nun müvekkili ile diğer davalı ortakları pasifize ederek şirket hak ve alacaklarını kendi uhdesine geçirdiğini, şirketi kendi menfaatleri doğrultusunda kullandığını, müvekkilinin ortaklar tarafından bilgilendirilmediğini, şirketi kasıtlı olarak borçlandırmaya çalıştıklarını, şirket adına kesilen ve alacaklısı şirket olan kıymetli evrakları kendi adına cirolayarak 3.kişilerdeki hak ve alacak talebinde bulunduklarını şirketin bir kısım demirbaşlarını hukuka aykırı şekilde satarak şirketi zarara uğrattıklarını, mahkemece dava süresince şirket işlemleri yürütmek amacıyla kayyım atayabileceğini, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, mahkemece şirketin malvarlığı ve şirket hisseleri noktasında suiniyetle yapılacak/ yapılabilecek olan devir/tasarruf ve temliklerin önlenmesi adına gerekli tüm tedbir kararlarının alınmasını, tedbiren yargılama sonrasında şirket müdürünün azlini veya görevlerinin kaldırılmasını, şirkete kayyum atanmasına, şirkete ait tüm varlıkların keşif veya uygün...
Yeminli Mali Müşavirlik AŞ'nin 07.12.2012 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, kurucusunun ... olduğu, 23.12.2013 tarih, 8470 sayılı ticaret sicil gazetesinden de şirketin tek ortaklı bir anonim şirket olduğu, hissedarının da sadece davalı ... olduğu, borçlu ... Denetim Danışmanlık ve Yeminli Müşavirlik Ltd. Şti'nin hissedarı olan davalı ..., yeni kurulan davalı ... AŞ'nin de sorumlusu ve hissedarı olması nedeni ile iki firmanın hissedarı ve faaliyet alanları aynı olan, iki firma arasında organik bağ mevcut bulunduğu, davalı ... Tekel Gıda Mad. Dağıtım ve Pazar Ticaret Ltd. Şti, ... Denetim Danışmanlık ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti'den hizmet alırken, aralarındaki sözleşme iptal edilerek davalı ... tarafından yeni kurulan ve hissedarı olduğu ... Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'den hizmet alınmaya başlanması sebebi ile davacı tarafından davalı ... Tekel Gıda Mad. Dağıtım ve Pazar Ticaret Ltd. Şti'ne haciz ihbarnamesi gönderildiği, anılan şirket tarafından verilen cevapta “......
Kararı, davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-) Dava, davalı şirketin 10.08.2011 tarih, 2011/5 sayılı yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun ve davalı şirket ile davacıların hisse dağılımının tespiti, 08.09.2006 tarih, 2006/1 sayılı yönetim kurulu kararı ile gündeme alınarak davacı ...'ye ödenmesine karar verildiği halde ödenmeyen 24.000,00 TL'nin tahsili, davalı şirket yönetim kurulunun hissedarlık sıfatı kalmayan kişilerden oluştuğunun tespiti ile şirkete kayyum tayin edilmesi istemlerine ilişkin olup mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçe ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça, sermaye artırım sırasında rüçhan hakkı kullanılarak elde edilenlerin yanında, dava dışı ortaklardan da 578 adet hisse devralındığı ileri sürülmüş olup 20.09.2005 tarihinde davalı şirketin kayıtlı sermayesi 1.200.000,00 TL ise de, 18.10.2003 tarihli sermaye artırımı kararının iptaline ilişkin Nevşehir 1....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava değerinin düşük gösterildiğini, davacı dava konusu taşınmazları davalının Üç EL İnşaat limitet şirketi adına arsa kooperatifine üye olduğunu, ileride Kooperatifin ferdi tapuya geçtikten sonra üyelik nedeniyle alınacak arsayı dava dışı Üç EL inşaat Limitet şirketine devir edileceğini iddia ettiğine göre şirket hissedarı olan davacının kişisel olarak kendi şahsı adına tapu iptal ve tescil için ve ayrıca tapu iptal tescil taleplerinin kabul edilmez ise terditli olarak parasal alacak, tazminat davalarını şahsı adına dava açmak hak ve yetkisine sahip olmadığını, böyle bir iddia ile ancak ayrı bir tüzel kişiliği olan Üç EL inşat Limitet şirketin dava açabileceğini, davacının davasının taraf sıfatı olmadığı için ret edilmesi gerektiğini, davacı 2004 yılında davalının Kooperatif üyeliği nedeniyle iktisap ettiği dava konusu taşınmazlar için 2020 yılında tapu iptal tescil olmadığı takdirde dava konusu taşınmazlar için parasal istekli tazminat/...
Kimlik nolu Halim Çelik'in aynı kişi olması ihtimali nedeniyle tapu kaydında düzeltim davası açmak üzere davacı tarafa yetki ve süre verilmesi, bu dava sonucunda tapu kaydının düzeltilmesi ve tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların hissedarı olarak gözüken Hüseyin kızı Halime Yolbaş'ın, T.C. Kimlik nolu Halim Çelik'in olduğunun belirlenmesi durumunda dosya arasında mevcut T.C. Kimlik nolu Halim Çelik'in veraset ilamına göre taraf teşkili bakımından değerlendirme yapılması gerekmektedir....
ın, davalı ...nin vergi borcunu ödememek için muvazaalı olarak kurduğu borçlu şirketin hizmet verdiği şirketlerle sözleşmeleri iptal ederek muvazaalı olarak kurulan şirketle sözleşme yapıldığı ve ödemelerin bu şirkete yapıldığını iddia etmektedir. Konusu aynı olan bir çok dosya Dairemizde incelenmiştir. Dosya içerisinde bulunan 20.12.2013 tarih, 8219 sayılı ticaret sicil gazetesinden ... Yeminli Mali Müşavirlik AŞ'nin 07.12.2012 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, kurucusunun ... olduğu, 23.12.2013 tarih, 8470 sayılı ticaret sicil gazetesinden de şirketin tek ortaklı bir anonim şirket olduğu, hissedarının da sadece davalı ... olduğu anlaşılmıştır.Borçlu ... Denetim Danışmanlık ve Yeminli Müşavirlik Ltd. Şti'nin hissedarı olan davalı ..., yeni kurulan davalı ... AŞ'nin de sorumlusu ve hissedarı olması nedeni ile iki firmanın hissedarı ve faaliyet alanları aynı olan, iki firma arasında organik bağ mevcuttur. Davalı ......
Sanığın, hissedarı olduğu Küçük Döviz A.Ş. isimli döviz bürosuna 76.000 euro tutarındaki parayı Türk Lirasına çevirmek amacıyla getiren katılan ...’a, şirket yetkilisi olmadığı halde kendisini bu şirketin yetkilisi olarak tanıtarak, katılandan aldığı 76.000 euro karşılığında kendisine kasada nakit olarak 100.000 TL olduğunu ve kalan 97.000 TL’yi bir gün sonra ödeyebileceğini söyleyip, 100.000 TL nakit para ile 24.10.2011 düzenleme, 25.10.2011 vade tarihli ve 97.000 TL bedelli bonoyu üzerine şirket kaşesi basmak suretiyle gerek kendi adına gerekse hissedarı olduğu şirket adına tanzim ederek verdiği, bononun vadesi geldiğinde senet borcunun ödenmemesi üzerine katılan ...’in sanık ve söz konusu şirket aleyhinde icra takibi başlattığı, ilgili şirket tarafından sanığın şirketi temsil yetkisi olmaması gerekçesiyle icra takibine karşı dava açıldığı ve takibin şirket yönünden iptal edildiği, 23/03/2012 tarihinde ise, sanığın hissedarı olduğu şirkete ait döviz bürosuna 12.000 sterlin tutarındaki...
ın müdür tayin edildiği, 29.09.2005 tarihli yoklama tutanağının şirket müdürü sıfatıyla ...tarafından imzalanmış olduğu, 07.09.2007 günü yapılan fiili envanter çalışmasının yine ...huzurunda yapıldığı,... ve ... hakkında sahte fatura düzenlenmesine yardım etmek ve sahte fatura düzenlemekten vergi denetim raporlarının düzenlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve iddia olunan eylemlerin sanık tarafından işlenip işlenmediğinin tespiti için ,... ve ...'...
Şti.’ni temsilen olmak üzere toplamda şirkette %45 paya sahip olduğu, şirket adına kayıtlı bulunan 137 adet taşınmaz, rayiç bedellerinin çok altında bedellerle muvazaalı olarak şirket zararına elden çıkarılarak bir kısım davalılara devredildiği şirket ortağı müvekkillerin dolaylı olarak uğradığı zarar dolayısıyla şirket lehine tapu iptal ve tesciline, olmadığı takdirde şirket lehine taşınmazların rayiç bedelleri toplamı tutarında tazminata hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek; devri yapılan taşınmazların “şirket adına tapu iptal ve tescilline; bununla beraber şirket yetkilisi ve müdürleri davalılar ... ve ... aleyhinde ayrıca, şirket ortağı müvekkil - davacıları uğratmış oldukları zararların tazmini için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 100.000,00TL tazminata hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
SAVUNMA: Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin, tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, tapunun iptaline dair verilen kararın 2015 tarihinde kesinleştiğini, dava açma süresinin geçtiğini, tapu sicilinde yapılmış hatalı bir işlem bulunmadığını, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığından tapusunun iptal edildiğini, açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davanın reddine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....