DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirket yöneticilerinin azli talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalı şirket yöneticilerinin azli nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususlarındandır. Davalı şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde; taraflarca 18.04.2014 tarihinde ... Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti.'nin kurulduğu, şirket ünvanının 18.09.2014 tarihinde .... Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd.Şti, olarak değiştirildiği, kuruluşta 50.000,00 TL olan şirket sermayesinin ortaklar arasında dağılımınını davacı için 12.500,00 TL, davalı ... için 12.500,00 TL, davalı ... için 25.000,00TL olduğu, şirketin ilk 5 yıl için müdürlerinin müştereken ... ve ... olduğu, şirket müdürlerinin görev süreleri 18.04.2019 tarihinde bitmiş olup, yeni görevlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirket 27.08.2014 tarihinde ... ve .... kurum kodları ile “... İlkokulu” ve ......
DELİLLER: 1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar, 2- Banka dekontları, imza sirküleri, şirket defterleri, şirket kurulu kararı 3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava nevi itibariyle şirket müdürünün azli ve şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkilidir....
nin şirket müdürü olduğu anlaşılmakla, bu davalılara şirket müdürün azline ilişkin olarak açılan davada husumet düşmekte ise de, şirketten çıkma, şirketin feshi ve tasfiyesi davasında şirket dışında şirket müdürleri ve ortaklara husumet düşmediği, diğer davalı ... yönünden ise şirket ortağı olması nedeniyle müdür azli, şirketten çıkma, fesih ve tasfiye davasında husumet düşmediği, davacının şirket müdürü davalı ...'nin müdürlükten azli ya da tasarrufu muameleler yapma yetkisinin kaldırılmasına ilişkin talebinin Yargıtay bozma ilamı dışında kalarak davacı tarafından temiz edilmediğinden kesinleştiği ve usulü kazanılmış hak teşkil edeceği gerekçesiyle davacının davalılar ... , ... ve ... yönünden şirketten çıkma fesih ve tasfiye davasının davalı sıfat yokluğundan HMK'nın 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının şirket müdürü davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 22/12/2023 ara tarihli ara karar ile, TTK 630/2 maddesine dayalı olarak açılan limited şirket müdürünün müdürlük görevinden azli talebine ilişkin davada, ihtiyati tedbir olarak davalının temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılmasının talep edildiği, davanın müdürlük görevinden azle ve ihtiyati tedbir talebinin de müdürün temsil yetkisinin kaldırılması talebine ilişkin olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözecek mahiyette karar verilmesine ilişkin olduğu, davanın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, tarafların yetkilisi oldukları şirketin yönetim organının bulunduğu, davanın, şirketin müdürünün azli talebine ilişkin olduğu, TMK'nın 426. ve devamı maddelerinde hangi hallerde kayyım atanacağının düzenlendiği, kanunun 426. maddesinde temsil kayyımlığı, 427. maddesinde ise yönetim kayyımlığı düzenlendiği, bir şirketin yasal temsilcisinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunduğu taktirde kendisine...
Maddesi kapsamında davalı şirket müdürün azli koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılarak davalı ... yönünden davanın kabulüne, şirket müdürünün azli davasının azli istenen müdüre karşı açılması gerekli ve yeterli olup davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, şirkete kayyum atanmasına yönelik davanın ise davalı şirkete husumet yöneltilerek açılması yeterli olup davalı ...'...
GEREKÇE: İstinafa konu ara karar, TTK 630/2.maddesi uyarınca açılan, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün azli davasında davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanması ve tedbiren davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir. TTK 625. ve 626.maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630.maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddeleri uygulanmalıdır. 6100 Sayılı HMK nın 390 Maddesi "tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." hükmünü içermektedir. Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, mahkemelerce zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır....
amaçla kullanıldığının belli olmadığını, kredinin geri ödemesi yapılmadığından mütevellit her geçen gün dava konusu şirketin borcunun arttığını, şirketin, yetkili müdür T6 tarafından, hayatın olağan akışına, basiretli tacir ilkeleri ve ticari esaslar gereğince iyi yönetilmediği ve şirketi zarara uğratıldığı, şirkette uzun yıllardır kâr dağıtımı yapılmadığını, şirket müdürünün başka bir geliri olmadığı düşünüldüğünde kişisel harcamaların da şirkete yüklenildiği, şirketin 31.3.2013 tarihli bilançosunda bulunan 26.869.000 TL miktarındaki Öz kaynağın, 5.000.000 TL si sermaye, kalanı dağıtılabilir kârlardan oluştuğunu, buna rağmen şirket müdürü tarafından yıllardır kâr dağıtımının yapılmadığı, şirket ortağı olan müteveffa Hasan Oğraş ve hem halihazırda şirket müdürü hem de şirket ortağı olan T6'ın şirkete olan borçlarının iş bu kâr dağıtımından mahsubu yapılması gerektiğini, davacılarca yapılan ihtarlara rağmen hiçbir taleplerinin yerine getirilmediğini, şirket müdürünün azlini talep ettikleri...
ün eylemleri nedeniyle zedelendiği tespitleri neticesinde davalı şirket müdürünün azli ile davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verildiğini, .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas, ... Karar ve 11.11.2019 Tarih sayılı kararda; "Alınan bilirkişi raporları ve bir kısım dava dosyalarından, davalı ...'...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava hukuki niteliği itibarıyla Alacak (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)" davası ve şirket müdürünün azli davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık ise şirkete kayyum atanmasına ilişkin ara karardan rücu edilmesi talebine ilişkindir. Davacı vekilince açılan sorumluluk davasında şirket müdürünün azli ve yargılama süresi boyunca şirkete kayyum tayininin talep edildiği ilk derece mahkemesince bu hususa ilişkin tedbir talebinin kısmen kabulü ile dava konusu şirkete denetim ve onay kayyımı atandığı, davalı vekilinin itirazın üzerine ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
müdürünün ibrasının ayrı bir madde olarak ön görüldüğü, bu dönemlere dair raporların onaylandığı ve müdürün şirket ortaklarınca oy birliğiyle ibra edildiği, ayrıca söz konusu faaliyet yıllarına ilişkin şirket ortaklarınca kar dağıtılmamasının oy birliğiyle kabul edildiği bildirilmiştir....