Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılması gereken, taraflardan bu hususta açıklama alınarak, öncelikle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin yukarıda yapılan açıklama kapsamında adi ortaklık olup olmadığının belirlenmesi, adi ortaklık ise yine yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı isteminin ve köy adına imzaladığı beyanı nazara alınarak aktif husumetinin, yine şirket ortaklarının kâr payı devrine ve davacının da diğer hissedarlar gibi yetkili olduğuna ilişkin beyanının şirketi bağlayıp bağlamayacağının değerlendirilmesi; şirket pay devrine ilişkin ise devrin geçerliliği ve kâr payı istenip istenemeyeceğinin yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi iken; kâr payının ödenmediğini ispat yükü davacıya yüklenerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir....

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır Muhalif ...Ç MUHALEFET ŞERHİ: Açılan dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili, aksi takdirde davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ile ortaklığın şirket kayıtlarına işlenmesine ve ortaklıktan kaynaklanan kar payı ve sair her türlü parasal haklarının hesap edilerek davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı; yeterli inceleme yapılmaması, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmemesi ve ikincil talebi ile ilgili karar tesis edilmemesi istinaf sebeplerine dayanarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 14.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, davacının hisselerini devrederek pay sahipliği sıfatını yitirdiği, bu sıfatın yitirilmesi ile kâr payı hakkı gibi kâra bağlı hakların da yitirileceği, davacının ortak olduğu döneme ilişkin kâr payı talep etmesinin mümkün olduğu ancak T.T.K.'nun 469/2.maddesi hükmü uyarınca şirket genel kurulu tarafından kâr payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmadığı, bu sebeple davacının dava tarihi itibariyle geçmişe dönük kâr payı talep etmesinin T.M.K.'nun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği, dosyaya yansıyan tanık beyanları ve ...'ın kaleme aldığı belge dikkate alındığında taraflar arasında davalı anonim ortaklık pay sahipliği sıfatının yanı sıra örtülü olarak kazanç paylaşımı ve ortaklık yapısına ilişkin bir anlaşmanın olabileceği ihtimâli düşünülse bile ...'...

        Kararı, davacı vekili ve davalı ...vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir....

          Davalı vekili cevap dilekçesi ile, İşbu davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkiline karşı daha önce de tamamen aynı iddialarla şirket hisse tespiti, kar payı ve şirket kazancı konulu bir dava açtığını ve dava esastan reddedildiğini, davacının istinaf etmediğini ve kararın kesinleştiğini, davacı şirket ortağı olmayıp kanunun öngördüğü usule göre yapılmış bir hisse devir işlemi olmadığından davanın esas yönünden redde mahkum olduğunu, davacının şirketteki gayri resmi ortaklık hissesi %15 değil, %7,5 olduğunu, bu %7,5'luk hissenin tamamının 26/03/2015 tarihinde müvekkiline devrederek gayri resmi ortaklık ilişkisini sonlandırdığını ve ayrıca müvekkilini ibra ettiğini, öncelikle daha evvel aynı taraflar arasında aynı sebeple açılmış olan dava ve o davada verilip kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan davanın kesin hüküm nedeniyle HMK md. 115/2 gereğince usulden reddini, davacının gerek şirkette usulüne uygun yapılmış ve ticaret...

            Davalı vekili cevap dilekçesi ile, İşbu davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkiline karşı daha önce de tamamen aynı iddialarla şirket hisse tespiti, kar payı ve şirket kazancı konulu bir dava açtığını ve dava esastan reddedildiğini, davacının istinaf etmediğini ve kararın kesinleştiğini, davacı şirket ortağı olmayıp kanunun öngördüğü usule göre yapılmış bir hisse devir işlemi olmadığından davanın esas yönünden redde mahkum olduğunu, davacının şirketteki gayri resmi ortaklık hissesi %15 değil, %7,5 olduğunu, bu %7,5'luk hissenin tamamının 26/03/2015 tarihinde müvekkiline devrederek gayri resmi ortaklık ilişkisini sonlandırdığını ve ayrıca müvekkilini ibra ettiğini, öncelikle daha evvel aynı taraflar arasında aynı sebeple açılmış olan dava ve o davada verilip kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan davanın kesin hüküm nedeniyle HMK md. 115/2 gereğince usulden reddini, davacının gerek şirkette usulüne uygun yapılmış ve ticaret...

              TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2019/877 ESAS 2020/248 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 4....

              İşlemin yapıldığı tarihte yasal olarak düzenleme ortaklık payı en fazla %35 oranında alınabilecek ise de; dosya içinde mevcut 13.10.1987 tarih ve 6300 yevmiye numaralı tescil istem belgesi ile davacının açıkça 627 nolu parselasyon planı kapsamında taşınmazdan %35 oranından fazla olmak üzere, 13.699m2'nin düzenleme ortaklık payı olarak alınmasına ve 627 nolu planın tapuya tesciline muvafakat ettiği anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca, “İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez.”...

                İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 ve devamı maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dava, anonim şirket ortağı olduğunun tespiti ile kar payı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Anonim ortaklıklarda “sabit (belirli) sermaye” sistemi geçerli olup, sermayenin önceden tespit edilmiş olması ve esas sözleşmede de miktarının gösterilmesi zorunludur. Aynı şekilde anonim şirket esas sözleşmesinde sermayeyi temsil eden belirli bir itibari değere sahip pay sayısının da gösterilmesi zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu