İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... davanın şirket ortağı olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi kararı verilmesini talep eder olduğu şirketin İstanbul Ticaret Odasına ... sicil numarası ile kayıtlı davalı ... İnş. Tic....
GEREKÇE: Dava; TTK 343(1) maddeye dayalı öz sermaye tespiti davasıdır. Mahkememizce verilen 26/11/2021 tarihli tensip zaptı ara kararı uyarınca, ilgil şirket defterleri üzerinde öz sermaye tespitinin yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından verilen 21/02/2022 tarihli raporda; "....Davacı şirket nezdinde şirket ortağı ... ile olan ticari ilişkisinin 320.02.0010 muhasebe kodlu Satıcılar hesabında takip edildiği, ilgili cari hesabın döviz ekstresinin incelenmesinde yıllar itibari ile ; -31.12.2016 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd. Şti.nden 393.943,25 Eur alacaklı olduğu, - 31.12.2017 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd. Şti.nden 562.616,94 Eur alacaklı olduğu, - 31.12.2018 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2019 NUMARASI : 2018/406 ESAS 2019/315 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya 2....
Dava, davacının ... sigortalısı olmadığının ve şirket ortağı olduğu dönem hariç prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 25/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...........
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan; yasal sermaye artırımı konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve faaliyeti bulunmayan, giderek Konya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.12.2003 tarih 2003/532E-514K sayılı ilamı ile münfesih olduğu tesbit edilen Limited Şirket ortağı olan davacının zorunlu Bağ Kur sigortalılığının devam edip etmeyeceği ile 29.05.2006 tarihinde ödenen primin 15 tam yıl üzerinden prim ödemesine karsı gelip gelmeyeceği noktasındadır. Davacı her ne kadar 25.01.1988 tarihinden beri Limited Şirket ortağı ise de bu şirket sermaye artırımı yapmamak suretiyle 31.12.1998 tarihinde münfesih duruma düşmekle ve Konya Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile münfesih olduğunun ve tespitine karar verilmekle davacının 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının 31.12.1998 tarihinde sonra erdiğinin kabulü gerekir....
nın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar ve ilgili belgeler gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, 2)Şirketin faaliyetine ilişkin beyannamelerin kim tarafından verildiğinin araştırılması, beyannamelerin muhasebeci tarafından verildiğinin anlaşılması hâlinde; söz konusu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile duruşmaya tanık sıfatıyla çağrılarak CMK’nin 46 ve 48. maddeleri uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra sanığı tanıyıp tanımadığı, suç tarihinde şirket işleriyle fiilen kimin ilgilendiği, kimin talimatı ile işlem yaptığının, sanık ...'...
nin suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, ancak şirketten 2009 yılı bitmeden ayrıldığını; ...'nin şirketin yalnızca ortağı olduğunu ve 2009 yılı sonlarında ortaklıktan ayrıldığını; ...'nin şirkette 5-6 ay çalıştığını kendisini notere götürüp mahiyetini bilmeden pek çok belgeye imza attırdıklarını, şirket yetkilisi olduğunu bilmediğini; ...'...
Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devrettiği payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının, davalı şirketin ortağı olmadığına ilişkin istemi kabul edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile onanmasna ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....
DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 20/09/2021 YAZIM TARİHİ : 22/09/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .......
Bu durumda; mevcut ticaret sicil müdürlüğü ve idare kayıtlarında anılan şirket ortağı durumundaki davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....