Maddesi gereğince temsilci referansı olduğu, davacının referansının geri çekildiği bu kapsamda yönetim kurulunun 14/12/2020 tarihli kararı ile davacı ortağın çıkarılmasına karar verildiği ve davacıya 18/12/2020 tarihinde ihtar çekildiği, davacı tarafça işbu karara karşı yapılan bir itiraz ya da ikame edilen bir iptal davasının dosyada bulunmadığı, bu kapsamda referansın geri çekilmesine ilişkin çıkarılma kararının hukuka aykırı olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davacının manevi tazminat talebinde haksız olduğu anlaşılmış ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir....
Dava; davalı şirket müdürünün haklı nedenle müdürlükten azli talebine ilişkindir. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı ... Otomotiv İnş. Mimarlık Mühendislik İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti'nin ortağı olan davacı tarafından davalı şirket müdürünün yükümlülüklerini yerine getirmediği şirketi faaliyetinin durma noktasına geldiği ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı belirtilerek davalı şirket müdürünün azli talebinde bulunulmuştur. TTK 630/2 maddesinde limited şirket ortağının haklı sebeplerin varlığı halinde yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiş, TTK 630/3 maddesinde ise yöneticinin özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde ... Otomotiv İnş. Mimarlık Mühendislik İth. İhr....
kiralama ve faturalandırma işlemi yapmaya devam ettiğini, yaptığı iş ve işlemlerle davalının şahsi menfaat temin ettiğini belirterek davalı şirket müdürünün azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davacının çıkmak istediği şirket ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde, davacının limited şirketin ortağı ve yetkili müdürü olduğu görülmüştür. Dava, şirket ortaklığından ve müdürlük görevinden çıkarılmasına karar verilmesi istemine ilişindir. Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma Türk Ticaret Kanunun 638,639 ve 640. Maddelerinde düzenlenmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında da açıklandığı üzere şirket ortaklığından çıkmaya izin istemine ilişkin davaların da husumetin şirkete yöneltilmesi gerekmekte olup, şirket ortaklarına husumet yöneltilemez. Davacı, davasını çıkmasına izin verilmesini istediği limited şirkete karşı açması gerekir iken, ortaklara karşı davasını açmış olması nedeni ile davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine " gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Treyler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın 2018/2 sayılı kararı ile ortaklıktan ihraç kararı verildiği, 18.07.2019 tarihli genel kurul gündeminde karara bağlandığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. maddesinin 3. fıkrası “Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır....
sınırlanmasına mahkemenin müdahalesinin söz konusu olamayacağı, şirketlerin kendi seçtikleri organları tarafından yönetilmesinin asıl olduğu, davacının şirket ortağı sıfatıyla şirket yetkilisinin özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiası düşüncesinde bulunması halinde şirket müdürünün azli konusunda dava açmak ve diğer yasal yollara müracaat hakkının bulunduğu gibi şirket yöneticisi tarafından şirketi, ortakları ve alacaklıları zararlandırıcı bir işlemin yapılması halinde dahi aynı nitelikteki haklarının ortaklığı süresince mevcut olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde dile getirilen ve talep ettiği ihtiyati tedbire dayanak yaptığı iddiaları konusunda cevap dilekçesine ekli hiçbir bilgi ve belge sunmadığı gibi yaklaşık ispat kuralı çerçevesi içinde bu iddialara yönelik dosyada hiçbir delil ve belge olmadığı, davacı şirket adına kayıtlı aracın uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbire de konu olamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; gerek HMK'nun...
sınırlanmasına mahkemenin müdahalesinin söz konusu olamayacağı, şirketlerin kendi seçtikleri organları tarafından yönetilmesinin asıl olduğu, davacının şirket ortağı sıfatıyla şirket yetkilisinin özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiası düşüncesinde bulunması halinde şirket müdürünün azli konusunda dava açmak ve diğer yasal yollara müracaat hakkının bulunduğu gibi şirket yöneticisi tarafından şirketi, ortakları ve alacaklıları zararlandırıcı bir işlemin yapılması halinde dahi aynı nitelikteki haklarının ortaklığı süresince mevcut olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde dile getirilen ve talep ettiği ihtiyati tedbire dayanak yaptığı iddiaları konusunda cevap dilekçesine ekli hiçbir bilgi ve belge sunmadığı gibi yaklaşık ispat kuralı çerçevesi içinde bu iddialara yönelik dosyada hiçbir delil ve belge olmadığı, davacı şirket adına kayıtlı aracın uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbire de konu olamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; gerek HMK'nun...
Asıl dava davalının şirketten çıkarılması, mümkün olmadığı takdirde şirket müdürlüğünden azli istemine, birleşen dava, davalının şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkin olup, mahkemece taraflarca ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığı, her iki yetkilinin bundan sonra bir araya gelerek müdürlük görevlerini birlikte ifa edemeyecekleri gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile şirket müdürleri ... ve ...’ın müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu’nun 630/2. maddesi uyarınca, her ortak, haklı sebeplerin varlığı durumunda yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir....
Şti. ve dava dışı birçok şirkete satıldığı ve satışa yönelik faturaların dosyaya ibraz edildiği, ayrıca davalı şirket aleyhine icra takipleri yapıldığı ve haciz işlemleri uygulandığı, şirket borçlarının özellikle ödenmediği, davalı şirketin 2015 yılı ticari defterleri tutulmadığı için bu hususların bilirkişi raporunda göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispatlandığı ve davalı şirket müdürünün azli yönünden haklı sebeplerin oluştuğu gözetilerek, davalı şirket müdürünün haklı nedenle azline ve davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 29/04/2019 tarih----- Esas ----- karar sayılı ilamı ile; "Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının müdürlüğünden azli istenen şirkete husumet yöneltilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir....