Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 59.448 DM karşılığı 57.887,79 TL alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketinkaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirket olduğunu, TTK'nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    İflas numaralı dosyasına bildirilmesi gerektiği, Adi ortaktan ortaklığın faaliyet konusu ile ilgili olarak alacaklı olan bulunup bulunmadığının tespiti için Sayın Mahkemece takdir edilecek bir ilanın yapılası gerektiği bildirilmiştir. Tasfiye memurları 3 nolu raporlarında; Adi ortaklığın 31.08.2022 tarihli bilançosuna göre aktif toplamı 5.198.603,08 TL’nin %93’üne denk gelen 4.845.530,23 TL’nin 120 Alıcılar hesabı altında takip edilen ......

      yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı ile davalı ...arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile 35.907,67 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmişştir....

        DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 17/01/2020 YAZIM TARİHİ : 17/02/2020 Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası ile açılan şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak davasında 28/11/2018 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine dava dosyasının dairemize geldiği anlaşılmakla üye hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eşi ...'nın birlikte/müştereken yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile davalı tarafa 73.555 DM karşılığı 37.608,07 Euro miktarında para verdiğini, 18/12/2012 tarihli ve ... sayılı belge ile ...'...

          Sosyal Güvenlik Kurumunca olayın iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde olayın ilgisi olan sigortalı veya hak sahipleri "olayın iş kazası olduğunun tespiti" istemli dava açabilecekleri gibi, Kurumca olayın iş kazası olarak kabul edilmesi halinde de olayın ilgilisi olan işverinin de "olayın iş kazası olmadığının tespiti " istemli dava açabileceği, gerek sigortalı veya hak sahiplerinin gerekse işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca belirlenen sürekli iş göremezlik oranınca itiraz etmeleri halinde "sürekli iş göremezlik oranının tespiti" istemli dava açabilecekleri Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş kararları ile kabul edilmektedir. Açılacak bu davalarda davanın tarafları sigortalı veya hak sahipleri ile işveren ve hak alanını ilgilendirdiğinden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıdır....

            in ise kantar görevlisi olarak çalıştıkları, olay tarihinde ... plakalı kamyona grit yüklendiği ve sanıkların iştirak halinde kamyona yüklenen grit hakkında sevk irsaliyesi düzenlemeden şirket kaydı oluşturmaksızın malın parasını elden alıp uhdelerine geçirdikleri iddia olunan olayda; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanıkların şirketteki görev tanımlarının ne olduğunun araştırılması, sanık ...’ın görev tanımında sevk irsaliyesi ve fatura düzenlemek görevi bulunup bulunmadığının araştırılması, sanık ...’ın ilk önce ilgili malla ilgili sevk irsaliyesi düzenlendiği ancak irsaliyedeki yanlışlığı fark etmesi üzerine iptalini sağladığı, malların usulüne uygun verildiği ve uhdesine bir para geçirmediklerini beyan etmesi karşısında, katılan şirket defter ve kayıtlarında alanında uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak tanık İsa’nın aracına yüklenen grit malzemesi ile ilgili kaydın ve ödemenin bulunup bulunmadığının tespiti, gritlerin aracına yüklendiği tanık ...’...

              İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/96 Esas KARAR NO : 2023/12 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 14/06/2022 KARAR TARİHİ : 07/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Brüksel/Belçika merkezli, uluslararası prestije sahip bir kuruluş olarak faaliyet yürütmekte olup üyesi olan üretici ve taderikçi şirketlerin sosyal standartlara uygun, insan haklarına ve çevreye saygılı bir üretim ahlakıyla çalıştıklarını garantilemekte, güvenirliği ve etik anlayışı sayesinde kazandığı prestij ile de tüketicilere, markasının basılı olduğu ürünün bu açılardan garantisini verdiğini, müvekkilinin tescilli markaları olan ve dünya çapında bir prestije sahip olan "amfori" ve "amfori...

                faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  nın olayda kusurunun bulunmadığının tespiti ile hakkında beraat kararı verildiği ve deracattan geçerek bu kararın onandığı, davalı ... tarafından hakkında verilen beraat kararı gerekçe gösterilerek, az yukarıda bahsi geçen destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemli davada yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin mahkemece kabul edildiği ve maddi ve manevi tazminat istemli davanın reddedildiği, bu kararın davacılar ... vd. tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.03.2016 tarih ve 2015/9725 E- 2016/3723 K sayılı ilamı ile; "...kesinleşen hukuk yargılamasında ceza mahkemesi kararının hükme esas alınmadığı, ...hukuk mahkemesinin kusur değerlendirmesi yaparak delilleri serbestçe takdir ettiği ve verilen hükmün kesinleştiği, davalının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi gerektiği" belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmakla, bu halde dava konusu trafik kazasında araç sürücüsü olan davacı ...'nın destek oğlu ... 'nın %75 oranında, davalı ...'...

                    Somut olayda, davalılar, davacının şirket ortağı olduğunu ve TTK'nın 329-405. maddeleri gereğince ödediği parayı geri isteyemeyeceğini savunmuşlar, mahkemece de bilirkişi raporu alındıktan sonra davacının şirket ortağı olduğu, davacının hileli davranışlarla aldatıldığını tespite elverişli deliller bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket ve ... yönünden dava ispatlanamadığından, davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, vaki olay açısından şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği, ancak birikimlerini değerlendirmek isteyen bir kimse ile fon talep eden bir anonim şirket arasındaki ilişkinin kural olarak ortaklık ilişkisi olarak nitelendirilebileceği belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu