Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava dışı Muharrem Murat Yıldırım’ın hissesinin diğer ortak ...’ye devri konusunda alınan kararla ilgili olarak yapılan değerlendirmede, “şirket anasözleşmenin 14 maddesinde pay devrinin pay defterine kaydı için ortakların en az ¾’nün devre muvafakat etmesi ve bu ortakların esas sermayenin en az ¾ sahip olmaları şart koşulduğu, devre muvafakat eden ortaklar ... ve ...’nin payları toplamının ¾ oluşturduğu fakat devir sonrası 3 kişi kalan ortaklıkta 2 kişinin muvafakatının esas sözleşmede belirtilen ortakların ¾ ünün devre muvafakat şartını karşılamadığı” belirtilmiş ise de dava konusu ortaklar kurul toplantısının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 595/2. maddesinde “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” hükmü düzenlenmiştir....

    nin % 50 hissesinin taraflar arasındaki güven ilişkisi nedeniyle davalı adına kaydedildiği, ancak bu hissenin %25'inin davacı gerçek kişiye ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapusunun iptali ile davacı şirket adına tapuya kayıt ve tescili ve davalı adına kayıtlı dava dışı şirkete ait hissenin %25'inin davacı gerçek kişi adına tescili, olmadığı takdirde ise zararın tazmini istemiyle dava açıldığı, hisseye ilişkin talebin dava dışı şirkete ilişkin olup davacı şirkete ilişkin olmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığın bu haliyle, kamu düzenine ilişkin, kesin yetki ve taşınmaz üzerindeki ayni hak iddiasına ilişkin yetkiyi düzenleyen HMK'nın 12. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Tapusunun iptali istenen taşınmazlar birden fazla ise de HMK 12/3. maddesi gereğince, dava, taşınmazlardan birisinin bulunduğu Beykoz ilçesi adlî yargı sınırları içinde açıldığı anlaşıldığından, davanın İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekir....

      (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. (3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir. (4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır." hükmü ile; Yine TTK'nun Olağan karar alma başlıklı 620....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; şirket hissesinin devrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının Düzce 2....

        D.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin ortaklar kurulunca karar alınarak pay defterine işlenmesi ve ticaret siciline tescil ve ilanı ile tamamlanacağını, bu işlemler yapılmadığından devrin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı E.. N.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin geçerli olabilmesi için ortaklar kurulunun karar alması ve ticaret siciline tescili gerektiğini, bu prosedürün tamamlanmadığını, çünkü alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların pay devri konusunda hisse devir sözleşmesi yapmalarından sonra, bu devrin pay defterine işlenmediği, bu konuda ortaklar kurulu kararı alınmadığı, bu nedenle devrin sadece tarafları arasında hüküm ifade edecek olup, şirkete karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          ın devralan, davalının ise, devreden olarak yer aldığı, davacı şirket hisselerinin devri karşılığında sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen edimlerin devralan tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, işbu edimler arasında dava konu olan davacı şirket mülkiyetinde bulunan taşınmazların davalıya devrinin de bulunduğu, davacı şirket tarafından da 01.06.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile taşınmazları davalıya satmaya, satış işlemlerinin ifası ve 3. kişilere vekalet vermeye şirket müdürü olan davacı ...'ın yetkili kılınmasına karar verildiği, taşınmazların 14.06.2012 tarihinde davalıya tapuda satış işleminin gerçekleştiği ancak, hisse devir bedelinin ödenmediği gerekçesiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve hisse devir ön protokolünün 5. maddesi uyarınca cayma tazminatı olarak davalının mülkiyetinde kalması gerektiği ileri sürülerek taşınmazların davalı tarafça iade edilmediği, davalının şirket hisselerini de devretmediği anlaşılmıştır....

            Dava, taraflar arasında yapıldığı belirtilen hisse devir sözleşmesi gereğince davalı şirket hisselerinin tamamının davacı şirkete devrinin tespiti ile tescili isteminden ibarettir. Davaya konu edilen 27/09/2017 tarihli adi yazılı sözleşmeye göre, devir taahhüt edenin davalı şirket, devralanın davacı şirket olduğu, sözleşmeye imza koyan ve davalı şirket yetkilisi olduğu belirtilen davalı ... tarafından imzalanan sözleşmeye göre davalı şirket hisselerinin tamamının davalı şirkete veya bu şirketin göstereceği 3. kişiye veya şirkete devretmeyi vaad ve taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Limited şirket hisse devir sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onaylanması şart olduğu gibi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayı şarttır....

              CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile şirket müdürü müvekkili T4'nin, davacının belirttiği gibi noter huzurunda devir sözleşmesi yapılmasına karşın bu muamele sonunda davacının şirket pay devrinin yapılması için başvurusu olmadığını, geçerli bir hisse devrinin söz konusu olmadığını, davacının taraflarca imza edilmiş ve noterce onaylanmış pay devri sözleşmesinde zikredilen şirkete ait 500 adet hissenin bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, davacının, şirket ortağı olmadığını, bu sebeple kanunen şirket müdürünü azletme hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin şirketi oluşturan tüm organları ile faal olarak ticari faaliyetlerine devam ettiğini, şirket zarar ediyor olsa bile şirket organların mevcudiyeti halinde kayyım atanması veya geçici hukuki tedbirlerin istenemeyeceğini belirterek; davanın kayyım atanması talebinin reddine, davacının şirket ortağı olmaması nedeniyle TTK'ya göre şirket müdürünün azli talebinin reddine, geçerli hisse pay devrinin bulunmaması nedeniyle...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15.12.2022 tarihli Ara Karar NUMARASI: 2022/732 Esas DAVANIN KONUSU: Şirket pay devrinin iptali, payın tescili. Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Dava, şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davacı, 2009 yılında şirket hisselerini devrettiğini ancak vergi dairesinden gelen borçlar sonrası hisse devrinin gerçekleşmemiş olduğunu anladığını, şirketin kötü yönetildiğini ve ortaklar arası güven ilişkisinin kalmadığını iddia etmiştir. Limited şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenmiş olup, “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.” hükmünden de anlaşılacağı üzere birbirini takip eden üç işlemin yapılması halinde pay devri gerçekleşir....

                  UYAP Entegrasyonu