Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti adı ile faaliyet gösteren şirket hissesinin müvekkiline ait olan %50'lik kısmının hisse devrinin davalılara yapılmasına karşın taahhüt edilen hisse bedelinin ödenmediğini ayrıca müvekkilin devretmiş olduğu şirket hissesinin gerçek değerinin Noter Hisse Devir Sözleşmesinde yazan bedel olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmeyen 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkiline ödenmesini ve davalıların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davacının iddiasında samimi olmadığını, davacının şirket hissesini devrettiği tarihte şirketin sermayesinin 500.000,00 TL olduğunu ve davacının 1/2 hissesinin değerinin 250.000,00 TL olduğunu, yapılan devir işleminin de bu değer üzerinden yapıldığını, daha sonra şirkette 30/11/2011 tarihinde sermaye artırımına gidildiği ve şirketin sermayesinin 2.000.00,00 TL'ye yükseltildiğini, müvekkili ...'ın ......

    Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/836 KARAR NO : 2022/820 DAVA : Ticari Şirket (Vefat Eden Ortağın Hissesinin Devri ve Tescili) DAVA TARİHİ : 08/10/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Vefat Eden Ortağın Hissesinin Devri ve Tescili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .....'ın, ... Ltd....

        Davacılar ... ve müşterekleri, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu 3049 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, 3036 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 818/2400 hissesinin, 3030 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 73/2400 hissesinin adlarına tescili istemiyle, davacı ....... vekili ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak 2172 ada 79 parsel sayılı taşınmazın müvekkil şirket adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır....

          Şti.’ndeki davalı iki ortağa ait payların iptali ile davacı adına tescili ve şirketin 06.11.2020 tarih 2020/1 sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının (pay devrine ilişkin) iptalini oluşturduğu, 6102 sayılı TTK 623 vd. maddeleri uyarınca limitet şirketin kendi organları vasıtasıyla yönetilmesinin esas olduğu, pay devrinin iptali ve davacı adına tescili yenilik doğuracak bir hak olduğu, bu talebin yaklaşık düzeyde haklılığı konusunda bir delil ibraz edilmediği gibi davacı tarafın bu taleple ilgili nispi harcını da kısmi/eksik yatırdığı, 06.11.2020 tarih 2020/1 sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının iptali istemi ile tedbir isteminin konusu arasında da bir bağlantı bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          Şti.’ndeki davalı iki ortağa ait payların iptali ile davacı adına tescili ve şirketin 06.11.2020 tarih 2020/... sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının (pay devrine ilişkin) iptalini oluşturduğu, 6102 sayılı TTK 623 vd. maddeleri uyarınca limitet şirketin kendi organları vasıtasıyla yönetilmesinin esas olduğu, pay devrinin iptali ve davacı adına tescili yenilik doğuracak bir hak olduğu, bu talebin yaklaşık düzeyde haklılığı konusunda bir delil ibraz edilmediği gibi davacı tarafın bu taleple ilgili nispi harcını da kısmi/eksik yatırdığı, 06.11.2020 tarih 2020/... sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının iptali istemi ile tedbir isteminin konusu arasında da bir bağlantı bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

            İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı---- tarihli olan dava dışı ------ nominal değerdeki hissesinin ve dava dışı -------- hisselerinden 3 paya kaşılık ------ nominal değerdeki hissesini davacı tarafa devrinin tescili ile davacının şirketteki paylarının tespiti istemidir. ---------- sayılı dava dosyasının uyap üzerinden mahkememizce incelenmiştir. HMK 166. Maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir....

              Şti hissesinin %10'unun yani şirketin 300 payın sahibi olduğunu dava dışı ... ise şirket hissesinin %90'nın yani 2700 payın sahibi ve şirketin münferit yetkilisi konumunda olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle ortaklığı devam ettirme olanağı kalmadığını, davalı şirket müdürünün şirket üzerine kayıtlı taşınmazları muvazaalı olarak devrederek şirket aktifini azalttığını, şirkete ait malvarlıklarının tespiti için delil tespiti taleplerinin olduğunu, tensiple birlikte şirket hak alacak ve taşınmazlarının devrinin engellenmesine yönelik tüm aktiflerine ihtiyati tedbir konulmasını ve sicillere kayıtlı tüm malvarlıkları üzerine tedbir şerhi işlenmesini, taşınmazları devir ve temlik yetkisi ile şirket adına borçlandırıcı işlemler yapmasına yönelik yetkisinin tedbiren sınırlandırılmasını, müvekkilinin ortak ile birlikte müştereken yetkili kılınmasını, şirket kayıtlarında yapılabilecek olası usulsülüklerin ve mal kaçırmaların önüne geçebilmek şirketin mevcut durumunu tespit edebilmek...

                Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devrettiği payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının, davalı şirketin ortağı olmadığına ilişkin istemi kabul edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile onanmasna ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

                  Davalı şirketin kuruluşu öncesi davacı tarafça davalı ---, şirket kurulumu için bloke açıklamalı ------sermaye ile tescil edilen davalı şirketin ödenmiş sermaye tutarının anılan bu ---- ibaret olduğu, sonraki sürece ilişkin olarak da davacı tarafça şirket muhasebecisi ve şirket çalışanı hesabına ödemeler yapıldığı sunulan dekontlar ile tespit edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu