WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin hissedarı olmadığı, bu sebep ile genel kurul kararı iptali davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle asli müdahele talebinin davacının dava ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Asli müdahale talebinde bulunan vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi'nce, TTK' nın 446. maddesine göre iptal davası açabilecek kişilerin pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleri olduğu, dava konusu genel kurul kararının iptalini talep eden asli müdahil Akdeniz İnş ve Eğitm. Hiz. A.Ş.'nin, davalı EAJ İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.' nin hissedarı olmadığı, iptali istenen genel kurul kararında da, bu hissenin devrinin görüşülüp bu devre onay verilmediği, hisseyi noter sözleşmesi ile devralan ancak şirketin hissedarı olmayan aslı müdahil Akdeniz İnş. ve Eğitim. Hiz. A.Ş.' nin genel kurul kararı iptal davası açma hakkının olmadığı gerekçesiyle asli müdahil/davacı Akdeniz İnş ve Eğitm. Hiz....

    Yaman'ın aktif husumet ehliyetinin olmadığını, sözleşmede imzasının olmasının tapu iptal tescil davası bakımından sıfatının olacağı anlamına gelmeyeceğini, şekil şartlarına uygun olmadığı ileri sürülen sözleşmenin taraflarından hiçbirinin hisse devrine ilişkin talepte bulunamayacağını, ancak somut olayda durumun farklı olduğunu, aile şirketi olunması sebebiyle aslında ... kişilere ait olan mal varlığı değerlerinin şirket üzerine alındığını, bu sebeple tarafların hisse devri ile birlikte aslında aralarında şirket vasıtası ile ... malvarlığı ilişkisinin de tasfiyesine gidildiğini, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığı ile geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların doğrudan hisse devir bedelinin karşılığı bir değer olmadığını, hisse devir bedelinin davacı tarafından ödenmediğini, tarafların iradesiyle gerçekleşmişbir işlemle ilgili olarak muvazaa iddialarının ileri sürülemeyeceğini savunarak davacı ... yönünden davanın...

      ne bedelinin çok altında satıldığını, yapılan bu işlemlerin muvazaalı olduğunu, şirket ortaklarından mal kaçırmak ve şirketin aktiflerini azaltmaya yönelik olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile yeniden .... .. adına kayıt ve tescili talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda davanın, davacının ortağı olduğu ....'ye ait taşınmazın yetkili müdür tarafından davalı ...ne şirket ortaklarından mal kaçırmak ve şirket aktiflerini azaltmaya yönelik idiasıyla ve düşük bedelle muvazaalı şekilde satıldığı ve tekrar tosunlar şirketine tescili istemi ile açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmakla, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davada 6102 sayılı TTK'nın şirketler hukukuna ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, dava, şirket ortağı tarafından, davalı şirket ile tefrik edilen dosyadaki şirket müdürü aleyhine açılmış olmakla, Kanunun 4 ve 5. maddeleri gereğince uyşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

        Anonim şirket genel kurul kararlarının iptalini isteyebilmek için pay sahibi olmak veya yönetim kurulu üyesi olmak gerekli olup, davacılardan ... ve ...'ün bu sıfatlarının kalmadığı, bu nedenle davalı şirket genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti veya iptali konusunda husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, husumet ehliyetinin davanın sonuna kadar bulunmasının ve re'sen gözetilmesinin gerektiği sonucuna varıldığından, davacılardan ... ve ...'ün davalarının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili 25/05/2021 havale tarihli dilekçesinde, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden, davacılar ... ve ...'ün davalarından dolayı davalı şirket vekili için davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir....

          Davalı T2 tapu maliki olmayıp, bu dayalıya husumet tevcih edilemez." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bahsedilen anlaşmalı boşanmada hükmedilen taşınmazın tapusuz olduğu, bu nedenle mahkemece tespit kararı verildiği, 2014 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tapusuz taşınmazın davalı T2 adına tamamının kaydedildiği, davacının dava dilekçesindeki anlatımına göre davanın anlaşmalı boşanma protokolündeki tespit kararı göz önüne alınarak kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil davası olarak görülmesi gerektiği, dava dilekçesinin içeriğinden de tarafların gelini olan T3 yönünden de davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası olacağı, bu halde davanın yanlış nitelendirilmesi ve aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasının hatalı olduğu anlaşılmış olup, davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal tescil davası olduğu göz önüne alınarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılıp sonuçlandırılması için...

          Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket tarafından hatalı bilgiler ve manevi askı altına alınarak 18.09.2015 tarihli borç tasfiye protokolünün imzalatıldığını, bu sözleme kapsamında davalının, tamamı müvekkiline ait olan SRC Yapı AŞ'nin hisselerinden %52'sini ve fabrika binasını devralması ve müvekkilinin tamamına sahip olduğu Ay Tekstil şirketi hile ve manevi baskı ile 37.000,00 TL borçlandırarak zarara uğratıldığını, SRC Yapı AŞ'nin devir alınan paylarının %2'sinin davalı şirket yönetim kurulu üyesine aktarılarak sebepsiz zenginleştiğini, sebepsiz zenginleşen kişinin zenginleştiği ölçüde iade yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti konusunda belirsiz alacak davası açmıştır....

          nin hissedarı olduğunu, bu şirketin davalıya devredildiğini, davalının "... isminde bir ortağı olmadığını, ancak ... isminde bir ortağı olduğunu" bildirdiğini, isimlerin özensiz olarak kayda geçirildiğini ileri sürerek müvekkilinin murisi...'in davalıya devredilen Kartal Yöresi Un ve Un Mamulleri San. Tic. A.Ş.'nin hissedarı olduğu hususunun tespitini, murisin hisseleri karşılığı olan ve ödemesi yapılmayan kâr paylarının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kâr paylarının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, davacının davalı şirket hissedarlığının tespiti talebinin kabulüne, davacının murisi...'in davalı şirkete devredilen Kartal Yöresi Un ve Un Mamulleri San. ve Tic....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı şirket tarafından davacının hissedarı olduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, tesis edilen intifa hakkı kapsamında davalı şirket tarafından dava dışı... Ltd Şti.’ye petrol istasyonu işletme bayiliği verildiğini ileri sürerek, kurulan intifa hakkından dolayı davacıya hissesi oranında intifa bedeli verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazda davalı şirket lehine kurulmuş intifa hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının dava konusu alacağına dayanak yaptığı intifa hakkının davalı şirket lehine tesis edilmediği, intifa hakkının dava dışı ......

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/407 KARAR NO : 2020/1495 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL ANAD TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak KARAR : İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkette %10 hissedar olduğunu; müvekkilinin, uzun yıllar hissedarı olduğu davalı şirkette görev yaparak tüm emek ve sermayesini davalı şirket için harcadığını; ancak, davalı şirkette gelişen süreçte şirketin büyük hissedarı ve yönetim kurulu başkanı Can Dikmen tarafından yaklaşık 2 yıldır müvekkilinin hiçbir şekilde şirkete alınmadığını; müvekkilinin hissedarı olduğu şirkete alınmamakla birlikte, hiçbir genel kurula da çağrılmadığını; bu haliyle, müvekkilinin, davalı şirketin ne şekilde yönetildiği...

              borçlu olunmadığının, yasa hukuk ve emsal ------- açıkladığı yöntem ile şirkete tebliği edilmeyen hesap kat ihtarnamesine dayanılarak şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi ana takibinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunun tespiti, bu bağlamda ipotek bedellerinin tespiti ve davalı temlik alıcısı tarafından satışa çıkarılıp da yine davalı temlik alıcısına ihale edilen --------- parseller yönünden --- tarihli ihalenin de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacıya mahkememizin 12/01/2024 tarihli ara kararı ile dava dilekçesinde pek çok hukuki meseleye temas edildiği, dava dilekçesi ilk sayfada " dava konusu" başlığı altında belirtilen hususlar ile talep sonucunda açıklanan hususların farklı olduğu, ayrıca dava değeri gösterilmemekle maktu harç yatırıldığı, bu kapsamda talep sonucunu tereddüde mahal vermeyecek şekilde açıklanması, harca esas dava değerini belirlemeye yönelik açıklamalar yapması için davacı vekiline 1 hafta kesin süre verildiği, ara kararın 15/01/...

                UYAP Entegrasyonu