Şirket Müdürünün görev, yetki ve yükümlülükleri ve devredilemez yetkileri de takip eden maddeler ile düzenlenmiştir. Şirket müdürünün bulunmadığı hallerde ise şirkette yönetim ve temsil anlamında sorunlar doğacak ya da burada olduğu şekilde şirket müdürüne karşı açılmış olan bir dava ya da icra takibinde şirket adına hareket etmek noktasında temsil yetkisinin kime ait olacağı sorun oluşturacak ve bu noktada şirkete kayyum atanması gündeme gelebilecektir. TTK’da limited şirketlere kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulüne dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık, TTK’nın üç maddesinde kayyım kavramına yer verildiğini görmekteyiz. Bu maddelerden birisi kollektif şirketlere, diğer ikisi ise anonim şirketlere ilişkindir. Kollektif şirketlere ilişkin hüküm m.317 ile yapılan yollama uyarınca komandit şirketler; anonim şirketlere ilişkin hükümler ise m.617/f.3 ve m.635 ile yapılan yollama gereği limited şirketlere de uygulanmaktadır....
Şirketlere kayyum atanması istisnai bir çözümdür ve şirketi organsız kalması nedeniyle sona ermekten kurtaran geçici bir çaredir. Bu yüzden kayyum tayini davalarında asıl amacın şirketin devamlılığının sağlamak olduğunun gözden uzak tutulması gerekir. Kayyumun, organın yerini alarak şirketi sürekli şekilde yönetmesine ve temsil etmesine yol açılmamalıdır. Ayrıca kayyum atanması gereken hallerde kayyumun görevi, yetkileri, süresi ve ücreti ayrıntılı olarak belirlenmelidir. (----BAM ----HD ----- ) Yapılan inceleme sonucu ----Limited Şirketi'nin hissedarı ve yetkili temsilcisi olduğu ----- 19/04/2023 tarihinde vefat ettiği, şirketin tek yetkilisinin eşi ... olduğu, anne ve çocukların birlikte miras yolu ile şirket ortağı olmaları nedeniyle aralarında doğan menfaat çatışması uyarınca şirket işlemlerinde reşit olmayan küçükleri temsil etmek üzere TMK'nun 426(1)....
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, şirket müdürünün azlini gerektirecek hiçbir durumun olmadığını, davacının gerçek dışı beyan ve taleplerle bunu istediğini, şirket Müdürünün azli ile ilgili davacı yanca genel kurulda veya resmi bir talepte bulunulmadığını, şirket müdürünün işlemlerinin hukuka tamamıyla uygun olduğunu, şirket müdürünün haklı sebeple azil davasında husumetin, azli istenen müdüre yönlendirilmesinin gerektiğini, şirketin faaliyette olduğunu, yasal olarak işbu davada kayyım atanması ve ihtiyati tedbirlere ilişkin şartların oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bunlar arasında kayyım atanması olduğu da kuşkusuzdur. Diğer taraftan TTK'nin 1. maddesi gereğince; Türk Ticaret Kanunu,Türk Medenî Kanunu'nun ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Medeni Kanunu'nda kayyımlık, temsil kayyumu (TMK, m.426), yönetim kayyumu (TMK, m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üç türü düzenlenmiştir. TMK'nin 427/4. maddesinde; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağı belirtilmiştir. Ayrıca limited şirketlerde müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayılmıştır. (TTK. 616/1-b) Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şirketlerin seçilmiş organları eliyle idaresi asıl olup, bir şirkete kayyum atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir....
e-imza e-imza e-imza e-imza GEREKÇE :Dava, şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Davacının 15.12.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına kadar yetkili müdürlük görevini sürdürdüğü, ancak 15.12.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile davacının müdürlük yetkilerinin kendisinden alındığı, şirketin yeni müdürü olarak ...'ın görevlendirildiği, bu tarihinden itibaren şirketin ticari itibarinı zedeleyici birçok olayın yaşandığını belirterek, ...'ın görevden alınmasını ve davalı şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiş ise de; 26.06.2019 tarihli 2019/2 sayılı genel kurul kararı ile davacı ...'un davalı ......
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davalı gerçek şahıs aleyhine açtığı, dahili davalı şirkete kayyum atanmasına ilişkin talepli davanın, işbu davada davalı gerçek şahısları, davanın açıldığı tarihte şirket müdürü olmadıkları gibi, şirkete kayyum atanmasına ilişkin taleplerin ilgili şirket aleyhine açılacak davada talep edilmesi gerektiği dikkate alınarak, davacının gerçek şahıslar aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Davacının davaya kayyum atanmasını talep ettiği şirketi dahil etmek suretiyle yaptığı talebin , 6100 Sayılı HMK'da dahili dava açılması yoluyla dava kapsamında 3. bir şahsın zorunlu dava arkadaşlığı dışında katılmak suretiyle genişletilmesi mümkün olmadığı gibi bu talebe davalı şirketin muvafakat göstermediği dikkate alınarak, dava tarihi sonrasında dahili dava aşamasında şirketin müdürünün de atanmış olduğu göz önünde bulundurularak, şirkete yönetim ve denetim kayyumu atanması taleplerinin usul yönünden REDDİNE, 3-Karar ve ilâm...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/611 Esas KARAR NO : 2021/591 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket müdürünün rekabet yasağına aykırılığın tespiti, şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemi, şirketin kar payının tespiti ve tahsili, haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma istemi ve yönetici kayyumu atanması talepli açtığı davada tarafların ortağı bulunduğu davalı ......
Davacı vekili davalı şirket ortakları arasında anlaşmazlıklar olduğunu, şirket müdürü tarafından uzun süredir şirket hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, kar payı ödemesinin yapılmadığını, şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu ve şirket adına olan taşınmazların satıldığını iddia ederek şirkete yönetim kayyumu atanmasını talep etmiş ise de; HMK'nın 389 ve 390/3.maddesi gereğince davacı, davanın esası yönünden kendi haklılığını ve davalı şirketin gerekli organlardan yoksun kaldığına ilişkin yaklaşık olarak ispata yönelik delil sunulmadığı..." gerekçesiyle davacı vekilinin davalı şirkete kayyum atanması talebinin reddine karar verilmiştir....
Anılan sebeplerle davacı yanın istediği ve mahkeme kararında (Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/... esas 2020/...karar sayılı dosyası) belirlenen gündemle davalı şirket Genel Kurullarının 05/11/2020 tarihinde ve 11/12/2020 tarihlerinde toplandığı anlaşılmakla 2 aylık süre içinde yeniden aynı gündemle mahkememizin müdahalesinde toplantı yapılmasında hukuki yarar görülmediğinden, şirket ortaklarının hisse oranları aynı iken yeniden aynı gündemle toplanacak Genel Kurulda farklı bir karar alınması beklenemeyeceğinden, şirket yönetimi ile iş ve işleyişin sürdürülmesi bakımından farklı ve köklü çözümlere ihtiyaç olduğu ortada iken ve şirketin sonsuza dek kayyum yönetimi ile devam etmesi beklenemeyeceğinden ve mahkememizce şirket işleyişine müdahale eder tarzda bu şekilde karar verilemeyeceğinden davalı şirketin yeniden aynı gündemle genel kurulunun toplanmasına izin verilmesi ve şirkete kayyum atanması taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi olunmuştur....
Davanın niteliği gereği TTK 630/2 şirket yöneticisinin görevden alınmasına veya yetkilerinin sınırlandırılmasına ilişkin bir dava olması gerekmekte olup, dava nedeni buna uymamaktadır.Dava dilekçesinin hukuki taktiri mahkemeye ait olup, dava dilekçesinde ileriye sürülen araç satışı için izin alınması ve kazaya karışan şirket aracı için de şirketin tahkimde temsili ; şirkete yönetici kayyımı atanmasını gerektirmemekte, dava kayyımı/işlem kayyımı atanması yeterli görüldüğünden ve çoğun içinde az vardır kuralı gereğince; ayrıca dava kayyımı için husumetin şirkete yöneltilmesinin gerektiği ve bu şekilde de yöneltilmiş bulunduğu, bu nedenle dava kayyumu atanması için taraf teşkilinin ancak bu halde tamam sayılacağı değerlendirilerek; dava kayyımı için yargılama yapılmasına da gerek bulunmadığından aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....