ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2019 NUMARASI : 2013/531 ESAS 2019/938 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi - Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki limited şirketin fesih ve tasfiyesi - kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar T3 ve Sinem Öztürk hakkındaki davanın husumetten, davalı şirket hakkında açılan davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
. - DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 08/08/2020 KARAR TARİHİ : 05/04/2022 KR. YAZIM TARİHİ : 04/05/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ...’nde %15 oranında hissedarı olduğunu, ağabeyi davalı ...'ın, müvekkiline, payını devretmesi karşılığında pay bedeli ve kâr payı alacaklarını ödeyeceğini belirttiğini, müvekkilinin de ağabeyi olan davalı ...’a güvenerek payını devretmeye karar verdiğini, daha sonra Gebze 11....
Kamu alacağının ilgili olduğu dönemde şirket ortağı olduğu ihtilafsız olan davacıdan yukarıda yazılı yasa uyarınca söz konusu alacağın tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum....
Şirket ortağı T2 tarafından gönderilen e-mail içeriği ve T2 vekilince sunulan yazılı itiraz dilekçesi içeriğinden şirket ortağının iradesinin şirket ortaklığından ayrılmaya yönelik olduğu, şirketin feshine yönelik herhangi bir irade beyanının bulunmadığı, anılan içeriklerin şirketin feshinin diğer ortağın kabulünde olduğu sonucunu doğurmayacağı anlaşılmıştır. Kaldı ki şirketin feshine yönelik davacı ortak tarafından dava açılmadan önce diğer ortak olan T2 tarafından şirket ortaklığından çıkmaya yönelik birleşen davanın açılmış olması da diğer ortak T2'nin şirketin feshine yönelik herhangi bir iradesinin bulunmadığını ortaya koymaktadır. Bu durumda mahkemece davalı şirketin her iki ortağının iradesinin ortaklığın devam etmemesi yönünde olduğunun kabulünde isabet görülmemiştir. Öte yandan limited şirketin feshine ilişkin açılan işbu davada haklı sebeplerin varlığının tespiti ile birlikte haklı sebeplerin davacıdan kaynaklanmadığının da tespiti gerekmektedir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/07/2014 tarih ve 2014/109-2014/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin ortağı olan müvekkilinin ödenmemiş kâr paylarının tahsilini talep eden ihtarnamesine olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek öncelikle HMK'nın 400. maddesi uyarınca davalı şirketin kuruluşundan itibaren gelirlerinin, kayıtlı taşınmazlar ve diğer malvarlıklarının ve varsa kira gelirlerinin, şirket giderlerinin ve harcamalarının ne miktarda olduğunun, şirket tarafından yatırım yapılan hisseler ve oranlarının, kuruluştan itibaren ortaklık kar paylarının miktarının, müvekkilinin hisse değerinin, ödenmemiş kâr payı alacağının ne miktarda...
Somut olayda ise, davacının ortağı olduğu davalı ... şirketi genel kurulunda kar payı dağıtımına ilişkin alınan herhangi bir karar bulunmadığı gibi, davacının dava tarihinden önce kar payı ödenmesine ilişkin ortağı olduğu davalı şirkete herhangi bir başvuru yaptığına ilişkin bir bilgi ve belgede dosyaya sunulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kar payı hesaplama yöntemi de, şirket kar miktarının üzerinde olan sermaye miktarı üzerinden hesaplama yapıldığından davacı lehinedir. Bu durumda mahkemece davalı şirket defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz ise de, kar payı dağıtımına ilişkin şirket genel kurul kararı bulunmadığı, davacının kar payı ödenmesine dair şirkete bir başvurusunun olmadığı gözetildiğinde anılan eksikliğin sonuca bir etkisi bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....
Somut olayda ise, davacının ortağı olduğu davalı Anka şirketi genel kurulunda kar payı dağıtımına ilişkin alınan herhangi bir karar bulunmadığı gibi, davacının dava tarihinden önce kar payı ödenmesine ilişkin ortağı olduğu davalı şirkete herhangi bir başvuru yaptığına ilişkin bir bilgi ve belgede dosyaya sunulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kar payı hesaplama yöntemi de, şirket kar miktarının üzerinde olan sermaye miktarı üzerinden hesaplama yapıldığından davacı lehinedir. Bu durumda mahkemece davalı şirket defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz ise de, kar payı dağıtımına ilişkin şirket genel kurul kararı bulunmadığı, davacının kar payı ödenmesine dair şirkete bir başvurusunun olmadığı gözetildiğinde anılan eksikliğin sonuca bir etkisi bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince kamu borçlarının murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirket borcundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ilgili şirketlerin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu olacağı gözetilerek, mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu şirketlerin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların kamu borcundan dolayı terekenin borca batıklığının tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi...
Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu ... ... Gıda ... Hayvancılık Nak. Tic. Ltd. şirketinin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....
Somut olaya gelince; davacı karşı davalı .... tarafından patent ve marka vekilliği ile müdürlüğünü de yapan şirketin ortağı olan davalı karşı davacı ... ...'nın marka ve patent vekilliği yaparken bağımlılık yükümlülüğüne aykırı hareket etmek suretiyle haksız rekabette bulunduğu ve şirkete zarar verdiğinden bahisle haksız rekabetten ötürü zararın tespiti ile tahsili istemine yönelik asıl dava açıldığı, davalı karşı davacı ... ... tarafından ise davalı karşı davacı ....'nden yapmış olduğu marka ve patent vekilliği hizmetinden kaynaklı ücretini alamadığından ücretinin tespiti ve tahsili ile şirket ortaklığından kaynaklı kar payının tahsiline yönelik olarak işbu davalar açılmıştır. Davacı karşı davalı ....'nin 05/01/2005 tarihinde iki ortaklı kurulduğu, ortakların her ikisinin de hisselerinin eşit olduğu, şirket ortakları ... ve ...'un 20 yıllığına münferiden ve müştereken şirketi temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılındığı, 01/02/2007 tarihinde ...'ın %10, ...'...