Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devri sözleşmesinin eki olan protokolden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın görev yönünden reddine ve dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında imzalanan Bakırköy ... Noterliğinin 07/12/2015 tarihli "Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi" ile davalının % 100 hissedarı olduğu dava dışı ... Ltd.Şti deki hisselerinin tamamının, bedeli karşılığında davacıya devir ve temlik edildiği, ayrıca hisse devir sözleşmesine ek olarak " Özel Protokol" imzalandığı anlaşılmaktadır....
in üstlendiğini, davalı yanın işbu sözleşmeyi kendi serbest iradesi ile imza altına aldığını, sözleşme tarihinden itibaren artık şirketin kamusal ve özel nitelikteki bütün borçlarından davalının sorumlu olduğunu, hisse devrine ilişkin noter onaylı sözleşme imzalanmakla birlikte, şirket ortaklar kurulunun toplanması için müvekkili tarafından yapılan çağrıların bugüne kadar sonuçsuz kaldığı ve diğer ortakların toplantıya katılmamalarından dolayı şirket ortaklar kurulu toplanamamış; hisse devri sözleşmesinin ortakları ile onaylanmasının mümkün olamadığını, yani ortaklar kurulunun toplanıp hisse devri konusunda karar alamamasının diğer ortakların toplantı davetine kayıtsız kalmalarından kaynaklandığını, ...... Dış Ticaret Ltd. Şti.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde; resmi senet niteliğindeki hisse devir sözleşmesinin muvazaalı yapıldığı iddiasının taraf muvazasına yönelik olması nedeniyle kesin delille ispatı gerekir. Şirket hisse devrinin yazılı şekilde imzası noterlikçe onaylı sözleşme ile yapılması geçerlilik koşuludur. Bunun yanısıra hissenin bağışlanmasına dair sözleşmelerin de yazılı yapılması zorunludur. Dolayısıyla satış ise satış, bağış ise bağış sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenmesi sonucunda devir gerçekleşebilecektir. Şayet bu konuda taraflar arasında bir danışıklık ya da anlaşma varsa, yani gerçekte bağış yapıldığı halde satış gibi gösterilmişse gerçek iradelerinin yazılı olarak düzenlenen senette birleşmemiş olması nedeniyle hisseye ilişkin mülkiyet de alıcıya geçmeyecektir....
Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şart talebine ilişkin icra takibine itirazın iptali davası olup, mahkemece, davalı tarafın sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmedeki imzasını da inkar etmediği gerekçesiyle sözleşmede öngörülen cezai şartı davacının hak kazandığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Limited şirket hisse devir sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması şart olduğu gibi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayı şarttır. Somut olayda, hisse devir sözleşmesinde noter onayı bulunmadığı gibi, sözleşmede hisselerini devreden ortağın imzası değil şirket müdürünün imzası bulunmaktadır....
nin katılmadığı toplantı ile müdür seçilmesinin yapılan muris muvazaasının en açık kanıtı olduğunu, tarafların, işbu şirket hisse devri ile gerçek iradelerinin mirastan mal kaçırmak olup bu işlemin, şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olmasının yanında, hisselerin satış ve devri işleminin de tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığı için iptal edilmesi gereken bir işlem olduğunu, murisin ölümünden önce yapılan hisse devrinin muvazaalı olup bu bağlamda davacı müvekkilinin tereke üzerinden miras hakkının zedelendiğini, murisin vefat ettiği tarihte, tüm mal varlıkları ve taşınmazların şirket adına kayıtlı olup işbu muvazaalı hisse devri ile müvekkilinin miras hakkının ortadan kaldırıldığını, acilen tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddedildiğini, mahkemenin hukuka ve hakkaniyete aykırı kararına karşı istinaf kanun yoluna süresinde başvurduklarını, şirket hisselerinin davalılar tarafından üçüncü kişilere devri halinde müvekkilinin hakkını elde etmesinin imkansız hale geleceğini, bu sebeple...
a müvekkili aleyhine anlaşarak bedeli alınmaksızın satış ve devir işlemleri yaparak pay defterine kayıt edilerek ticaret siciline de tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davacının Kar Döviz Alım Satım ve Ticaret A....de bulunan adına tescilli anonim şirket ortaklık payından 62.500 adet şirket ortaklık payının ortaklık dışı davalılardan ...'a irade ve bilgisi dışı yapılan satış ve hisse devir sözleşmesinin iptaline, bu kapsamda iptale konu yetkisiz irade dışı hisse satış ve devri sonuçlarından olan ve gerekli araştırmanın davalı şirket tarafından yapılmadan ortaklığa kabul ve devamında ortaklık pay defterine kayıt kararının iptaline, pay defterinden yolsuz kaydın silinerek davacı adına pay defterine kaydına, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki yolsuz tescil işleminin iptali ile davacı adına düzeltme yapılarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada, davalılar ... ve Yavuz Türk’ün yöneticililikten azline karar verilmesini istemiştir....
Ltd Şirketine devretmelerinden dolayı şirket sözleşmesinin 7. Md. gereğince hisse devir işleminin iptali ile kendi adına kayıt ve tescil edilmesini talep ettiğini, TK 493/7 hükmünde ortaya konulan genel ilke ve önemli sebep kavramını tanımlayan TK 493/2 uyarınca pay sahipleri sözleşmesine taraf olunmadığı takdirde pay devrine ilişkin onay veya tanınma isteminin reddedilebileceği veya reddedilebileceğini öngören esas sözleşmesel hükümlerin de geçerli olduğunun savunulamayacağını, söz konusu red sebebinin TK 493/2 anlamında bir önemli sebep olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla ön alım hakkı konusunda şirket ortaklarına bildirim yapılmaksızın hisse devrini gerçekleştirilmesi yok hükmünde olduğunu, bu nedenle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına dair kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devrinin önalım hakkı nedeniyle iptali ile kendi adına kaydedilmesi davasıdır....
nin hisselerinin %100'ünün satışının kesin hisse devir sözleşmesinin ve hisse devrinin nasıl ve hangi koşullarda yapılacağı konusunda 02.11.2015 tarihli mutabakat metni imzalandığını, vekiledeni tarafından yapılan inceleme üzerine davalıların kesin hisse devir sözleşmesi ve hisse devrini yapamayacaklarını, yani buna hazır olmadıklarını gördüğünü, davalıların mutabakat metni ile tanımlanan altı haftalık ve üç aylık süreler içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi, imzaya hazır hale gelmemeleri neticesinde hisse devri ve hisse devrine ilişkin kati hisse devir sözleşmesi imzalanmadığını ve hisse satışının gerçekleşmediğini, hem vekiledeni ile mutabakat metni imzalayıp hem de şirket hisse devri esas sözleşmesi imzalanması ve hisse devrinin gerçekleşmesi için yapılması gereken işlemleri yapmayan vekil edenini oyalayan, bağlayıcı zaman dolduktan sonra da mutabakat metni konusu hisseyi üçüncü kişiye satan davalının ticari etiğe sığmayan bu davranışlar ile yetinmeyip İstanbul 6....
nin hisselerinin %100'ünün satışının kesin hisse devir sözleşmesinin ve hisse devrinin nasıl ve hangi koşullarda yapılacağı konusunda 02.11.2015 tarihli mutabakat metni imzalandığını, vekiledeni tarafından yapılan inceleme üzerine davalıların kesin hisse devir sözleşmesi ve hisse devrini yapamayacaklarını, yani buna hazır olmadıklarını gördüğünü, davalıların mutabakat metni ile tanımlanan altı haftalık ve üç aylık süreler içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi, imzaya hazır hale gelmemeleri neticesinde hisse devri ve hisse devrine ilişkin kati hisse devir sözleşmesi imzalanmadığını ve hisse satışının gerçekleşmediğini, hem vekiledeni ile mutabakat metni imzalayıp hem de şirket hisse devri esas sözleşmesi imzalanması ve hisse devrinin gerçekleşmesi için yapılması gereken işlemleri yapmayan vekil edenini oyalayan, bağlayıcı zaman dolduktan sonra da mutabakat metni konusu hisseyi üçüncü kişiye satan davalının ticari etiğe sığmayan bu davranışlar ile yetinmeyip İstanbul 6....