Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, 28.04.2007 tarihli sözleşme ile davacının hisselerinin devrini taahhüt ettiğini, hisse bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının hisse devrini dilekçe ile şirkete bildirmesi ile de hisse devrinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, anonim şirketin pay senedine bağlı olmayan hisselerinin devrinin, alacağın temliki hükümlerine göre yapılabileceği, bedeli ödenmediği takdirde hisseleri geri isteme hakkı açıkça saklı tutulmadığı sürece hisselerin geri alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle, hisseleri geri alma hakkını saklı tutmayan davacının hisse senetlerinin devrinin iptalini talep edemeyeceği, her ne kadar protokolde davacı ...'...

    Kuyumculuk şirket sözleşmesinde pay devrine ilişkin hüküm bulunmadığını, hisse devrinin genel kurulca onaylandığını gösteren tescil başvurusunun olmadığını davanın reddinin talep edildiği, Davalı şirketin süresinde cevap dilekçesi ibraz etmediği, Davalı şirketin adresinin mahkememizin yetki çevresinde bulunduğu, mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesi gereğince, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, devrin bu onayla geçerli olacağı, yine TTK’nın 595/son fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvurunun, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılacağı, bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibariyle ortaklık devrinin gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği, TTK'nın 598/1. fıkrasında '' Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için...

      Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....

        Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/242 ESAS - 2021/110 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kahvecioğlu Plastik Sanayii Ve İthalat-İhracat Pazarlama Ltd. Şti nezdindeki davalı adına kayıtlı şirket hisselerinin devrinin iptali ile müvekkil mirasçının miras payı oranında tescil edilmesine, Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören Konya Çimento Sanayii A.Ş. nezdinde davalı adına kayıtlı şirket hisselerinin devrinin iptali ile müvekkil mirasçının miras payı oranında tescil edilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Taraflar arasında davacının davalı şirkette bulunan hisselerini noterde akdedilen hisse devir sözleşmesi ile davalı T3 devrettiği, devir nedeniyle davalı T3'ın davacıya 50.000,00 TL ödediği, hisse devrinin davalı şirket ortaklar kurulu kararıyla kabul edildiği, ticaret sicilinde tescil işleminin ise yapılmadığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Asıl davada uyuşmazlık, davacının hisse devrinin ticaret sicilinde tescilini talep edip edemeyeceği, karşı davada ise, karşı davacının hisse devir sözleşmesi nedeniyle karşı davalıya ödediği bedelin tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır. Öncelikli olarak davalı T3'ın ek karara yönelik istinaf itirazının incelenmesi gerekir....

          İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Şirket Hisse Devrinin İptali ve Tescil" davasıdır. Somut olayda ; önceki davacı ... tarihsiz hisse devir senediyle, davalı şirketteki %15 oranına isabet eden 3.000 TL. değerindeki 300 hissesinin kendisinin bilgi ve rızası dışında ...'ye devredildiğini, imzanın kendine ait olmadığını, hisse devir bedelinin de kendisine ödenmediğini beyan etmiştir. Davacı ... 15.08.2021 tarihli temlikname ile bu davadaki bütün haklarını temlik alan ...'ye temlik etmiştir. Davacı tarafından bu dava ......

            e resmi şekil koşuluna uygun olarak devrettiği, şirket genel kurulunca hisse devrinin kabulü ile devrin pay defterine işlenmesine karar verildiği, hisse devrinin şirket pay defterine işlendiği, pay devrinin ticaret sicilinde tescil edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

              D.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin ortaklar kurulunca karar alınarak pay defterine işlenmesi ve ticaret siciline tescil ve ilanı ile tamamlanacağını, bu işlemler yapılmadığından devrin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı E.. N.. vekili, limited şirketlerde hisse devrinin geçerli olabilmesi için ortaklar kurulunun karar alması ve ticaret siciline tescili gerektiğini, bu prosedürün tamamlanmadığını, çünkü alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların pay devri konusunda hisse devir sözleşmesi yapmalarından sonra, bu devrin pay defterine işlenmediği, bu konuda ortaklar kurulu kararı alınmadığı, bu nedenle devrin sadece tarafları arasında hüküm ifade edecek olup, şirkete karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, şirket hisse devirlerinin iptali ve bu hisselerden kaynaklanan gelirlerin tahsili istemine ilişkin olup, davalılara ait şirket paylarının devrinin ve bu payların gelirlerinin davalılara ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmiş olup, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddi kararı temyiz edilmiştir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu