2013 yılında 93.300,00 aktarıldığı, davalının 6102 sayılı TTK'nın 626'ncı maddesine aykırı davrandığı, davalının müdürü olduğu şirketin menfaatlerinden ziyade yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğu şirketin menfaatlerini gözettiği, bağlılık yükümlülüğünün ihlâlinin de müdürün azli bakımından haklı sebep teşkil ettiği, izin olmamasına rağmen davalının aynı/benzer konu olan taahhüt ve inşaat işinde faaliyet gösteren ... A.Ş. ile Tasfiye Halinde ... Ltd. Şti. müdür sıfatına haiz olduğu ve haksız rekabette bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalının dava dışı ... Ltd. Şti. müdürlüğü görevinden azli ile temsil, yönetim ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının limited şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkindir....

          Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; yargılamanın iadesini talep eden borçlu şirketin icra takibine itirazda bulunmadığı gibi haciz sırasında da şirket yöneticisinin borcu kabul ettiği ancak borcun ödenmediği, bu nedenle verilen iflas kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, yargılamanın yenilenmesini talep eden borçlu şirket vekilinin temyiz istemi sonucu, Dairemizin 25.01.2013 gün, 2013/297 E., 2013/436 K. sayılı ilamı ile temyiz talebi süre yönünden ret edilmiştir. Bu kez, borçlu şirket vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı vekilinin hükme yönelik temyiz isteminin, yasal sürede yapılmadığından dolayı, HUMK.nun 432. Maddesi uyarınca reddine ilişkin Dairemiz kararına karşı, istemin süresinde olduğu ileri sürülerek başvuruda bulunulması üzerine yapılan incelemede, temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla talebin reddi gerekmiştir....

            Somut olayda, şirket yetkilisi şirket adına icra kefaletinde bulunduğundan Borçlar Kanunu'nda 28.03.2013 tarihinde yapılan Değişik 584/2 madde hükmünde belirtildiği gibi, şirket yöneticisinin (temsilci) işletme veya şirketle ilgili olarak vereceği kefaletlerde eşin rızasının aranmayacağı düzenlenmiş olduğundan, bu olayda eşin rızası aranmaz. Mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken, icra kefalet işleminin iptali gibi kabul edilerek, istemin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddi doğru değil ise de; sonuçta şikayet reddedildiğinden, ret kararı yukarıda açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle doğru olduğundan onanması gerekmiştir....

              un, 3 yıl süre ile müdür tayin edildiğini ancak görev süresinin sona ermesinden önce şirket ortaklar kurulununu toplantıya çağırmadığı için ortaklar kurulu toplantısı yapılamadığını ve şirkete müdür tayin edilemediğini, şirket ortakları arasında anlaşmazlık hatta birbirleri aleyhinde davalar bulunduğunu, anlaşarak çağrısız şirket ortaklar kurulu toplantısı yapabilmeleri hatta herhangi bir karar alabilmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle organsız kalan şirketin ciddi zarar gördüğünü, şirketin ortaklar kurulunu toplantıya çağıracak yetkili bir müdürü olmaması, müdürü olmayan şirketin ortakların tamamının katılımı ile çağrısız ortaklar kurulu yapabilmelerinin de mümkün olmaması nedeniyle şirket ortaklarının yasaların izin verdiği en kısa süre içinde şirkete müdür tayin edilmesi gündemli olarak olağanüstü toplantıya çağrılmasını talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle ... Sanayi Ticaret Ltd....

                Ceza Dairesince 29.11.2017 tarih ve 1563-10318 sayı ile; "Sanıklara isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen 'ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi' suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibarıyla şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup takibin kesinleştiği 27.09.2012 tarihi itibarıyla şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, yazılı şekilde sanıkların beratine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir....

                  Şti. aleyhine açılan şirket müdürünün azli ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin açılan dava yönünden yargılamaya devam edilmiştir. Davalı şirket vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, şirketin %70 hissesinin ...'e, %30 hissesinin ise davacıya ait olduğunu, şirket müdürünün ise ... olduğunu, davalı ... tarafından şirket hissesi devralınmadan önce şirketin zarar etmeye başladığını ve bir takım vergi borçlarının oluştuğunu, ...'...

                    İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden, yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/(2) ve (3). maddelerinde de; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı belirtilmiştir. Limited şirket müdürünün azli istemiyle TTK'nın 630. Maddesi gereği açılan bu davanın sadece şirket müdürüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca şirkete husumet yöneltilmesi aranmaz....

                    UYAP Entegrasyonu