WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/279 ESAS, 2020/44 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/279 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 28/01/2020 tarih ve 2020/44 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 09.03.2020 gün ve 1599-343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ile birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan rapor ile sabit olduğu, ehliyetsizlik iddiasının yerinde olmadığı, muris muvazaası iddiasına gelince, dosya kapsamı ve toplanan delillerden temlikin gerçek bir satış olduğu, aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu da Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    Dava öncelikle vasiyetnamenin iptali, muris muvazaası nedeniyle yapılan satışın saklı paylarının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescili, bunun mümkün olmaması halinde davacının mirastan kaçırılan saklı paylarının rayiç değerlerinin davalılardan müteselsilen tahsili, dava konusu tasarruflardan yasa ve usule uygun biçimde bağış şeklinde yapılmış olan ve bu nedenle iptali mümkün bulunmayan tasarruf tespit edildiği takdirde bu tasarrufların tenkisi istemine ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm açıklanan nedenlerle muris T10 20.11.2014 gün 7085 yevmiye numaralı senet ile Merkez mahallesi 4830 parsel 2.kat 8 ve 9 nolu bağımsız bölüm ve bu bağımsız bölüme isabet eden 5/300 arsa payını 23.000,00- TL bedelle; 20.04.2017 gün 3170 yevmiye numaralı senet ile Çorum köyü 4, 6, 7, 9 ve 18 (715/28672) parseldeki paylarını bedelsiz olarak; 16.05.2017 gün 3809 yevmiye numaralı senet ile Çorum köyü 7, 9, 18 (221/12544 hisse) ve 26 parseldeki paylarını sırasıyla 10.400,00- TL, 6.900,00- TL, 1.200,00- TL ve 500,00- TL bedelle davalılara devrine ilişkin sözleşmelerin muris muvazaası hukuksal nedeni kapsamında iptale tabi olduğu, davalı T3 ve davalı T5 muris T10 tarafından ölmeden önce yapılan devirlerin muvazaalı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile taşınmazların 1/4 hissesinin davacı adına kaydına karar verilmiştir....

    Böyle bir sözleşmenin resmi şekilde yapılması halinde bile olayın özelliği itibariyle adi yazılı delilin yeterli olacağı öğretide ve kararlılık kazanmış yargısal içtihatlarda ortaklaşa kabul edilmiştir. İşte bu görüşten hareketle, 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında taraf muvazaası ve takma ad (namı-müstear) davalarında iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği kabul edilmiştir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan iptal ve tescil davalarında davacının yapacağı iş, kendisinden değil terekeden mal kaçırmak için taşınmazın muvazaalı temlik edildiğini, murisin ölüm tarihinde ve dava tarihinde kendisinin de mirasçı olduğunu ispat etmekten ibarettir....

    Somut olayda, birleştirilen davada alınması gereken karar ve ilam harcı, mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazların davacıların veraset ilamındaki paylarına (3/6) isabet eden kısmının dava tarihindeki toplam değeri (tapu iptali ve tescili ile bedelin tahsiline karar verilen toplam 124.731,72 TL) üzerinden hesaplanması gerekirken, mahkemece eksik karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değildir....

      Somut olaya gelince, mirasbırakanın temliklerden sonra çocuklarının kendisini hileye düşürerek dava konusu taşınmazları elinden aldıklarını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/60Esas-2011/478Karar sayılı dava dosyası ile dava açtığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hile nedeniyle açılan dava dilekçesi içeriği gözetildiğinde, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinden söz edebilme olanağı yoktur. Ayrıca, dava miras payı oranında tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış olup, davaya dahil edilen ..., ... ve ...’in davada taraf sıfatlarının olduğunu söyleyebilme olanağı da yoktur. Hal böyle olunca, ..., ... ve ... hakkındaki davanın sıfat yokluğundan, diğer davalılar yönünden ise muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        Bu durumda davanın terekeye iade istemi ile açılmış ise de talebin miras payı oranında daraltığı anlaşılmaktadır. . 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/546 Esas KARAR NO: 2023/559 DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ: 11/08/2023 KARAR TARİHİ: 14/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Muris -------, ------Şti nin hissedarı iken 14/05/2021 tarihinde vefat ettiğini, şirket yönetim kurulu 22/10/2021 tarihinde bir araya gelerek veraseten hisse dağılımı konulu toplantı yaptığını, muris ... hissesini, geride kalan eşi ... ve Çocuğu ------ arasında kanuni miras payları oranında pay ederek, miras intikali yapıldığını, ancak miras intikali yapıldığı tarihte mirasçı eş ------, ......

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "....Asıl dava ve birleşen dava; tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) talebine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu