Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirketin %50 ortağı görünen dava dışı ...'nın yaşlı ve %85 özürlü bir kişi olup şirket işleriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, şirket yetkilisi olarak görünen ...'in şirket adına davalılara verdiği vekaletnameler uyarınca anılan kişilerin şirketin banka hesaplarından yüklü miktarda para çektikleri, şirketi borçlandırıp bu borçları ödemedikleri, davalıların davalı şirketin nam ve hesabına vekalet ilişkisi çerçevesinde hareket ettikleri hususunu şirket kayıt ve defterleriyle doğrulayamadıkları, tahsil edilen bedellerin nereye harcandığının şirket kayıtlarından anlaşılamadığı, davalıların bu hususu açıklayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalıların davalı şirketin gizli ortakları olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin gizli ortağı olduklarının tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, davacının beyan ve itirazlarına göre; davacı tarafından, davalı şirket ortağı olduğunun ve ortak olduğu dönem itibariyle hissesi oranına düşen kar payı ve sermayenin tespiti istemine açmış olduğu iş bu davada, dava dışı Erer Gürler ile davalı şirkette bilgi birikimi ve emeği karşılığında ortak olmak üzere anlaştıklarını, hatta bu nedenle şirkette unvan değişikliğine gidildiğini, davalı şirket adına araç satın aldığı ileri sürülmüşse de, Davalı şirket ilk defa 22.03.2016 tarihinde dava dışı ... ve Sıddıka Evrim Milaslı tarafından iki ortaklı olarak kurulmuştur. Dava dışı ...'in hisselerin 18/10/2019 tarihinde diğer ortak Sıddıka Evrim Milaslı'ya ... 53. Noterliğinin 30800 yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile devri ile şirket tek ortaklı olarak bir limited şirketi olmuştur, bu durum 18/06/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edilmiştir....
nin kurucu ortağı olduğunu, bir takım sebeplerden ötürü şirket hisselerini davalı üzerine devrettiğini, ticaret sicil kayıtlarında hissedar olmamasına rağmen şirketin gizli ortağı olduğunu, şirketin yönetiminde ve diğer süreçlerde üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, müvekkilinin sahibi olduğu taşınmazların yıllardır şirket tarafından kullanıldığını ve karşılık olarak herhangi bir kira ödemesi yapılmadığını, bu hususun müvekkilinin şirketin gizli ortağı olduğunu kanıtladığını, müvekkilinin, davalının ve şirketin keşideci ve ciranta olduğu bir kısım çekleri ciro ettiğini, bu durumun davalı tarafından da kabul edildiğini ileri sürerek müvekkilinin ... Tekstil Örme Sanayi Tic. Ltd. Şti'nin %50 ortağı olduğunun tespiti ile davalı adına kayıtlı gözüken şirket hisselerinin, şirket toplam hisselerinin % 50'sine tekabül eden kısmının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile ... Tekstil Örme Sanayi Tic. Ltd. Şti.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şirket Payının Mirasbırakana Ait Olduğunun Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm anonim şirkete ait hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespiti ve hissenin anonim şirket ortağı...'e ait olduğunun tespitine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2009...
GEREKÇE: Dava, davalıların davacı şirketin ortağı olduğunun tespiti, menfi tespit istemine ilişkindir. Şirket ortağı olduğunun tespiti davası ve buna bağlı açılan menfi tespit davası arabuluculuğa tabi olmadığından ön incelemede bu konudaki incelemede eksiklik olmadığı kabul edilmiştir. Davacının haricen yaptığı 203.500 TL tutarındaki ödemelerin icra dosyasına bildirilmediği iddiası ile açtığı menfi tespit davası yazılı yargılama usulüne , Şirket ortağı olduğunun tespiti davası basit yargılama usulüne tabi olduğundan menfi tespit davası bu davadan ayrılmıştır. Davacı vekili davanın açılma sebebini açıklarken , ''Davalılar müvekkil şirkette hisse senedi sahipleridir. Hisse senedi sahipleri AŞ pay defterinde kayıtlıdır, genel kurul toplantılarına üye olarak çağrı yapılmaktadır. Davalılar şirketin ortağı olarak kabul edilmedikleri takdirde hisselerini müvekkil şirkete iade etme durumları ortaya çıkmış ve bu konuda müvekkilimiz ödeme yapmaya zorlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket ortağı olduğunun tespiti, pay senetlerinin tespiti ile terditli olarak talebin kabul edilmediği takdirde hisse bedelinin ödenmesine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça icra marifeti ile satın aldığı A.Ş.'ye ilişkin olarak şirket ortağı olduğunun tespiti, pay senetlerinin tespiti ile taleplerinin kabul edilmediği takdirde hisse bedelinin tarafına ödenmesine ilişkin dava açıldığı, somut davada, asıl talebin “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, bu nedenle davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığından, kararın kaldırılarak dosyanın esası yönünden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Davalı şirket (tasfiye memuru) davaya cevap vermemiştir. Dava; davacının davalı şirkette ortak ve yönetici olmadığının tespiti ve 14/03/2003 tarihinden sonra alınan genel kurul kararlarının butlanın tespiti istemine ilişkindir. a) Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yönelik açılan dava yönünden yapılan inceleme; Davacı tarafça dilekçede ileri sürülen nedenlere dayalı olarak açılan dava, şirket ortağı ve yöneticisi olmadığının tespiti ile şirket genel kurul toplantılarında alınan kararların butlanı istemine ilişkin olup; şirketlere ait tescil ve kaydı gereken işlem ve kararları ilgili mevzuat hükümleri gereği tescil ve ilan etmekle görevli Sicil Müdürlüğünün, işbu davada ilgisi ve dolayısıyla husumet ehliyeti bulunmamaktadır....
Belediyesi sınırlarından oluşan dağıtım bölgesi için 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca 27.07.2005 tarihinde yapılan ihale ile EPDK'dan dağıtım lisansı aldığını, ilgili Kanunun 4/4-g maddesi ve ilgili Yönetmeliğin 21. maddesi gereğince, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile müşterek pay sahibi olarak EPDK kararı gereğince davalı İzmir Gaz A.Ş'nin yüzde 10 ortağı olduğunu, bu hususta davalı tarafından müvekkilinin şirket ortağı olarak davet edilmesi gerektiği halde bunun yapılmadığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tek pay sahibi şirket ortağı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 25.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere şirket ortağı olduğunun tespitine, ortaklık pay miktarlarının tespiti ile ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Şti’nin kurucusu ve gizli ortağı olduğunu, davalıya şirket merkezi olan ...’da ulaşılamadığı gibi mernis kayıtlarına da rastlanmadığını, eşinin kayıtlı mernis adresinde işbu davanın açıldığını, davalı hakkında gerekli hukuki ve cezai takibatta bulunabilmek için davalının anılan şirketin gizli ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK’nın 14/2. bendi gereğince, davalının kurucusu ve gizli ortağı olduğu iddia edilen şirketin adresinin .../...'da olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleşince yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının dava dışı şirketin gizli ortağı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Davacı 29.03.2006 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğunu, diğer davalı gerçek kişilerin farklı dönemlerde davalı şirket yönetim ve denetim kurullarında görev aldıklarını ancak üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmemeleri sebebiyle müvekkilini doğrudan ve dolaylı zarara uğrattıkları iddiası ile müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğunun tespiti, ortaklık oranının tespit ve tescili ile uğradığı doğrudan ve dolaylı zararların tazminini talep etmiştir....