Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.114/1-h, 115) Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Davaya konu taşınmaz hakkında Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2012/136 Esas numarasıyla görülen ortaklığın giderilmesi davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar 11.09.2015 tarihinde kesinleşmiş olup derdest izale-i şüyu davası bulunmadığından davacının tespit davası açmasında güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine (HMK mad. 115) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

    Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. SONUÇ: Dosya kapsamından taraflar arasında görülen bir ortaklığın giderilmesi davası olmadığı, kamulaştırma veya kentsel dönüşüm uygulamasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/111 Esas KARAR NO : 2021/127 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 19/02/2020 KARAR TARİHİ : 11/02/2021 G. K.YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacılar vekili özetle; davalı şirketin kurucu ortaklarından olan ...'...

        Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK. md. 77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir).Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın(üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....

          Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaz ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası olduğu sabit olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Kabule göre de mahkemenin hukuki yarara ilişkin değerlendirmesi hatalı olmuştur. Öncelikle muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesata ilişkin herhangi bir talebi olmadığını açıkça beyan etmeyen tüm hissedarlara karşı açılır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılan şirketin temsilcisi olarak çalışmakta iken biriken alacaklarına karşılık toplam 23.965 TL tutarında altı adet çek ile 5.000 TL nakit parayı alarak işyerinden ayrıldığı iddia olunan olayda, sanığın alacaklarına karşılık olmak üzere şirket ortaklarından ...'nın suça konu çekleri ciro ederek verdiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle şirket ortağı ...'...

            Toplanan delillerden tapuya kayıtlı ve taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 1594 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bina niteliğindeki muhdesatın davacı tarafa ait olduğunun, yine muhdesat ve muhdesatın bulunduğu taşınmaz bölümü üzerinde davalı tarafın mülkiyet hakkının bulunmadığının tespiti istemi ile görülen davanın açıldığı, davalı tarafın muhdesat üzerinde hak iddiasında bulunmayıp, taşınmazın arzına yönelik istem yönünden davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ - ESAS NO : 2019/663 Esas KARAR NO : 2021/358 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 01/10/2019 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin bilgisi onayı dışında İflas Halinde ... A.Ş'nin 21/11/2006 tarihli genel kurul toplantısında şirket yönetim kuruluna atanması nedeni ile davacının söz konusu şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin yoklukla malul olduğunun tespiti ile davacının İflas Halinde ... A.Ş'deki yönetim kurulu üyeliğinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin açık bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı ... San. Tic. A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 31.176,02 Euronun 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....

                  DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 06/05/2019 KARAR TARİHİ : 16/06/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketi 2018 yılı Haziran ayında %33 hisse ..., %33 hisse ... ... ve %34 hisse ... olaak şekilde kurduklarını, şirket kuruluşundan iki ay sonra tüm ortakların bir araya gelerek kendisinin ortaklıktan ayrılmasına karar verdiklerini, o tarihten sonra işyerine gitmediğini ve iş faaliyetine katılmadığını, ortaklıklarının fiilen bittiğini, bu nedenle davanın kabulü ile TTK md. 638 gereğince haklı sebeplerle ayrılma akçesi almaksızın davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu